MODA

Yine Yeni Rock

Bir iki değişikliğe uğrasa da; ruh aynı ruh! Dağınık, hafif hırpani, umursamaz, cool ve özgün. Rock modanın içinde fakat yine ona karşı geliştirilmiş bir başkaldırı gibi. Ekonomik parçalarla lüksü bir araya getiren kadınların ayaklanışı işte bu yüzden tüm zamanların en hip gardıroplarını yaratıyor belki de.
Her seferinde ona dönüyoruz ya da hiç terk etmeyip, diğer parçaların arasına katıyoruz. Bir tür panzehir gibi çünkü… Kendi cephemizi oluşturmamıza olanak tanıyor. Cool, rafine ve özgün… Bugünlerde kontrollü bir isyankârlık da sunuyor bizlere. Lükse meydan okuyor, öte yandan sokakları gözü yormayan yalın bir lüksle de buluşturuyor. Kendi içinde barındırdığı bu tarz çelişkileri seviyoruz. Tıpkı hayatın kendi gibi… Birini kastederek; ‘She rocks’ dediğimizde, yalnızca çarpıcı görünümünü değil, karakterini de işin içine dâhil ediyoruz. Rock bir duygu durumu, bir ruh hali, bir dalgalanma ya da bir bağımsızlık geni aynı zamanda. Aynı anda hem seksi hem maskülen, hem hırpani hem gösterişli, hem umursamaz hem de fazlasıyla umursayan olabiliyor. Alt kültüründe yer alan dağınıklık; çabasız şıklığın çıkış noktası olarak da onu vazgeçilmezlerimizden birine dönüştürüyor.

Aldırış etmiyormuş gibi görünüyoruz ama bu tarzı en şık haliyle yansıtmakta da diretiyoruz. Tıpkı filtresiz şarkı sözleri gibi! Yetişkin de olsak hâlen başkaldıran bir yanımız var ne de olsa. Evet; çabasız şıklıkla da el ele veriyor, ancak pantolonlar daha dar, flannel’ler daha yumuşak, genel görünüm ise çok daha feminen artık. O kocaman botlar mı? Merak etmeyin; bu kez ayaklarınızı yormayacaklar! En azından rahatlıkla kıvrılıp, bükülebiliyorlar… Ruhen de anti-star’ı oynamamız olası. İçinizdeki o anarşist kız halen mevcut; biliyoruz. Siyah, gri, militar yeşil, kahverengi ve indigo; kariyeriniz her ne olursa olsun rock renkler onu yerle bir edecek tonlarda değil. Desenleri karıştırmaksa artık bir stil oyunu gibi. Belinize gömleğinizi bağladınız diye de kimse size mobbing uygulayamaz. Boygriend jean’ler zaten bir süredir devrede. Oversize gömlekler de öyle… Bir beden büyük kaşmir cardigan’ınınızın içine flanel bir tişört giymeniz de kariyerinizin sonu olmaz. Hatta bir omzunuz açıkta dahi kalabilir. Sokaklara süzülürken de bu usturuplu rock ofis tarzını çok daha edgy kılmak elinizde. Kurt Cobain tarzı parçalarla, Lady Gaga aksesuarları evleniyor da diyebiliriz. Üstelik yataktan kalktığınız haliyle saçlarınızı elinizle düzeltmeniz ya da yumuşak bir ürünle hafifçe şekillendirmeniz yeterli. Rock görünüm kadının içindeki sanatçı ruhu da uyandırmıyor mu? Hadi itiraf edelim; normların dışına çıkmak hepimizin hoşuna gidiyor! Bu ekolü istediğimizde çok daha sofistike bir tarzda yorumlayabileceğimizi biliyoruz. Bir süredir saçlarını gri ya da pembe renklerde boyayan ünlü yıldızlar da bunun farkında.

Dahası umursamaz ve isyankâr yanı günümüzün karmaşık yaşamı ile gayet anlamlı bir şekilde flört ediyor. 21. yüzyılın eksantrik ruhu ile adeta bütünleşiyor. İşte bu yüzden de hâlâ cool. Marc Jacobs; “Tüm zamanlardaki favorim kesinlikle rock’tır” derken boşa konuşmuyor. Çünkü gücünün farkında! MET’in Kostüm Enstitüsü kuratörü Andrew Balton ise “Rock; moda kurumsal ve resmi bir hal aldığında hep geri dönecektir” diyor ve ekliyor; “Moda karşıtı değildir; müziği gibi bir alternatiftir. Sanırım bir yıldızlar savaşı yaşanacak. Son yılların o lüks, kusursuz, aşırı mükemmel görünümlerine karşı tatlı bir savaş başlayacak. Kadınlar uzun süredir sıkıntısını çekiyordu. Artık daha rahat olmak istiyorlar. Rock ise çok tuhaf bir şekilde de seksidir.” Aynı zamanda romantiktir de! Bunu kim mi söylüyor? Eskilerden bir isim. Grace Slick… Son yıllarda sıklıkla sözü edilen iyi terzilik, işçilik, fit kesimler, baştan aşağı lüks görünüm ya da on santim yükseklikteki stiletto’lar bekleyebilir. Rock modanın içinde fakat yine ona karşı geliştirilmiş bir başkaldırı gibi. Kadınların rock çizgideki ayaklanışı işte bu yüzden tüm zamanların en hip gardıroplarını yaratıyor. Kim bilir; dizlerine kadar uzanan oversize örgü cardigan’ı, eski yüzlü jean pantolonu, zımbalı ankle boot’ları, flanel tişörtü, beline bağladığı ekose gömleğiyle kalabalıklar arasına karışanlardan biri de belki sizsiniz! O aşınmış, eski görünümü seviyorsunuz.

Kimi soğuk günlerde sevgilinizin o kocaman tişörtünü gecelik niyetine kullanıp, üzerinize gündüz giydiğiniz hırkanızı geçirerek uyuyorsunuz. Giyilenin kullanıldıkça değer kazanacağından eminsiniz. Kadınsı yanınızı gölgeleyeceğinizden en ufak bir kuşku dahi duymuyorsunuz. Çünkü o kat kat giysilerinizin içindeki dişinin ateşini zaten biliyor. Hatta düşlüyor. Ayağınızdaki spor ayakkabıya ya da postala bir iki çamur mu sıçramış! Hiç önemli değil. Duruşunuz ve düşünceleriniz çok daha önemli. İşte bu giyim tarzını daha siz olgunlaşmadan kültleştiren de bu. Bugün mü? Lüks unsurlarla bir araya getirilerek özellikle geceleri glam rock olarak yeniden hayatımıza süzülüyor. Ancak siluet, yine aynı siluet! Gücünü de gayet iyi biliyorsunuz. O halde içinizdeki ateşi yeniden yakın.