Dt. İsmail Güleç: “Hollywood Smile beklentiniz, sağlığınızın önüne geçmesin”
Ağız ve diş sağlığı dünya genelinde ciddi bir sağlık göstergesi haline gelirken, “Hollywood Smile” gibi estetik uygulamalar, bu ihtiyacın en görünür yansımalarından biri olarak öne çıkıyor. Denta New Yönetim Kurulu Başkanı Dt. İsmail Güleç, gülüş estetiğinde bilimsel temelli çözümlerin, bireysel farklılıklar göz önünde bulundurularak üretilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Son yıllarda estetik diş hekimliği uygulamaları, kozmetik tercihlerin önüne geçerken, bireylerin yaşam kalitesini artıran bütünsel sağlık çözümlerine de kapı aralıyor. Denta New Yönetim Kurulu Başkanı Dt. İsmail Güleç, gülüş estetiğinin beyaz ve hizalı dişlerden ibaret değil olmadığına dikkat çekerek, “Kişinin sağlığı, sosyal özgüveni ve yaşam kalitesiyle doğrudan ilişkili çok yönlü bir süreç” olarak tanımlıyor.
Dünya Sağlık Örgütü, küresel çapta yaklaşık 3,7 milyar insanın ağız ve diş sağlığı sorunlarından etkilendiğini ortaya koyuyor. Dünya Diş Hekimleri Federasyonu ise çocuk yaş grubuna dair çarpıcı bir veri paylaşıyor: Dünya çapında 530 milyondan fazla çocuğun süt dişlerinde çürük bulunuyor. Bu tablo, yalnızca medikal değil, estetik açıdan da diş hekimliğine ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
“Dijitalleşmeyle gülüş, bir ifade biçimi haline geldi”
Dt. İsmail Güleç, estetik diş hekimliğine artan ilginin sadece bireysel tercihlerden değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümden kaynaklandığını ifade ediyor ve şöyle diyor: “Dijitalleşme ve görsel kültürün hayatın her alanını etkilediği bir çağda, gülüş de artık bir kendini ifade biçimi haline geldi. Ancak bu estetik talebin bilimsel temellerle karşılanması ve tedavi süreçlerinin kişiye özel olarak planlanmasını gerekiyor.”
“Hollywood Smile” olarak bilinen uygulamaların popülerleşmesiyle birlikte, estetik beklentilerin arttığını söyleyen Dt. İsmail Güleç, bu sürecin basit bir kozmetik düzenlemeden çok daha fazlası olduğuna dikkat çekiyor: “Bir gülüş tasarımı yaparken, yalnızca beyaz veya hizalı dişler hedeflemek yeterli değil. Diş eti sağlığı, doğru çene kapanışı, yüz kaslarının simetrisi ve bireyin mimikleri, bu tasarımın temel unsurlarıdır.”
Güleç’e göre bireyin yaşam tarzı, alışkanlıkları ve hatta mesleği bile gülüş tasarımında dikkate alınması gereken kriterler arasında yer alıyor. Bu bütüncül yaklaşım sayesinde, sadece estetik değil aynı zamanda işlevsel açıdan da tatmin edici sonuçlar sağlanabiliyor.
“Tedavi süreci bireysel ve bilimsel temellere dayanmalı“
Hastaların sosyal medyada karşılaştıkları görseller üzerinden beklenti geliştirmesinin çok doğal olduğunu belirten Dr. İsmail Güleç, diş hekimi seçiminde dikkatli olunması gerektiğini vurgulayarak şu uyarıda bulunuyor: “Estetik uygulamalar, kalıcı sonuçlar doğurabilecek işlemlerdir. Dişin kesilmesi, mine dokusunun şekillendirilmesi gibi adımlar geri döndürülemez. Bu nedenle süreç, alanında uzman bir diş hekimi tarafından ve ileri teknolojiler kullanılarak yürütülmeli. Estetik müdahaleler yapılmadan önce ağız içi hijyen sağlanmalı, mevcut diş problemleri giderilmeli ve uygun materyal seçimi yapılmalı.”
Denta New Yönetim Kurulu Başkanı Dt. İsmail Güleç, dijital tarama, bilgisayarlı gülüş tasarımı ve bire bir hasta-hekim koordinasyonuna dayalı ön izleme modellerinin tedavi başarısını artırdığını ifade ederek şunları söylüyor: “Denta New olarak, hastanın sürece aktif olarak dahil olmasını önemsiyoruz. Kişinin beklentisini anlayarak başlıyoruz. Fonksiyonel başarıyla birleşmediğinde, estetiğin uzun vadeli bir memnuniyet yaratamayacağını biliyoruz. O yüzden de yüz oranlarını analiz ederek çalışmaya başlıyor, tüm süreci bütüncül olarak ele alıyoruz.” Tedavi sonrası takip planlarının titizlikle uygulanması gerektiğine de dikkat çeken Dt. İsmail Güleç, estetik sonuçların uzun vadeli memnuniyet için düzenli kontrollerle desteklenmesi gerektiğinin altını çiziyor.