Emre Kınay
Bazen hayal edilenle gerçek uyuşmadığında, seyirci hayal kırıklığına uğrayabiliyor. Böyle bir endişeniz var mı? Sizce seyirci bu devam filminde nasıl bir beklenti içerisinde olmalı?
Karakterlerin bir diğerini gölgede bırakmaması için ne yapıyorsunuz?
Ş.Ç.: Öyle bir yol izlemiyoruz. Biz sürekli birbirini geçmeye çalışan, yarış halinde birer oyuncuyuz. Sürekli birbirine çelme takmaya çalışan, devamlı yanlış sözcükler söyleyip birbirini şaşırtan iki oyuncuyuz. Hiç öyle bir kardeşlik, dostluk durumu söz konusu değil. Yarış halindeyiz yani.
E.K.: Şimdi Şevket’in söylediklerini bir de tersten okuyun.
Karşılaşmayacağınızı düşündüğünüz karakterlere tekrar bürünmeniz gerekti. Adaptasyon süreciniz nasıldı?
E.K.: Biz devam filminin çekileceğine inanıyorduk ama Ömer Abi’yi ikna edemiyorduk. Aslında o da istiyormuş.
Ş.Ç.: On yıl sonra tekrar aynı karakteri canlandırıyor olmak gerçekten zor bir iş. Aslında ç ok korkutucuydu bizim için. Ömer Abi’yi Emre de, ben de sürekli ikna etmeye çalışıyorduk. Çünkü birinci filmde devamının geleceği düşündürülen bir son vardı. Ömer Abi ‘Yok ya!’ falan diyordu. Biz tam umudu kestiğimiz anda önümüze senaryoyu koydu. Zamanlama harikaydı.