Röportaj

ECE SÜKAN STİL SIRLARINI AÇIKLIYOR

ece-sükan-3

Ciddi bir koleksiyoner olduğunu söyleyebilir miyiz?

Söyleyebiliriz. Ama Vogue Eyewear ile işbirliğine başladığımdan beri durdum. Çünkü hep Vogue Eyewear’in modellerini takıyorum. Vintage tutkunu olduğum için vintage gözlük topluyordum. Osmanbey’deki eczanelerden, yurt dışından toplardım. Her konuda öyle bir hevesim var. Koleksiyon yapmaya yatkınım.

Gözlük seçerken neye dikkat ediyorsun?

Yüz formuna; kemikli mi, yuvarlak mı? İnsanlar zaten gözlük denerken kendine yakışanı anlıyor. Benim yüzümün bir avantajı var; birçok gözlük modelini kaldırabiliyor. Büyük camlı çerçeveleri de kullanıyorum. Gözlük seçmek içgüdüsel bir şey. Deneye deneye buluyorum.

Bütün aksesuarlardan kıyafetlere, moda artık geçmişe öykünmeye başladı…

Mimaride ve mobilyada da var. Geçmişten referans almak gündemde olan bir konu. 1920’ler, 30’lar, 40’lar, 50’ler, 60’lar çok belirgin akımlardı. 2000’lerden sonra böyle kuvvetli bir akım çıkmadı. Minimalizm vardı bir tek. 2004’te giyinmiş bir insan ile 2014’te giyinen bir insan arasında artık fark göremiyorsunuz. 1950’lerde giydiğinizi ise 1960’larda giyemezdiniz. Arada çok büyük değişimler vardı. Artık karıştırıp yorumluyoruz, adapte ediyoruz. Giyinmek kişiselleştirmeye döndü.