SEKS & İLİŞKİLER

EVLİLİĞİNİZİ 5 ADIMDA KURTARIN

anna-faris-chris-pratt-pregnan-and-anna-faris-1216301998
Rutgers Üniversitesi’nde Doktora Öğrencisi Laura Rose, 28 yaşındayken yaşadığı boşanmadan iki yıl sonra bugün, “Mükemmel bir evlilik yaptığımızı düşünüyordum” diyor. Eski eşiyle yaptığı uzun yürüyüşlerde, 20 yıl sonrası üzerine hayal kurarlarmış. Birbirleriyle günlüklerini paylaşmışlar. Bir akşam eşinin günlüğünde artık evli olmak istemediğini okuması onu tam anlamıyla şok etmiş.
Geriye dönüp baktığında, kırmızı alarmın daha düğün sırasında belirdiğini söylüyor. Eski eşinin hiç arkadaşı olmadığını o gün fark etmiş. Evlilik teklifinin birdenbire gelmesi de dikkat çekiciymiş. “Evlenmeyi çok istiyordum ama onun evliliğe uygun olduğunu hiç düşünmemiştim, bu nedenle teklif edince çok şaşırdım” diyor.
Divorce Busting kitabının yazarı Evlilik Terapisti Michele Weiner-Davis, “Günümüzde genç evliler daha sık hezimete uğruyor çünkü bu jenerasyonun evlilikten neler beklediği konusunda hiçbir fikri yok” diyor. Yüksek oranda öngörülebilir olan engebelere tosluyor ve yanlış seçim yaptığını düşünüyorlar. Evliliğiyle ya da basitçe eşiyle ilgili bir sorun olduğuna, bu durumda bitirmesi gerektiğine inanıyorlar. Weiner-Davis’e göre evliliklerin erken sona ermesinin önemli nedenlerinden birisi bu. Evlilik öncesi danışmanlık hizmeti alma konusunda da insanların değişim gösterdiğini söylüyor: “Çiftlerin olan bitenle başa çıkma yeteneği ne kadar fazlaysa boşanma ihtimali o kadar azdır. Ancak genç insanlar ofisime gelerek ilişkisini bitirmek istediğini çünkü ruh eşini aradığını söyleyebiliyor. Bu kişiyi de kendisiyle daha fazla ortak noktası olan biri olarak tanımlıyor. Evliliğin bu kadar idealize edilemeyeceğini fark etmelerini sağlamak zaman alıyor. Hatta bazıları ancak evlilik sona erdikten sonra bunu anlayabiliyor.”
Virginia Üniversitesi’nde yürütülen Ulusal Evlilik Projesi’nin yöneticisi W. Bradford Wilcox, “Yirmilerindeki kadınlar eğer evliliğinin sona ermesini istemiyorsa, evlilikten ve eşinden beklentilerini net olarak belirlemek zorunda” diyor. Erkekler statükoya düşkün olma eğilimindedir. Kadınlar ise daha fazla tatmin ve yakınlık ister. Oysa insanlar mutluluğa yüklediği anlamların ve derin umutların tümünü karşılamaya hiç kimsenin muktedir olmadığını bilmeli… Bunu ne kadar çabuk anlarsa, engellerin üstesinden o kadar kolay gelir.
İşte bu nedenle uzmanlar, günümüz jenerasyonunun bazı kritik yeteneklere sahip olmak zorunda olduğu görüşünde. Ancak en önemlisi, hayatın iniş ve çıkışlarının nasıl üstesinden gelineceğini öğrenmek… Weiner-Davis, “Kötü zamanlara saplanıp kalmayın çünkü sonsuza dek sürmez. Ama aynı şekilde iyi zamanların da sonsuza dek sürmeyeceğini unutmayın” diyor. Tavsiyesi, hayatın akışıyla birlikte ilerlemeyi öğrenmek… Bunun, uzun süreli birlikteliklerin temel anahtarı olduğunu söylüyor.