Anaslide

RÖPORTAJ: İBRAHİM ÇELİKKOL

3

Geçmişe baktığınızda sizi hâlâ heyecanlandıran rolünüz…
Fetih 1453’te oynamak… Filmde surlara bayrağı diken Ulubatlı Hasan rolündeydim. Bu karakteri canlandırmak ruhumu yükselten, beni çok mutlu eden bir deneyimdi gerçekten.
İstanbul’u gerçek hayatta da fethedebilir mi insan?
İstanbul’da yaşamak için cesur olmak gerek. Şehrin olumlu yanlarını yakalamak size kalmış. Yine de İstanbul bana göre ‘zorluk’ demek. İzmit gibi küçük bir yerde yetiştim. Küçükken aklıma yerleşen; ‘Büyük şehir adamı yutar’ sözü ister istemez içimde bir korku oluşturdu. İstanbul’da bilinçsizsiniz; her anlamda yolunuzu ve çevresini bilmiyorsunuz. Dilini, insanlarını, yolunu öğrenmeniz gerekiyor… Cesur olmak zorundasınız ama bu cesaret sizi daha güçlü kılıyor. İşte benim İstanbul’um böyle bir şehir.
14 Şubat’ta 31. yaş gününüzü kutladınız. 30’lu yaşlarda olmak nasıl bir duygu?
30’lu yaşlar bana dinginlik getirdi. Artık daha rahat ve pozitifim. Çocukça serseriliklerimi üzerimden attım. Haylazlıklarım bitti. Geçiş dönemini atlattım. Artık yenilenmiş gibi hissettiğim zamanlara adım attım.
Kadınlar tarafından hayli beğenildiğinizin farkında mısınız?
İş esnasında bile kendime zaman ayırıp spor yapan, kendini seven bir insanım. Bu da kendi kendime dair bir farkındalığa neden oluyor. Böyle düşünülüyorsa bu beni sadece mutlu eder.
Çalışmadığınızda neler yapıyorsunuz?
Arkadaşlarım ve ailemle zaman geçiriyorum. Dostluklar kolay sağlanmıyor. Değer vermek gerekiyor. Ailem ise benim için çok önemli çünkü varlığı güç veriyor. Şimdilik ailem annem ve ablamdan ibaret. İleride kimler katılır, zaman gösterecek…