Güzellik bilinci artıyor, özellikle yüz estetiğinde doğal uygulamalara talep yükseliyor. Cildin tedavi edilerek yenilenmesi çalışmalarında 10 yıl öncesine göre ileride olunduğunu söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Yusuf Topal ise sektörün dinamiklerini domine eden gelişmeleri açıklarken, popüler uygulamalardan Otolog Biyostimülant Yüz Dolgusu hakkında merak edilenleri Marie Claire okurları için paylaşıyor.
Güzellik algısının her gün değişmesiyle birlikte bu yönde toplumsal bilincin artması, insanları dış görünüşleriyle ilgili yaşayabileceği çeşitli sorunlar ya da deformasyonlar için üretilen çözümlere yönlendiriyor. Özellikle zamana meydan okumak isteyenler, yaşlanma karşıtı uygulamalara ve cilt bakım hizmetlerine rağbet gösteriyor. Cildin tedavi edilerek yenilenmesi çalışmalarında 10 yıl öncesine göre ileride olunduğunu söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Yusuf Topal ise sektörün dinamiklerini domine eden gelişmeleri açıklarken, özellikle yaşlanma karşıtı estetik yaptıracakların en çok merak ettiği uygulamalardan Otolog Biyostimülant Yüz Dolgusu hakkındaki soruları Marie Claire okurları için cevaplıyor.
Yüz estetiğinde doğal hatları korumak popülerleşiyor
Dr. Yusuf Topal’ın paylaştığı bilgilere göre, insanlar, son yıllarda geçmiş dönemlere kıyasla estetik uygulamalara daha çok yöneliyor. Üstelik bu çözümler, toplumun neredeyse her kesimine ve yaş grubuna yayılırken özellikle, 30 yaş ve üzeri bireylerden oluşan danışanların sayısı gün geçtikçe artıyor.
2 yıldır büyüyen bu grubun, doğal yüz hatlarını koruyarak, başkalaşmadan erken yaşlanmayı önlemek ve cildini tedavi ederek ilerlemek için gelen kişilerden oluştuğunu belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Yusuf Topal, yaşlılık karşıtı uygulamalar başta olmak üzere, estetikte doğal işlemlerin artık öne çıktığının altını çiziyor. En çok merak edilen uygulamalardan Otolog Biyostimülant Yüz Dolgusu hakkında merak edilenleri açıklıyor.
Otolog Dolgu, kişinin kendisinden üretiliyor
İçinde herhangi bir kimyasal ya da biyouyumlu materyal bulundurmayan Otolog Biyostimülant Yüz Dolgusu, tamamen kişinin kanından üretiliyor. %100 doğal bir uygulama olarak sıkça tercih edilirken, vücuttaki yaraların iyileşmesinden kanamaların durdurulmasına kadar birçok konuda değerlendirilebiliyor.
Otolog Dolgu’nun özellikleri arasında, kişiye özel kıvamda hazırlanması öne çıkıyor. İşlemin yapıldığı yerde ise dolgu efekti biyostimülant etkiyle cildin yenilenme mekanizmalarının aktive edildiği bir süreç başlıyor. Kalan süreçte ise cilt kendi kendini tedavi etmeye başlıyor.
Gereğinden fazla kullanılması, komplikasyonlara neden olabiliyor
Dr. Yusuf Topal’dan edinilen bilgilere göre, Otolog Dolgu en çok yüzde kullanılıyor. Böylelikle yüzde iyileştirme istenip dokunulamayan alanlara da otolog dolgu ile artık çok rahat ulaşabiliyor. Bir kişiden ortalama 6 ila 8 milim otolog dolgu üretilebiliyor.
Uygulama, ihtiyaca göre 3. ayda tekrarlanıyor ve sonrasında yılda 1 kez yapılacak şekilde devam edilebiliyor. Otolog Dolgu, cildin kendi kendini yenileme mekanizmaları aktive edilerek, doğallığını değiştirmek ve başkalaşmak istemeyen, buna karşın cildini de dinç ve sağlıklı tutmak isteyen her yaşa hitap ediyor.
“%100 doğal ve kimyasallardan uzak olan Otolog Dolgu’nun önemli bir farkı daha var” diyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Yusuf Topal, biyostimülant uyumlu kimyasal materyallere sahip dolguların uluslararası standartlara göre aşılmaması gereken sınırlara sahip olduğunu vurguluyor. Biyouyumlu kimyasal içerikli biyostimülant dolguların gereğinden fazla kullanılmasının ciltte ağır komplikasyonlara ve istenmeyen durumlara sebep olabileceğini de aktarıyor. Bu işlemi yaptıracakların, uzman kişilere başvurması gerektiğine dikkat çekiyor.
