MODA

CAMILLE ROWE, JULIA RESTOIN ROITFELD VE ALMA JODOROWSKY MANGO’NUN YENİ DİJİTAL PROJESİNDE YER ALIYOR

MNG_PAS_CAM_14_sRGB

MANGO yeni dijital projesi için seçtiği biçim olan kısa filmlerde model ve oyuncu Camille Rowe, kreatif direktör ve model Julia Restoin Roitfeld ve oyuncu, model ve şarkıcı Alma Jodorowsky’e yer veriyor. Bu starlardan her biri kişiliğinin bir yönünden esinlenilmiş olan ve MANGO’nun değerlerini yorumlayan bir hikayede yer alacaktır: modernlik, feminenlik ve pozitiflik.

Camille Rowe’un başrolünde olduğu ilk film 13 Eylül’de sunulacaktır. Marfa’da çekilen film, Camille’i 1930’lu yıllara, bu film temasına ilham veren efsanevi ikili Bonnie ve Clyde’ın yanına götürüyor. Camille’in kahramanlarından biri olan Bonnie Parker’ın hikayesi, Camille’in içindeki maceracı ruhu açığa çıkarıyor ve onu Teksas çölüne götürüyor. Camille’in Fransız ve Amerikan kültürlerinde büyümüş olması ve bohem, özgür ve geleneklere karşı koyan ruhu, onu MANGO kadınının modernliğini yansıtmak için ideal elçi haline getiriyor.

Ekim ayında yayınlanacak olan ikinci filmin başrolünde Julia Restoin Roitfeld yer alıyor. Bu film, feminenliğin Julia için ne anlama geldiği, nasıl hayatının bir parçası olduğu, Julia’nın tutkuları ve çevresi ile ilgili. Julia, en iyi tasarımcılarla çalıştığı seneler boyunca moda dünyası, fotoğrafçılık ve kreatif direktörlük konusunda kazandığı deneyimlerden ilham alıyor. Bir moda dünyasındaki etkisi büyük bir annenin kanatları altında büyümüş olmak Julia’nın feminenliğe bakış şeklini oldukça etkilemiş.

Son olarak Alma Jodorowsky bu mini dizinin Kasım ayında yayınlanacak üçüncü ve son bölümünde başrolde yer alacaktır. Alma, model ve hem sinema hem de tiyatrolarda oyuncu olarak çalışmıştır. Kendisi Blue is the warmest colour ve kısa süre önce de Cara Delevingne ile birlikte Kids in Love filmlerinde yer almıştır. Julia aynı zamanda şarkı sözü yazarlığını da yaptığı iki kişilik elektronik müzik grubu Burning Peacocks’ın da bir parçasıdır. Yaratıcılık ve sanat, sanatçı çocuğu ve torunu olarak büyüyen Julia’nın bir DNA’sının bir parçası ve bu durum kendisinin karizmatik, pozitif ve genç imajından da görülebiliyor.