Bir Balık ile aşk yaşamak nasıl mı? Bu soruya net bir cevap vermek kolay değil. Çünkü onları tanımlamak da anlamak da neredeyse imkansız. Neptün’ün çocukları onlar. Hep bir arayış halindedirler. Hayatları, bilinç ile bilinç dışı arasında gidip gelen bir trans halinde geçer.
Bilinç ile bilinç dışı arasında bir çizgide yürürler. Hayatları çoğu zaman bir sis perdesinin ardında geçer hem oradadırlar hem burada. Bazen komada bir hasta gibi kopuktur hayatla bağları, bazen de enerjisiyle herkesi iyileştiren bir şifacı. İşte bu yüzden çözemezsiniz. Hep bir eksiklik, hep bir fazlalık, hep bir arayış… Bugün size aşkla bakan o gözler, yarın her şeyden soyutlanmış, uzak bir ruh olabilir. On-off modlarını anlamaya çalışmak yerine kabul etmeyi denemelisiniz. Çünkü onunla aşk, anlaşılmakla değil, hissedilmekle yaşanır.
İçindekiler
Ruhunun rüzgarına kapılmak
Balık bir sınav yapmaz. Hesap kitap bilmez. Onun aşkı planlı değil, sezgiseldir. Bir gün hiç tanımadığı birine aşık olabilir çünkü kalbi ona doğru bir titreşim duymuştur. Ertesi gün hiçbir açıklama yapmadan uzaklaşabilir, çünkü ruhu artık orada değildir. O, aşkta sadece “birlikte olmayı” değil, “bir” olmayı arar. Ama çoğu zaman bu arayış, onu yorar. Çünkü dünya, onun hayalindeki aşkı kaldıracak kadar naif değildir. Bu yüzden en çok da kendine kırılır. İlişkilerinde çoğu zaman “aldanan” ya da “kandırılan” olur. Ama bu roller ona yakıştığı için değil, aşkı ruhuyla yaşamak istediği için… Ruhunu kabul etmeyen kimseyle aynı yatağı paylaşamaz. Sınırları yoktur, ama değerleri çok nettir.
Ağlamak onu temizler, yazmak onu varlıklaştırır
Balık burcu ağladığında temizlenir. Denize bakan bir sandalyede otururken gözyaşlarıyla yüzleştiği an, belki de en çok kendisidir. Sanatçı ruhu buradan beslenir. Duygularını yazıya döktüğünde, bir başkasının kalbine dokunur. Ama genellikle değeri yaşarken anlaşılmaz. Tıpkı birçok sanatçının kaderi gibi… Her Balık’ta bir can yarası vardır. Gözlerinde derin kırmızı bir geçmiş gizlidir. Bu onu ya kabuğuna çeker ya da başkalarının yarasına merhem olmaya iter. Komşusu hastaysa, arkadaşının kalbi kırıldıysa, Balık oradadır. Onun aşkı, sadece iki kişi arasında yaşanmaz; evrenseldir.
Balık burcu ile aşk yaşamak: Sonsuzluğun kıyısında bir deneyim
Aşk güzeldir onunla. Eğer beklentiniz bir ev, iki çocuk, düzenli bir maaş değilse. Onunla aşk, bir çaydanlığa koyulmuş sonsuzluk gibidir: İçtikçe çoğalır ama dibi asla görünmez. Ruhuyla sizi sarar, ama o ruh burada değildir çoğu zaman. Belki hiç tanışmadığı birinin yasını tutuyordur hala. Belki çocukken okuduğu bir masaldaki kahramana aşıktır. Onun için aşk, gerçek bir olma halidir. Ama bu hal dünyada pek yaşanmaz. Belki de en büyük sınavı, ulaşamayacağı bir aşkla yaşamayı öğrenmektir.
Balık burcu gerçekten bu mu?
Astrolojide Balık burcu, Güneş’in bu burçta olduğu anlarda doğanları tanımlar. Ancak harita bir bütündür. Venüs’ü Kova, Ay’ı Oğlak olan bir Balık, yukarıdaki duygusal tariften çok daha farklı davranabilir. Hele ki Balık burcunda bir stelyum(gezegen kümelenmesi) varsa, o zaman bu özellikler çok daha belirginleşir. Merak edenler için önerim: doğum haritanızı çıkararak bu ruhsal derinliğin nereden geldiğini keşfetmeniz. Çünkü astroloji, sadece bir kişilik analizi değil, bir ruh haritasıdır.
O hep bir yere aşık ama orası burada değil
Onunla aşk yaşamak, çoğu zaman bir rüyada yürümek gibidir. Ayaklarınız yere basmaz, zamana dair kavramlar anlamını yitirir. Ama rüyadan uyanma saati geldiğinde, siz hala onun gözlerindeki sonsuzluğu ararken bulursunuz kendinizi.Balık’la yaşanan hiçbir şey tam olarak anlatılamaz. Çünkü o, anlatılmak için değil; hissedilmek, yaşanmak ve unutulmamak için vardır.
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Aşkınızın astrolojik kimliği: İlişki burcunuz ne diyor?