Röportaj

ETEL BALER’İN STİL GÜNLÜĞÜ

2

Sadece vintage değil exclusive aksesuarları da sıklıkla kullandığını görüyorum. Bunlara nasıl ulaşıyorsun? Yoksa sırf bunun için çalışan bir yardımcın mı var?
Nerede öyle bir yardımcı? Gerçi öyle birini bulsam da tercih etmezdim. Çok seyahat ediyorum ve farklı yerlerden anılar biriktirmeyi seviyorum. Özel parçaları zaten sezonundan önce, defile zamanında sipariş ediyorum ama hepsini defile görüntüsü dışında kullanmayı seviyorum. Mutlaka bir şekilde kendi yorumumu eklemeliyim. Karıştırmayı ve yaratmayı seviyorum.
Gardırobunun olmazsa olmazları nelerdir, öğrenebilir miyiz?
‘Olmazsa olmaz’ benim için çok iddialı bir söz… Olmazsa ne olur ki? Sağlık olsun, neşe olsun yeter… İnan seçim yapmak çok zor geliyor bana, hatta valiz yapmayı da genelde bu yüzden hiç sevmiyorum.
Gardırobundaki en eski parça nedir?
16, 17 yaşlarımda aldığım Thierry Mugler ceketlerim gardırobumun en eski ve en sevdiğim parçalarından. Zamanının o kadar ilerisindeydiler ki günümüz için bile hâlâ modern durduklarını söyleyebilirim.
‘Asla giymem’ dediğin bir parça var mı?
‘Asla’ ve ‘sonsuza kadar’ kelimelerini hayatın hiçbir alanında kullanmayı sevmiyorum. Yaşamak bana göre sürekli değişmek demek, benim için değişim hızının yavaşlaması da yaşlanmaktır. Hayat sürprizlerle ve değişimlerle dolu olmalı. Fikir değiştirmek kötü bir şey değildir, tam tersine onların kölesi olmadığınızı, onların sahibi olduğunuzu gösterir. Konuya dönersek, moda çirkin şeyleri güzel göstermek için var zaten…