19. yüzyıldan bu yana moda sahnesini hiç terk etmeyen kazayağı; nam-ı diğer ‘pied de poule’ desen bir kez daha gardırobumuzu işgal ediyor.
İnatçı arzuları açığa çıkaran bir desen var karşımızda! Dört siyah, dört beyaz iplikle özel bir dokuma tekniğiyle oluşturulan ve kenarları uzatılarak karolara dönüşen kazayağı; nam-ı diğer ‘pied de poule’ çılgınlığı yaşıyoruz. İlk kez 1880 yılında İskoçya’da kullanılan bu desen özellikle dağlarda yaşayan çobanlar tarafından kullanılıyordu. Geçmişe dönüp baktığımızda hiçbir klan tarafından sahiplenilmemiş pied de poule yıllar içinde modanın gözbebeğine dönüşüyor. Tarzıyla yaşadığı döneme damgasını vuran Windsor Dükü Prens Edward’ın 1934’te bir dergide ‘pied de poule’ takım elbisesiyle yer alması bu desenin popülerleşmesini sağlıyor ve lüksün simgelerinden birine dönüşüyor. 1938’de Christian Dior’un tasarladığı ‘pied de poule’ siyah beyaz tayyörün modaevinin en çok satan tasarımı olmasıyla marka, 1947’de aynı deseni Miss Dior parfümü de taşıyor. 1959’da Roger Vivier’nin efsanevi ayakkabılarında yine bu desen karşımıza çıkıyor. Balenciaga, Guy Laroche o yıllarda koleksiyonlarında ‘pied de poule’ kullanan tasarımcılardan yalnızca ikisi. Coco Chanel, Audrey Hepburn, Lady Diana gibi isimlerin günlük hayatta pied de poule desenli tayyör, ceket ya da palto giymesi söz konusu desenin yıllara meydan okuyacağının bir kanıtı olarak görsel hafızalarımıza kazınıyor. 80’li yıllara geldiğimizde Chanel’in zamanın ruhuna uyarlayarak yarattığı ‘pied de poule’ desenli tasarımlar kadınların arzu nesneleri arasına katılıyor. 90’larda ise Louis Vuitton, Emporio Armani ve Moschino gibi markaların göz hapsine giriyor. 20 yıl arayla her sezon moda sahnesinde boy gösteren ‘pied de poule’ zaman zaman farklı renk bileşenleriyle de kullanılıyor.
Bu sezon ilhamımızı Lady Diana’nın tayyörlerinden, Diane Keaton’ın maskülen siluetlerinden, Jacqueline Kennedy Onassis’in at bindiği yıllardan alarak, bu efsanevi deseni gardırobumuza bir kez daha adapte ediyoruz. Dolce & Gabbana, Lanvin, Tommy Hilfiger ve Michael Kors’un 2014 Sonbahar – Kış koleksiyonlarında kullandığı ve böylece küllerinden tekrar doğan ‘pied de poule’ görünümümüze hem ciddiyet hem de eğlence katabilmemiz için ideal. Üstelik dokusu yün olmasına rağmen grafik etkisi sayesinde farklı kumaş türleriyle de bir araya getirilebiliyor artık. ‘Pied de poule’ ile gözlerini fazla yormak istemeyenler için de bu trend’i aksesuarlarına sızdırmalarını tavsiye ediyoruz. Bunun için Dolce & Gabbana, Dior, Jil Sander ya da Proenza Schouler’in çantalarına, Blumarine ve Roger Vivier’nin ayakkabılarına, Ralph Lauren’in güneş gözlüklerine başvurabilirsiniz.
ANNA DELLO RUSSO
