Eğer hayatta iyi şeylerden ziyade kötü şeyleri göresiniz varsa, elinizde mutlu olabileceğiniz onca şeyi kendi ellerinizle kararttığınızın da farkında olmalısınız. Evet, hayatta çok kötü şeyler oluyor. İster sizin başınıza gelsin, ister diğerlerinin; onların hepsini bertaraf edecek gücünün olmadığını da biliyorsunuz.
Eğer hayatın karanlık sayfalarına gömülürseniz, ne okuyacak bir kitap ne de dinleyecek bir şarkı bulabilirsiniz. Çünkü hepsi tek bir göz dalışı ile anlamsızlaşmaya başlar ve elinizden uçup gider.
Klasik laflara dönelim. Hani şu bardağın dolu tarafı, boş tarafı meselesine. Hepimiz biliyoruz ki, hayatta ne kadar kötülük olursa olsun, mutlu olmaktan ziyade insan olduğumuzu hissedebilmemiz için birçok güzel şey bulunuyor. Bunları görmezden mi geleceğiz? Elbette hayır. Sadece mutlu olabilmek için de değil; olumsuzluklara karşı dik durabilmek için bunu yapmamız gerekiyor. Bardağın boş tarafı, dolu tarafını katletmekle görevli sanki.
Yani, mutlu olabilme ihtimalimizi yok etmeye odaklı. Dünyaya bakış açını yaratabilmek ise sizin elinde. Mutlu olmak mı istiyorsunuz? O zaman bardağın boş tarafının sizi engellemesine, mutluluğunuzu elinizden alıp sizi karanlığına çekmesine izin vermeyin. Kendi gerçekliğinizi kendi perspektifinizle yaratın. Bunu yapabilmek için ise minik tüyolara ihtiyacınız olabilir.