Etel Baler cemiyetin kendine özgü stiliyle öne çıkan isimlerinden. Onun için şıklık sadece giydiklerinden ibaret değil, daha çok yaşam tarzıyla ilintili.
Moda Dünyasının her ayrıntısından keyif alıyor. Bu özel ismi, stili hakkında soru yağmuruna tutmak benim için oldukça keyif vericiydi.
Röportaj: Pelin Kaya
Fotoğraflar: Selin Saral
Öncelikle iş hayatınla başlamak istiyorum. Biliyorum ki çok yakında bomba gibi bir projen olacak. Biraz bahsedersen sevinirim.
Projemiz ekim ortasında hazır olacak, dolayısıyla hakkımı başka bir röportajımıza saklıyorum.
Genel hatlarıyla stilini üç kelimeyle ifade eder misin?
Eklektik, yaratıcı ve farklı…
Benim için Etel Baler demek vintage demektir. Nereden geliyor bu ilgi?
Kendimi bildim bileli antika tutkum ve koleksiyonlarım var. Antika seven birinin vintage sevmemesi bana imkânsız geliyor. Eğer zor bulunan özel işçilikli nadir parçalara merakınız varsa bu, modadan mimariye her dokunuşunuza mutlaka yansır. Daha derin bir bilgi birikimi gerektiren, bir hikâyesi olan parçalar bulmak benim için hayatın her alanında bir zevk. Örnek vermek gerekirse Saint Laurent püsküllü çantaları yeniden yorumladığında çok beğendim ve Yves Saint Laurent tarafından yapılan orijinalini bulmak için kolları sıvadım ama hiç de kolay olmadı. Kaç kez; ‘Hadi boş ver, al yenisi bitsin’ diye gittim ama her zaman orijinalini bulamadığımı hatırlatacağı için kendimi tuttum. Sonunda istediğim gibi mükemmel vintage’ını bulduğumda dünyalar benim oldu. Mesela senin çok beğendiğin hasır Chanel çantamın bir ikincisini ben bugüne kadar hiç görmedim. Zaten sınırlı sayıda üretilen bir parçaydı ve muhtemelen diğerleri bugünlere kadar gelemedi. Bu tür parçaları gelecek nesillere de aktarmak isterim.