Anaslide

“ÂŞIKKEN ÇOK ENERJİK OLUYORUM”

ELBİSE: ALEXIS/ BEYMEN, KOLYE: YAEL MOREL / GIZIA GATE

 

Öncelikle çekimden bahsedelim istersen. Nasıl geçti?

Açıkçası ilk kez böyle bir yaz çekimi yapacağım için nasıl bir şey olacağını bilmiyordum. Fakat o kadar şahane bir ekip vardı ki, çok güzel geçti. Çekime tekneyle gittik ve çok keyifliydi. Prodüksiyon harikaydı. Bir dergi çekiminde özgür olmayı özlemişim.

 

Hayatının hangi döneminde görüyorsun kendini?

Aşk Yeniden bittikten sonra bir süre durmaya karar verdim. Zamanı geri alsam tekrar yapacağım projelerden biriydi Aşk Yeniden. Çok eğlendim ve harika insanlar biriktirdim. Bu diziyle oyunculuk anlamında aslında benim hep içimde olan fakat insanların bugüne kadar hiç görmediği bir yönüm ortaya çıkmış oldu. Bu beni besledi ve çok mutlu etti. Dizi bittikten sonra çok güzel bir yaz tatili yaptım. Deşarj oldum, dinlendim…

Kaş’ta sadece deniz tatili yaptım. Tatilden sonra birkaç proje teklifi geldi fakat ben bir süre bir şey yapmak istemediğim için bazılarını okumadım bile. Çünkü çok beğenirsem kendimi tutamayıp kabul edeceğimi biliyorum. Berrak (Tüzünataç) sayesinde yogaya başladım. Bana hep çok güzel şeyler katıyor. Yoga ve meditasyon Burak’ın (Yamantürk) da geçmişinde olan şeyler. Bana hep yapmam gerektiğini söylüyordu. Ben de “Yoga dünyanın en sıkıcı şeyi” diyordum. Ama ilk dersimden sonra “Keşke daha önce başlasaydım” dedim. Bence okullarda beden eğitimi dersinin yerine yoga dersi olmalı. Mental ve fiziksel olarak toplumu ileriye taşıyacak bir şey yoga.

 

Haftada kaç gün yoga yapıyorsun?

Haftada iki gün, düzenli bir şekilde yaptım. Programlar, çekimler olunca haftada en az bir kez yapabiliyorum. Bir keresinde on gün yapamadım ve inanılmaz ihtiyaç duydum. Bazen evde kendi kendime yapıyorum.

 

Peki, yoga bedeninde ve ruhunda neleri değiştirdi?

Daha dingin bir ruh hâline sahip oldum. Anda kalmayı ve paniklememeyi öğrendim. Ben çok sabırsız bir insandım. Hızlı araba kullanırım, hızlı yürür, hızlı konuşurum. Bu aslında beni dinç tutan bir şey ama ne kadar yorulduğumun da farkında değilmişim. Yaşım artık 31 oldu ve bu kadar hızlı yaşamamak gerektiğini düşünüyorum artık. Hayatımın bu döneminde yavaşlayıp frene basmayı öğreniyorum. Anın tadını çıkarmaya yönelik yaşamaya çalışıyorum. Çünkü daha önce bu durumu bir tek doğadayken ve hayvanlarla hissediyordum. Ama şimdi bunu şehir hayatına da adapte etmeye başladım.