Addison Rae, 6 Haziran’da çıkacak ilk stüdyo albümüyle yalnızca bir müzik kariyerine adım atmakla kalmıyor, başkaları tarafından çizilmiş sınırları silip, kendine özgü bir estetiğin merkezine yerleşiyor. TikTok’taki dans videolarıyla sosyal medya çağının tanıdık yüzlerinden biri olan Rae’in “rebranding” hikayesi, yakın arkadaşı Charli XCX’in Brat evrenine dahil oluşundan sonra başladı. “Von Dutch” şarkısında attığı çığlıkla çok konuşulan ve it-girl statüsüne yeni bir anlam getiren Addison’ın kendi teklileri de bu çığlığın hemen ardından geldi.
Addison’ın viral kültürün dışına taşıp yeni nesil pop yıldızının neye benzeyebileceğini baştan tanımlayan dönüşümüne birlikte göz atalım.
İçindekiler
Müzikle başlayan yeniden markalaşma süreci
Addison Rae’nin müzikal yönü, ilk bakışta pop’un parlak, ironik yüzüne yaslanıyor gibi görünse de, şarkıların alt katmanlarında melankolik bir anlam da yatıyor. Özellikle 2024 yazında -Charli XCX’in “Brat yazı” demek de yanlış olmaz- yayımlanan “Diet Pepsi”, ilk notalarından itibaren Lana Del Rey’in ilk popüler olduğu dönemdeki şarkılarını hatırlatan bir atmosfer yaratmıştı.

@addisonrae, @troyesivan, @charli_xcx, @lorde
En fazla 2000’lere dönen bir nostalji hissiyle süslenmiş vokaller, güçlü bir prodüksiyon ve soru işaretleriyle dolu sözler; Rae’nin yalnızca müzik değil, sesli bir karakter inşa ettiğini gösteriyor. Rae, bu şarkıda pop kültürünün yüzeyini cilalarken aslında onun altındaki unutulmuş parıltıya da işaret ediyor.
Rae, “Aquamarine” ile birlikte daha güçlü bir alana yöneliyor. Sesinde bu kez bir sertlik, teslimiyet ve aynı zamanda hakimiyet var. Şarkının prodüksiyonu ise onun derin dünyasını tam olarak yansıtıyor. “High Fashion” ise hem yüksek moda hem de pop kültür dünyasına resmi girişini sembolik bir yerden işliyor. Şarkı, yüzeysel ilişkiler yerine lüks ve stilin getirdiği tatmini tercih eden bir anlatı sunuyor. Ve albüm haberinden hemen önce yayınlanan “Headphones On” bu iki estetik arasında köprü kuruyor. Addison bu kez bireysel hikayeler anlatan, yalnız hisseden, kaçan ve dijital çağın gürültüsünde kendine yer açmaya çalışan bir ifade yöntemine başvuruyor. Britney Spears’ın hiper-feminen ikonografisinden, Lana Del Rey’in dramatik Amerikan rüyasına ve Charli XCX’in hiper-pop enerjisine uzanan bir çizgide; Addison Rae artık yalnızca referanslara başvurmuyor, kendi dilini konuşuyor.
Pop kültür referanslarına eşlik eden senaryolarla dolu müzik videoları

Diet Pepsi, Aquamarine ve Headphones On, Addison Rae’nin yalnızca pop müziği değil, video klip formatını da yeniden düşünmemizi sağlıyor. Her biri, TikTok kuşağının hızlı tüketim reflekslerine karşı bilinçli bir sanatsal yön taşıyor. Diet Pepsi 2000’ler mizahını ve Amerikana estetiğini ironiyle harmanlarken; Aquamarine dans sahnelerinde durma noktasına kadar esnetiliyor. Addison, “High fashion” müzik videosunda ise Britney Spears’ın ikonik sütyen ve düşük bel kot kombinasyonuna gönderme yaparak, 2000’ler estetiğini modern bir yorumla sunuyor. Ayrıca, Dorothy’nin mavi elbisesi ve kırmızı ayakkabılarıyla dönüşüme bir kez daha göz kırpıyor.
“Headphones On” ise doğada yalnızlık hissini, dijital çağın parıltılı yalnızlığına karşı bir kontrast olarak kuruyor. Rae burada yalnızca bir pop yıldızı değil, çağdaş popun görsel düşünme biçimlerini yeniden yazan bir figür olarak konumlanıyor.
Erken 2000’lerden 2014 Tumblr dönemine: Stil dönüşümü
Addison Rae’nin stilinde göze çarpan ilk şey, “kusursuzluk” takıntısından bilinçli şekilde uzak durması. Bazen akmış bir maskara, bazen de taşmış bir ruj. Rae’in yataktan yeni kalkmış gibi duran saçları yalnızca bir estetik değil. Çünkü bu görüntü, 2000’lerin başında Mary-Kate ve Ashley Olsen’ın başlattığı dağınık lüks havasıyla çok yakından ilgileniyor ve Paris Hilton’ın abartılı feminenliğini de yanında taşıyor. Her zaman kablolu kulaklıklarıyla dolaşması ve onları bir “it” aksesuar haline getirmesi de “2000’lerde online” tavrının bir uzantısı.


2014 Tumblr estetiği, soft grunge etkileri ve Amerikan pop kültürünün kolektif hafızası Rae’nin stilinde Britney Spears’ın erken dönem tarzıyla birleşiyor. Gençlik, kırılganlık, girlhood ve gösteriş; bir anlatıya dönüşüyor. Rae’nin tarzı, trendleri değil, pop kültür referanslarını merkezine alıyor.

Addison Rae, dijital dünyanın hızla değişen yüzlerinden biri olmaktan çıkıp, kendi görsel ve işitsel dilini kuran nadir isimlerden biri haline geldi. Şarkılarında, kliplerinde ve stil tercihlerinde görülen bütünlüklü ifade hali; geçmişin imgelerini bugünün hissiyatıyla birleştiriyor. 6 Haziran’da çıkacak yeni albüm ise bu dönüşümün yalnızca bir başlangıç olduğunu düşündürüyor.
Kapak: @addisonrae
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Tate Mcrae’nin “baddie” stilinden ilham alın