Uzun yıllardır sanatçı ve tasarımcılarla birçok işbirliğine imza atan Swatch, şimdilerde geleceği belirleyen yeni yetenekler ve vizyonerleri bulma arayışında. Bu eylül ayında Swatch, Londra’nın en heyecan verici tasarımcılarından Supriya Lele ile işbirliği yaparak yeniden yüksek modaya giriyor. Yükselen yıldız, renk ve yaratıcılık aşkını Swatch ile paylaşarak tartışmasız dünyanın en ince saati SWATCH SKIN CLASSIC’e kendi estetik imzasını atıyor.
Tensellik ve aynı zamanda oyunbazlık, Supriya Lele’nin kendi etiketine yansıttığı kişiliği. 2019 LVMH Prize Fund ödülünü kazanan tasarımcı, minimalist bir dokunuşla kendi Hint ve İngiliz geleneklerini markasına yansıtıyor. Her iki kültürün belirgin parçalarını muhteşem bir şekilde birleştirme kabiliyeti ile moda sektöründe dalgalanmalar yaratıyor. İnce ve saydam kumaşlar, Sari’den esinlenmiş drapeler ve geleneksel Madras ekoselerini hayal edin. Supriya Lele, Swatch ile olan işbirliğini ise eğlenceli ve yeni bir alana girme şeklinde değerlendiriyor;
“İmzam olan minimalist siluetlerimden, eskitilmiş transparan geleneksel Sarilerden, boyanmış mürekkep balığı siyahından, turkuaz mavisinden, madalyon sarısından ve Madras ekosesinden ilham aldım. Swatch SKIN CLASSIC’in, harika bir tuval ve sanki bileğimde yokmuş gibi hafif oluşu, minimalist görünüş ve duygusu, vizyonum ile mükemmel bir sinerji yarattı.”
Swatch X Supriya Lele SKIN CLASSIC, biyo-kaynaklı plastikten üretilen kasasıyla markanın sorumluluk yaklaşımını sürdürüyor. Lele’nin tasarladığı kıyafetler o kadar hafif ki onları giyen kadınlar için neredeyse ikinci bir ten haline geliyor – tıpkı Swatch SKIN CLASSIC gibi… Lele’nin karakteristik özellikleri olan derinlik ve şeffaflık efektleri kayışlardaki, ve SKIN’de cam üzerinde ilk defa uygulanan, farklı baskı teknikleriyle öne çıkıyor. Kapsül koleksiyondaki üç tasarım, Madras ekosesinden oluşurken, diğer iki tasarımın kadranında ise Supriya Lele’nin kökenine gönderme yapan Hintçe rakamlar yer alıyor.