Seyahat

Bodrum’u bir lokal gibi gezin: 8 mekan önerisi

Bodrum deyince çoğu insanın aklına pahalı lahmacunlar, lüks beach club’lar ve oteller geliyor. Ama size bir sır vereyim; burası mandalina ağaçları, begonvilleri ve salaş sahilleriyle, popüler kültürün parıltısının ötesinde, nostaljik ve unutamayacağınız bir yaz tatili yaşayabileceğiniz bir yer.

Bodrum’un lüks ve gösteriş meraklısı havasından uzak, gerçek tadını çıkarabilmek için nerelere gidilmesi gerektiğini merak edenlere, sadece anın tadını çıkarmak isteyenlerin kullanabileceği, Bodrum lokalleri nerelere gider rotasını hazırladım.

Liga Liga

Burası denizin dibinde; ister büyük arkadaş gruplarınızla gelip mükemmel kokteyller deneyip bol kahkalarla sohbet edebileceğiniz, ister sevgilinizle gelip bir kadeh şarap içerken ayaklarınızı kuma gömüp geleceği konuşabileceğiniz, isterseniz de kendi başınıza gün batımında kitap okuyabileceğiniz bir yer. Gümüşlük sahilinin en sonuna doğru yürüdüğünüzde karşınıza çıkıyor. Kokteyllerinden Spicy Margarita ve Pink Floyd’u mutlaka deneyin. Bir de kendi yaptıkları lavaş cipsleri var; menüde varsa mutlaka isteyin çünkü şanslıysanız kokteylinize en güzel eşlik eden atıştırmalığı tatmış olursunuz

Alas

Sabah erkenden havlunuzu kapıp gün batana kadar yerinizden kalkmak istemeyeceğiniz bir beach arıyorsanız, Alas tam size göre. Deniz sakin, müzik rahatsız etmeyecek kadar hafif, servis güler yüzlü. Güne denize girip biraz da güneşlenerek başlayın, öğle saatleri gelince ise menüden mutlaka atıştırmalık bir şeyler söyleyin. Özellikle tavuk burgeri… Bir kez denediniz mi, tatil boyunca başka bir şey yemek istemeyeceksiniz. Yanına buz gibi limonata ya da meyveli bir kokteyl söyleyin, telefonunuzu bir kenara bırakıp arkadaşlarınızla uzun uzun sohbet edin. Alas, “tatilde hiçbir şey yapmamanın” aslında ne kadar güzel olduğunu hatırlatan yerlerden.

Koyunbaba Koyu

Bodrum’un en güzel ve en huzurlu koylarından biri olan Koyunbaba, “kalabalıktan uzak, denizin keyfini çıkarayım” diyenler için tam bir kaçış noktası. Suyu o kadar berrak ki, sanki denize değil de dev bir akvaryuma girmişsiniz gibi. Güneş tepede parlıyorken Grande Mare Beach’nin şezlonglarına yerleşip arada denize girip serinleyebilir, akşam saatlerinde altın gibi parlayan gün batımını izleyebilirsiniz. Yanınıza mutlaka güneş gözlüğünüzü alın ve uzun sohbetlere yetecek kadar dedikodu biriktirin; çünkü burası, saatlerin nasıl geçtiğini anlamayacağınız yerlerden. Denizin üstünde yansıyan gün batımı renkleri ise, “telefonu çıkar, bu anı story’le” dedirten manzaralardan.

Tuz Duman

Benim için salaş ve rakılık ideal yer burası. Tuz Duman tam o plaj kenarı rahatlığıyla sizi karşılayan, ama aynı zamanda “cool” Bodrum ruhunu yaşatan bir mekan. Gümüşlük’te, kumların üzerinde kurulmuş “çabasız ama şık” bir atmosfere sahip. Menüsünde kendine has dokunuşlarla hazırlanan mezeler ve lezzetler var: falafel tabağı, pilav üstü ızgara Mosko ve chimichurri soslu biberiyeli patatesli baby kalamar tabağı gibi seçenekler gurme lezzetler denemek isterseniz önerebileceğim tabaklardan. Buranın self-servis olması, spontane bir yaz gecesi için oldukça cezbedici, rezervasyon yok, denk gelince yer kapıyorsunuz. Yani “huzur, samimiyet ve gastro-deneyim” arıyorsanız, Tuz Duman tam o Gümüşlükte’ki “rahatına düşkün” vibe’ını sunuyor. Akşamüstü gün batımında gelip “her şey olduğu gibi, ama bir o kadar özel” dedirten anılar yaratabileceğiniz bir yer.

Dibeklihan

Sanatseverlerin gördüğü her şeye hayran kalacağı bir sanat köyü burası. 2008 yılında mimar Gülay Altay Tezer ile petrol mühendisi Cenap Tezer tarafından kurulmuş; Türkiye’nin ilk ve tek “Kültür ve Sanat Köyü” ünvanını taşıyor. Tasarımı ise Gülay Hanım’a ait. İçinde hala yaşayan sanatçılar var. Etnografya müzesi, sanat galerileri, el yapımı seramik, takı atölyeleri, drama ve müzik atölyeleriyle dolu yani hem gözü doyuruyor hem ruhu. İçerisinde bulunan Kafe Nare’de kahvenizi yudumlarken böğürtlenli cheesecake’ini denemeyi unutmayın.

Little Burger Shop by the Sea

Buranın hamburgerlerini bir kez denedikten sonra, başka bir hamburger sizi pek tatmin etmeyebilir. Deniz kenarında, hafif esen rüzgar ve yaz havasıyla birleşince, lezzeti bambaşka bir seviyeye çıkıyor. Eğer gece dışarı çıkacaksanız ya da parti planınız varsa, yola çıkmadan önce buraya mutlaka uğrayın. Kendinizi fazla yormadan, keyifle karnınızı doyurmak için birebir.

Yalıçapkını

Öğlen bir kahve molası vermek ya da akşamüstü hafif bir şarap eşliğinde güne veda etmek istiyorsanız, Yalıkavak’taki Yalıçapkını tam da aradığınız sakin kaçamak. Mekanın şık ama samimi dekorasyonu, önündeki manzara ile birleşince kalkasınız gelmiyor. Burada otururken telefonunuzu bir kenara bırakıp, denizin ve hafif esen rüzgarın tadını çıkarabilirsiniz.

Cennet Koyu

Burasının tadını çıkarabilmek için kritik noktalar var. Birincisi, sabah güneş doğarken elinize sandviç alıp denize girmek. İkincisi de gece denizi yapmak isterseniz şarap ve çerezlerinizi hazırlayarak gitmek. Masmavi denizin tadını çok fazla insan olmadan çıkarmak isterseniz günün bu dilimleri en uygun olanı çünkü diğer saatlerde çok dolu oluyor.

Fotoğraflar: Lal Ece Ersoy

İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Seyahat etmeyi seven burçlar

Marie Claire Bülten

Stil ve düşüncenin buluştuğu bu evrende; sezonun öne çıkan görünümleri, radarımıza giren kitaplar, editörden notlar ve kültürel dünyamıza heyecan katan detaylar e-posta kutunda seni bekliyor. Marie Claire evrenine katıl, kendine iyi gelenleri kaçırma.