Demi Lovato, geçtiğimiz günlerde henüz adını duyurmadığı dokuzuncu stüdyo albümünün ilk teklisi olan Fast’i yayınladı. Dance-pop ve diva house türlerine yakın olan tekli ve Demi’nin “yeni” imajı insanlara Charli XCX’in ikonik elektronik pop albümü brat‘i hatırlatmış olacak ki internet ikilinin hem görünüş hem de müzik olarak benzerliklerini konuşmaya başladı.
Oysa eğer brat dediğimiz estetik kaotik gece kulüpleri, sonsuz bir eğlence döngüsü ve özür dilemeden kendin gibi olmaksa Demi, henüz brat dendiğinde aklımıza sadece oyuncak bebekler gelirken de brat’ti. Önemli olan kontrolsüz erişim gücü ile dolu olan eğlence dünyasında genç bir kadın olarak var olmaya çalışırken kendini koruyabilmek.
Yeni albümü heyecanla beklerken, bütün yükselişleri ve trajik düşüşleri ile Demi’nin çocuk yıldız olarak Disney’de başladığı ve bir müzik ikonuna dönüştüğü kariyerini gelin beraber inceleyelim.
İçindekiler
Disney dönemi
Demi’nin ilk ekran deneyimi Disney’in çocuk dizisi Barney & Friends olsa da asıl başarıyı yakaladığı ve Gen-Z için bir yıldıza dönüşmesini sağlayan proje Camp Rock oldu. Camp Rock’ta seslendirdiği This is me şarkısı ile listelerde başarı yakaladı, bu başarı devam filmi ve Camp Rock turnesi ile devam etti. Demi’nin ilk iki albümü Don’t Forget ve Here We Go Again art arda Disney bünyesinde bu dönemde çıktı ve ikisi de pop rock albümleriydi.
Demi’yle ilgili özel olan, diğer Disney kızlarının aksine, hep daha ham ve asi oluşuydu. Demi hiçbir zaman simler ve parıltılı kıyafetler içinde gördüğümüz şeker pop prensesi değildi. Daha karanlık makyajlar ve kostümler, farklı müzikal altyapılar ile o Disney’in rockstar’ıydı.
2010 yılında Camp Rock turnesi için yolculuk eden Demi, ekip uçağında dansçılarından biri yumruklayıp sinir krizi geçirince rehabilitasyon merkezine kaldırıldı. Haber magazin dünyasına ve o dönem Demi’nin en büyük takipçileri olan bizim çocukluk dünyamıza bomba gibi düştü, haftalarca milyonlara ulaşan magazin kanalları daha yeni on sekiz yaşına girmiş gencecik bir kadının mental problemleri hakkında konuştu.
Sonrasında Demi hayatını ve Disney günlerini anlattığı belgeselinde madde bağımlılığının on yedi yaşında başladığını ama diğer bağımlılıklarının çok da eski bir geçmişi olduğundan bahsediyor. İddialara göre, Demi’nin yumrukladığı dansçı Alex Welch genç yıldızın kokain bağımlılığını Disney’e ilk bildiren kişi.
Parti kızı Demi
Demi’nin müzik kariyeri rehabilitasyon sonrası dans müziğine daha yakın, R&B ve pop türleri etrafında gidip gelen bir yere yöneldi. Üçüncü albümü olan Unbroken (2011) ile R&B ve pop’a, Demi (2013) ile daha modern pop’a yakın şarkılar çıkardı. Confident (2015) albümü ona Grammy adaylığı kazandırırken albümün ikonik teklisi Cool for the Summer yaza damgasını vurdu. Tell Me You Love Me (2017) albümünden çıkan Sorry Not Sorry şarkısı ABD’de en yüksek liste başarısını elde etti.
Demi aynı zamanda Zedd, Calvin Harris ve Max Martin gibi dönemin en büyük prodüktörleri ile çalışıyordu. Dünya henüz elektronik müziği anlamaya çalışırken rehabilitasyon yeni çıkmış genç Demi türün en önemli isimleri ile stüdyoya giriyor, kayıt bitince de partiye beraber geçiyorlardı. Aslında, nereden baktığımıza göre Demi oldukça brat ya da çevresindeki yetişkinler tarafından tekrar tekrar ihmal edilmiş, korunmamış, istismar edilmiş bir çocuktu.
Bağımlılıklar
Tüm bunlar olurken Demi kişisel hayatında depresyon, yeme bozukluğu ve uyuşturucu bağımlılığı gibi ciddi problemlerle başa çıkmaya çalışıyordu. Sanatçı 2012’den beri hiçbir madde kullanmadığını ve temiz olduğunu iddia etse de 2018’de bir gece kulübünden ambulans ile çıkarıldı. Aşırı doz nedeniyle kalbi durma noktasına geldi, beyin hasarı ve geçici körlük yaşadı. Bu olay dünya çapında büyük yankı uyandırdı.
Kendisi yaşadığı bu süreci 2018’de çıkardığı Sober şarkısı ve 2021’de bir Youtube Originals belgeseli olarak yayınlanan Dancing with the Devil belgesel serisinde anlatıyor.
“Sober” hayat
Demi, yaşadığı zorlukları aşıp daha da güçlü bir şekilde geri dönmeyi bir değil iki kez başarmış, kendisini sanatı ve trajedisi ile her seferinde yeniden yaratmış biri.
Bağımlılıklarından, toksik ilişkilerinden, yıllardır peşini bırakmayan problemlerinden arındığı ya da en azından arınmak için elinden gelen her şeyi yaptığı hayatında 2021’de Dancing with the Devil…the Art of Starting Over albümünü, 2022’de de rock müzik yaptığı HOLY FVCK albümünü çıkardı. İki albüm de yeni ve bağımsız bir yetişkin olan Demi’nin yaşadıklarını içtenlikle anlattığı hikayelerden oluşuyor.
Bir estetik olarak değil bir yaşam tarzı olarak brat
İşin aslı, Demi Lovato’nun henüz çıkmamış olan dance-pop albümü brat’in elektronik müziği popüler kıldığı bir zamanda çıkacak olsa da hiçbir zaman bir brat kopyası olmayacak çünkü Demi brat yaşam tarzını, henüz bizim bir yaz için ödünç aldığımız bir estetik değilken bütün iyi ve kötü yanları ile yaşadı ve hayatta kalıp diğer tarafa geçmeyi başardı.
Eğer brat sürdürülmesi mümkün olmayan bir uyuşturucu tüketimi ve eğlence üretimi biçimi ise – Demi bunu yaptı ve hayatta kaldı. Eğer brat istediğin kadar fazla ve şımarık olduğun bir hayatta olduğun kişiden ödün vermeden eğlenmek ise Demi bunu da yaptı.
Demi, brat bizim sözlüğümüzde yer edinmeden önce de O kızdı.
Hepimizin kendi deneyimlerini anlattığı ve deneyimleri ile ürettiği bu dünyada, kim bu işi Demi’den daha iyi yapabilir ki?
Kendisine yeni albüm döneminde bolca başarı diliyoruz.
Fotoğraf: Demi Lovato @ddlovato / Daniel Sachon @dsachon / Paris Mumpower @parismumpower
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Charli’nin Øyafestivalen görünümündeki stil kodlarını inceliyoruz