Röportaj

BAMBAŞKA BİR SİNEM KOBAL

sinem kobal hakkında bilmedikleriniz

Peki, ya sinema? Romantik Komedi 2’den sonra seni yeni bir sinema filminde görebilecek miyiz?

Sinemanın hayatımdaki yeri çok ayrı… Çok daha kalıcı olduğunu düşünüyorum. Beyazperdede, o dev ekranda kendini görmek bambaşka bir duygu. Çalışmak için de daha çok fırsatının olduğu bir alan. Altı, yedi hafta boyunca, başını ve sonunu bildiğin bir şeyin içerisinde daha keyifli şeyler yapabiliyorsun. Aslında yeni bir proje var. Güzel şeyler oluyor ama şu an bir resmiyet kazanmadığı için söyleyemiyorum maalesef. Diziler olduğu için sinema ancak yazın bizim hayatımıza girebiliyor ama ben sinemaya olabildiğince öncelik vermeye çalışıyorum.

Senin hayatında bir de reklam filmleri var. Reklamların aranılan yüzüsün…

Ya, utanıyorum böyle söylenince; teşekkür ederim. Çok mutluyum tabii ki bu durumdan. Çocukluğumdan beri devam ediyor aslında reklam filmleri. Hep sevdiğim ve desteklediğim markalarla bir araya gelme şansı yakaladım. İnanmadığım bir marka olsaydı zaten kabul etmezdim. Yüzü oluyorsan ve o markayı temsil ediyorsan gerçekten o işe inanmalısın. Bu şekilde başarılı olunabiliyor. Garnier ile işbirliğimizin de bu denli başarılı olmasının sebebinin bu olduğunu düşünüyorum.

Magazin dünyası için de aranılan bir isimsin… Neden seninle bu kadar ilgileniyorlar sence?

Bunun nedenini inan ki bilmiyorum. Orası da benim çok anlayacağım ya da müdahale edebileceğim bir yer değil. Saygı duyuyorum ama keşke gerçek olan şeyler yansıtılsa. Dünyanın her yerinde magazinin yaratıcı ve fantastik bir alan olduğunu herkes biliyor. Çok da fazla takılmıyorum açıkçası. Merak etmeleriyle ve kendi dünyalarında bir yer bulmalarıyla ilgili fazla yorum yapamıyorum. Ben olabildiğince kendi işimle ilgilenmeyi tercih ediyorum. Uzak durmaya çalışıyorum.

Bu kadar yoğun bir hayat yaşarken yardıma ihtiyacın oluyor mu? Profesyonel anlamda hayatını kolaylaştıran biri var mı? Kendini rahatlamak için ne yapıyorsun?

Bu dönemde duygular, endişeler, korkular; her şey o kadar yoğun yaşanıyor ki. Herkes kendini olumlu tarafta tutmaya, kendini bir şekilde iyi hissetmeye ve bununla ilgili yollar bulmaya çalışıyor. Ben de kendimle ilgili bunun yollarını bulmaya çalışıyorum. Ben çözümü spor yapmakta buluyorum. Zaten bir bale geçmişim olduğu için, hayatımın her döneminde beden sağlığıma özen gösterdim. Salon sporunu çok sevmiyorum. Bir dönem pilates ve aikido yaptım; şimdi de kickbox yapıyorum. Yazları da kite yapıyorum. Hem yeni bir şey öğreniyorsun, hem de bedeninde sıkışan enerjiyi atıyorsun; bedenini biraz daha iyi tanıyorsun. Spor kollarının isimleri değişiyor ama hepsi bir şekilde kendimizi bulduğumuz, kendimizi iyileştirdiğimiz yöntemler. Onun dışında önemli kararlar ya da takıldığım noktalarda tabii ki fikirlerine değer verdiğim kıymetli insanlar var. Her zaman, her konuda başkalarını dinlemeyi, başkalarının fikirlerini değerlendirmeyi ve empati kurmayı severim.