Röportaj

ASLI ENVER’İ YENİDEN KEŞFETMEYE HAZIR MISINIZ?

aslı enver yeni dizi
Şu anda hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz? Her şey istediğiniz gibi gidiyor mu?
Dinlenmeye çalıştığım bir dönemdeyim. Çalışırken yapmayı istediğim her şeyi bu boşluklara dolduruyorum. Her fırsat bulduğumda yaptığım gibi de yurt dışına gidiyorum, kafamda belirlediğim belli destinasyonlar oluyor, onlara doğru yol alıyorum. Tatilim başlayalı iki hafta oldu; Londra ve Rusya’ya gittim. Gideceğim birkaç ülke daha var. Bu süreçte hayvan barınaklarıyla da ilgileniyorum. Her türlü gönüllü yardımı kabul ediyorlar. Sadece bir kurumda 3000 tane köpek var ve bu köpeklerin bakımını üç dört kişi yürütüyor. Ben de destek olmak adına barınağın temizliğinden mama dağıtımına kadar ne isterlerse yapacağım.

Bize hakkınızda hiç bilmediğimiz neler söyleyebilirsiniz?
Gizemli bir yanım yok ki… (Gülüyor) Ahşapla uğraşmayı çok severim. Çöpe gidebilecek bir şeyi kullanılabilir hale getirmek beni mutlu ediyor. ‘Artık bu kullanılmaz’ denilen anneanne mobilyalarını soyarım, zımpara atarım, eskitirim, boyarım. Babam da bu konuda çok beceriklidir. Evimizin bütün işlerini kendisi yapardı, bahçıvanlıktan tutun da merdivenlerin tamiratına kadar. Kız kardeşim de çok sever böyle şeyleri. Sıkıldığımız zaman birbirimize; ‘Ne yapsak? Hadi gel şunu yenileyelim’ deriz.

Peki, sizi hiç tanımayan birine kendinizi nasıl anlatırdınız?
29 yaşındayım, bu yıl 30 olacağım. O kadar çok değişiyor ki insan. Ben hiçbir yaşımda bu kadar değiştiğimi hissetmemiştim. ‘Ben bunu sevmiyormuşum’ ya da ‘Ben bunu aslında ne kadar seviyormuşum’ demeye başladım. Değiştiğimin farkındayım. Yemekten tutun hayat tarzıma o kadar çok hoşuma gitmeyen şeyler olduğunu fark ettim ki. Şöyle bir özelliğim vardı mesela, artık ondan da vazgeçmeye çalışıyorum; insanlar üzülmesin, kırılmasın diye alttan almak… Artık bunun çok da doğru olmadığını, aslında karşımdakine zarar verdiğimi gördüm.

Karakteristik yüz hatlarınızı borçlu olduğunuz ailenizden bahseder misiniz biraz? Nerelisiniz?
Babam Kıbrıs Türklerinden ve sekiz yaşından beri Londra’da yaşıyor. Annem İstanbullu. Londra’ya okumaya gittiğinde babamla tanışıyor ve biz de Londra’da doğuyoruz.
12 yaşınıza kadar Londra’da yaşadığınızı biliyorum. Oraya geri dönmeyi düşünüyor musunuz hiç?
Zaman zaman geri dönmeyi düşünüyorum ama gittiğim zaman da onuncu günün sonunda; ‘Ben artık evime döneyim’ diyorum. Burayı çok özlüyorum ama buradayken de orayı özlüyorum. Yani ikisini de ayıramıyorum.