Bakım Sırları

Röportaj: Dermatolog Dr. Emel Polat ile Kişiye Özel Cilt Bakımı

  • Dermatoloji alanında uzun yıllara dayanan bir tecrübeniz var. Bize biraz hikayenizden bahseder misiniz? 

Benim hikayem Ankara’da başladı. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde deri ve zührevi hastalıkları üzerine ihtisas yaptım. 2000 yılından bugüne dermatoloji uzmanı olarak çalışıyorum. Kliniğimin ortaya çıkışı ise zamanla hastanelerdeki sağlık hizmetlerinin tek tip ve süre ile sınırlı olduğunu hissetmemle başladı.  Hastalarıma istediğim gibi zaman ayırabileceğim bir sistem oluşturmak istedim. Ben yaptığım hizmetleri istatistiklerin dışına çıkarmak, daha bireyselleştirilmiş hizmetler vermek istiyorum. Cildimizin birçok hastalığın aynası olduğunu, tedavi süreçlerinin hastaya göre kişiselleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hastalarıma özel zaman ayırmak en temel prensibim oldu. Bu yüzden hastalarıma zaman ayırmam ve gerekli ortamı hazırlamam gerekiyordu. 

  • Kliniğinizde verdiğiniz hizmetlerden biraz bahseder misiniz?

Öncelikle klinik dermatoloji yapıyorum sonuçta ben bir dermatoloji uzmanıyım, hasta tedavi etmeyi de çok seviyorum. Benim mesleğimin içinde olan deri hastalıkları, tırnak hastalıkları, saç hastalıkları ve zührevi hastalıklara bakıyorum. Saç hastalıkları özellikle sevdiğim ve sıkça çalıştıığım bir alan ve ayrıca güçlü bir saç ekim ünitemiz de bulunuyor.  Onun dışında kliniğimizde kozmetik dermatoloji hizmetimizde bulunuyor, bunun içerisinde günümüzde bilinen etkili yöntemlerin hemen hepsini klinikte uygulama şansımız oluyor. Ayrıca dermatolojik cerrahileri de yapıyorum; tırnak cerrahisi gibi ya da küçük lezyonların eksizyonu gibi. Kliniğimizde estetisyenlerimiz ve bir podolog arkadaşımız da var, bu anlamda benim tedavilerini belirlediğim veya yürüttüğüm işlemleri onlarda yapabiliyorlar ya da takip edebiliyorlar. Lazer epilasyon gibi, podolojik bakım gibi hizmetleri de ek olarak veriyoruz. Teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Kliniğe gelen misafirlerimizin kapıdan girdikleri andan itibaren kendilerini rahat güvende ve özel hissetmeleri ise benim için çok önemli. Bence süreklilik ve güven çerçevesinde sürdürülen tedavi süreçleri hastalarda en iyi sonuçları veriyor. 

  • Kişiye özel hizmet anlayışını benimsiyorsunuz. Güzellik alanında uygulanacak hizmetlerin kişiye özel olarak uygulanmasının önemi nedir? 

Güzellik ve estetik algısı ile ilgili olarak toplumda belirli bir bilinç oluşmaya başlamış durumda. Bu konuda bilinçli bir birey kendisini çok değiştirmeden, olduğu halini koruyarak daha dinamik daha dinlenmiş daha enerjik hissetmek istiyor. Biz de herkese prototip uygulamalar yerine kişinin yaşına, antomisine, mevkiine, mesleğine uygun bir değerlendirme yaparak kişiye özel bir uygulama seçiyoruz. Önemli olan kişinin günün sonunda kendisini iyi hissetmesini sağlamak ve böylece de  mutluluğunu arttırmak. Kişiye özel uygulamalar kişiyi bir istatistik parçası olmaktan çıkartıyor ve onu birey olarak daha mutlu ediyor. Bu sebeble herkese yapılan tedavileri yapmak yerine kişinin bünyesinin ihtiyacı olan uygulamaları ve tedavileri yapmak daha iyi sonuçlar almamızı sağlıyor.  

  • İçten dışa güzellik kavramı son günlerde oldukça gündeme geliyor. Sizin bu konuda önerileriniz nelerdir? 

Güzelliği bir bütün olarak değerlendirmek gerekiyor. Bunu hepimiz hissediyoruzdur, enerjimiz yüksek olduğunda, beden sağlığımız yerinde olduğunda kendimizi daha güzel hissederiz. Sadece fiziksel güzellik değil bedenin tümüyle iyilik hali aslında bizim için önemli ve çıkış noktamız da bu oluyor.  İnsan ömrünün çok uzadığını düşünürsek bu süreyi kaliteli geçirmek hepimizin tercihi. Bunun için en önemli etken de tabii ki sağlığımızı koruyabilmek.  Bu sebeble de tercih ettiğimiz uygulamaların, uzamış insan ömründe ilerleyen yaşlarda olabilecek ihtiyaçları da göz önünde bulundurması önem kazanıyor. 

  • Güzellik alanında en yeni uygulamalar nelerdir? 

Günümüzde tıbbın ve kozmotolejinin aslında gitiği yer ve destek aldığı yeni unsurlar gen analizleri üzerine konumlandırılan tedaviler ve yaşam tarzları ve aynı zamanda hücre tedavileri şeklinde. Ben de bunları çok önemsiyorum ve klinik pratiğimde de olabildiğince yer vermeye çalışıyorum. 

  • Eklemek istedikleriniz? 

Tek bir komponentle mutluluk olmuyor ya da iyilik hali olmuyor. Amacımız artık koşulsuz güzellikten ziyade iyi hissetme, well-being ve bunun enerjisinin tüm sistemde var olması. Çalışmalarımızı da bunu destekleyecek şekilde yürütüyoruz.