Son yıllarda moda takviminin sessiz güçlerinden Kopenhag Moda Haftası’nın sektörün en dikkat çeken etkinliklerinden biri haline gelişine tanıklık ediyoruz. Bu yükselişin ardında ise yalnızca sosyal medya veya “clean girl” estetiği değil; İskandinav kültürünün mümkün kıldığı “ulaşılabilir moda”ya artan küresel ilgi yatıyor diyebiliriz. 2026 İlkbahar/Yaz koleksiyonlarının sergilendiği şu günlerde, kuzeye doğru açılıyor ve Kopenhag Moda Haftası’nın önlenemez yükselişini inceliyoruz.


Fotoğraflar: Anuthida Ploypetch @anuthida / Sasha Sviridovskaya @sviridovskayasasha / Maria Rogersdotter @mariarogersdotterphoto
Farklı bir moda haftası mümkün
Moda haftalarını takip ediyorsanız “Bu kıyafeti kim nerede, nasıl giysin?” sorusunu kendinize sorduğunuz zamanlar eminim olmuştur. Özellikle modanın dört büyük şehrinde, New York, Paris, Milano ve Londra’da sergilenen koleksiyonlara özgü, alışılageldik bazı paternler vardır. Lüks, şaşaa, beklenmedik siluetler, ultra-ünlüler… Kısacası ulaşılabilir olmayan neredeyse her şey. İşte, günümüz dünyasında Kopenhag Moda Haftası’nı ilgi çekici kılan en önemli yanlardan biri modayı ulaşılabilir, fonksiyonel ve kompleksten uzak bir şekilde sunması. Çünkü Kopenhag’da moda, kıyafetlerin ötesinde bir duruş ve yaşam tarzını temsil ediyor. Kendinden soyutlayan modaya karşı, oldukça kapsayıcı ve bir o kadar “cool” bir moda anlayışından bahsediyoruz. Yani farklı bir moda haftası mümkün!

Fotoğraf: Marimekko @marimekko
Sokaktan defileye
Kopenhag Moda Haftası’nın en dikkat çekici yönlerinden bir diğeri ise, sokak modasının neredeyse defileler kadar ilgi görmesi. Bu sokak stilinin arkasında uzun zamandır moda dünyasını etkisi altına alan İskandinav estetiği var. Sadelik, fonksiyonellik, zamansızlık ve minimalizm bu anlayışın temel taşlarını oluşturuyor. Kopenhag modasının bize vadettiği şeyin giyilebilir ve ulaşılabilir şıklık olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, sokak stilinin moda haftasında sergilenen koleksiyonlar kadar merak uyandırıcı olması oldukça beklenir bir durum. Oversize ceketlerden “slicked back” saçlara, parmak arası terliklerden doğal makyajlara kadar her detayda kuzeyin eforsuz şıklığı hakim. Sokak, İskandinav modasının aynası niteliği taşıyor.


Fotoğraflar: MKDT Studio @mkdtstudio / Baum und Pferdgarten @baumundpferdgarten
Bu görsel dilin dijitaldeki yansımalarının da Kopenhag Moda Haftası’nın yükselişindeki etkisinden söz etmeliyiz. TikTok’ta viral olan “clean girl” estetiği, Mathilda Djerf gibi İskandinav influencer’ların büyük etkisi, kapsül gardırop trendleri ve aynı zamanda Ganni ve Cecilie Bahnsen gibi global markaların sosyal medyadaki popülaritesi, Kopenhag stilinin sınırlarını aşmasını sağladı. Bunun yanında moda haftasına influencer’ların aktif olarak davet edilmesi ve katılım göstermesi, etkinliğin yalnızca sektör profesyonellerine değil, herkese açık bir moda deneyimi sunmasına olanak tanıyor ve kısıtlı moda anlatısını bir nevi demokratikleştiriyor.

Fotoğraf: Rave Review @rave_rvw_clothes
10. yılını kutlayan Cecilie Bahnsen’in de yıllar sonra ilk kez Paris yerine Kopenhag’da koleksiyonunu sergileyeceği Moda Haftası, bu sezon 4-8 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşiyor. CPHFW, hem geleneksel moda diskuruna farklı bir bakış sunmaya hem de moda severlerin ve tüketicinin değişen beklentilerine dair önemli bir gösterge olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Fotoğraflar: Anuthida Ploypetch @anuthida / Sasha Sviridovskaya @sviridovskayasasha / Maria Rogersdotter @mariarogersdotterphoto / Marimekko @marimekko / MKDT Studio @mkdtstudio / Baum und Pferdgarten @baumundpferdgarten / Rave Review @rave_rvw_clothes
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Mayolarıyla sinema ikonları