Amber Le Bon; takside makyaj yapmak konusunda ustalaştığını söylüyor. Patates püreli sandviç âşığı olduğunu da gizlemiyor.
“Makyajımı takside yapmakta ustalaştım. Arkanıza yaslanmadığınızda eyeliner’ınızı daha kolay sürüyorsunuz. Bir elimle aynayı, diğeriyle de kalemi tutuyorum. Elimi de çeneme yaslıyorum. Böylelikle sarsıntı olursa kendimi dengelemiş oluyorum.”
“Davete giderken makyajımı kendim yapıyorum. Genellikle Charlotte Tilbury’nin K.I.S.S.I.N.G Lipstick’inin Hepburn Honey tonunu tercih ediyorum. Yine aynı markanın The Dolce Vita Far Paleti’ne de bayılıyorum, renkleri yeşil göz rengimi daha da ortaya çıkarıyor. Allık yerine Tom Ford’un Shade & Illuminate’ini kullanmayı tercih ediyorum. En üste de Laura Mercier’nin
Invisible Loose Setting Powder’ını sürüyorum.”
“Hacimli saç seviyorum. Geçtiğimiz yıl Milano’daki bir parti için Roberto Cavalli’nin leopar desenli bir elbisesini giymiş, saçıma da kocaman dalgalar yaptırmıştım. Kendimi aslanların tanrıçası gibi hissediyordum. Seksi göründüğüm için çok mutlu olmuştum.”
“Dalgalar iki günlük saçta daha iyi duruyorlar. Saçımı yıkayıp, ertesi gün dalgalı tarattırıyorum. O zaman daha iyi tutuyorlar. Saç köklerime hacim vermesi için Redken Pillow Proof Blow Dry Two Day Extender’dan sonra, uzun süre dayansınlar diye yine Redken’in Pillow Proof Blow Dry Express Primer’ini uygulatıyorum.”
“Yaz tatillerimi Avrupa’da geçirmeyi çok seviyorum.Clarins’in SPF 40 koruyuculu kremine rağmen, çok çabuk bronzlaşıyorum. Ayrıca bikini izlerini sevmediğim için asla askılı mayo kullanmıyorum.”
“Parfümleri erkek ya da kadın olarak ayırmıyorum. Kışın, amberli notalarından dolayı Dior Homme Cologne’u ve Christian Dior La Collection Privée Ambre Nuit kullanmayı çok seviyorum.”
BEYZA SERİN