Jenna Ortega, geçtiğimiz günlerde ilk Vogue kapağını Vogue Mexico’nun Eylül sayısı için çekti. Paola Kudacki’nin objektifinden çıkan, Andrew Mukamal’ın styling’ini üstlendiği çekim, tesadüfi bir an değil. Son iki yılda kırmızı halılarda gotik dokunuşlarıyla dikkat çeken Ortega, yalnızca Wednesday karakterini canlandırmakla kalmadı; gotik-romantik estetiği yüksek modanın gündemine taşıyan isimlerden biri oldu.
Netflix’teki dizisi Wednesday’in ikinci sezon medya turuna çıkan Ortega, karakterinin karanlık ruhunu kırmızı halıya taşımakta ustalaşmış durumda. Seoul’de Dilara Fındıkoğlu imzalı yılan derisi elbisesi ve Simone Rocha’nın dramatik bluz-kemer kombinasyonu; New York’ta Ann Demeulemeester’in gotik minimalizmini yansıtan elbisesi; Paris’te Vivienne Westwood’un siyah-beyaz kontrastlı dantel korsesi… Ortega’nın tercihleri, Wednesday estetiğinin “kostüm” sınırını aşarak yüksek modada yeniden hayat bulduğunu kanıtlıyor.
Artık Ortega’nın etkisi bir karakter göndermesinin ötesine geçmiş durumda. Wednesday figürü, onun stilinde bir moda arketipine dönüşüyor: karanlık zarafet, gotik feminenlik ve teatral güç unsurlarıyla birleşerek hem kırmızı halıda hem de popüler kültürde tanınan bir estetik kimlik kazanıyor. Bu kimlik, moda haftalarından TikTok akımlarına uzanan dark feminine trendiyle buluşuyor; gotik referanslarla besleniyor. Böylece Wednesday, yalnızca bir dizinin kahramanı olmaktan çıkıp yüksek modanın içinde yeniden tanımlanmış, kültürel karşılığı olan bir simgeye dönüşüyor.
Bu dönüşümün arkasında, Ortega’nın kırmızı halıdaki yolculuğunu titizlikle yönlendiren stilisti Enrique Melendez’in imzası var. Londra prömiyerinde giydiği Ashi Couture look’tan bugüne, ikili karanlık romantizmi çağdaş bir moda diliyle buluşturarak Ortega’yı şimdinin en güçlü stil ikonlarından biri haline getirdi.
Fotoğraflar: @mrenriquemelendez / @ashistudio / @jennaortega
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> İmza takınızı nasıl seçebilirsiniz?