Röportaj

Röportaj: 2MUCH!’la fazla olmak üzerine

2022’de sadece sevdikleri şarkılarla özgürce partilemek için yola çıkan Seda Erciyes ve Tuğçe Şenoğul, kısa sürede bir topluluk enerjisine dönüşen setleriyle 2MUCH!’ı kurdu. “Fazla olmanın aslında fazla olmadığını bilenler için” sahnede yerini alan ikili, pop’tan hyperpop’a, k-pop’tan 2000’ler hitlerine uzanan eklektik seçkileriyle dans etmeyi imkansız kılıyor. Neşe, dayanışma ve stilin iç içe geçtiği 2MUCH!, bugün yalnızca bir DJ set değil; kadınların ve lubunyaların özgürce kendilerini ifade edebildiği, müziğin direnişle birleştiği bir alan.

Biz de Marie Claire olarak ikiliyle bir araya geldik ve 2MUCH!’ın sahne arkasındaki enerjisini, direniş olarak neşeyi ve geleceğe dair hayallerini konuştuk.

Yollarınız kesişip 2MUCH! adı altında ikili olmaya karar verdiğiniz an nasıldı? Bu ortaklık nasıl bir ihtiyaçtan doğdu? 

2022’den beri birlikte DJ setler yapıyoruz. Başlangıçta sadece özgürce, sevdiğimiz müziklerle partilemek istiyorduk. Bu tarzı çalan çok fazla parti ve DJ bulamıyorduk. Biraz kendimiz için başladık aslında. Zamanla bizim gibi hisseden insanlarla gelişti, büyüdü ve sonunda bir topluluğa dönüştü ve bu enerji büyüdükçe artık ona bir isim vermek istedik. Böylece 2MUCH! ortaya çıktı. 

2MUCH! partilerini “fazla olmanın aslında fazla olmadığını bilenler için” olarak tanımlıyorsunuz. Bu felsefenin arkasında nasıl bir kişisel ya da kolektif deneyim var?

Seda: Sadece kadın olduğun için yaşadığın deneyimin ta kendisi 2MUCH! Patriyarka canavarının karnını tıka basa doyurduğu bir zamanda neşeli ve eğlenen iki kadın olmamız tam olarak 2MUCH!

Tuğçe: Bu aslında hayatı yaşarken her an duyduğumuz bir şey: “Sen çok fazlasın, bu çok fazla.” Hep sana haddini, sınırını bildirmek isteyen bir sistem var. Özgürce var olmana izin vermeyen bir sistem… 2MUCH! tam da buna aykırı olan her şeyi içeriyor. Çünkü bu sistem nasıl neşelenmen gerektiğini, nasıl dans etmen gerektiğini, hatta eğlence anlayışının nasıl olması gerektiğini bile söylemeye kalkıyor. 

Solo kariyerlerinizde oldukça farklı ses evrenleri kuruyorsunuz. Tuğçe’nin şiirsel ve türler ötesi dünyası, Seda’nın cesur ve modern R&B çizgisi. 2MUCH! DJ setlerinde bu iki enerjiyi nasıl dengeliyorsunuz?

Aslında müzikal evrenlerimiz, genel olarak türlere baktığında çok da birbirinden ayrılmıyor. Farklılığımız daha çok sanatçı olarak özgün stillerimizden geliyor. Ancak setlerimiz iki kadının nasıl partilediği ve bundan nasıl keyif aldığıyla ilgili. Biz aynı şeyleri dinlemekten ve aynı şekilde partilemekten zevk alıyoruz. Aslında bizi 2MUCH! ‘ta buluşturan da tam olarak bu uyum. 

Setlerinizde pop, hyperpop, k-pop, t-pop, r&b ve 2000’ler var. Bu eklektik seçkiyi yaparken kriteriniz ne oluyor? Nostalji mi, güncel trendleri yakalamak mı, yoksa tamamen dans edilebilirlik mi? 

Önceliğimiz, kadınların ve lubunyaların özgüvenle dans edebilmesi, eğlenebilmesi, mutlu ve birlikte hissedebilmesi. Bunun için hangi şarkılar gerekiyorsa onu çalıyoruz. 

2MUCH! sadece müzik değil, aynı zamanda bir topluluk: 2MUCHWET, 2MUCHGLAM, 2MUCHATE gibi başlıklarla gecenin ruhunu belgeliyorsunuz. Bu konsept, partiyi bir kültürel platforma dönüştürme fikri nasıl gelişti?

Kendiliğinden gelişti aslında, dinleyicilerimiz bize ilham verdi. Partilere o kadar özenli ve 2MUCH! geliyorlar ki artık bunu ayırmak, görünür kılmak zorunda kaldık 🙂 Bu yüzden biz de kategoriler belirlemek istedik, bu güzellikleri ön plana almaya karar verdik. 

2MUCH!, solo üretimlerinize nasıl bir alan açıyor ya da nasıl besliyor?

Seda: 2MUCH! ne zamandır unuttuğum oyun oynama hissini canlandırdı. Yeni bir enstrumanda kendini geliştirirken tattığın beklentisizlik ve heyecanla müziğe olan aşkımı alevlendirdi. 

Tuğçe: Böyle bir zamanda iki bağımsız kadın sanatçı olarak bu kadar eğleniyor ve dinleyicimizle buluşup bu kadar güzel partiler yapabiliyor olmak bile tek başına çok büyük bir ilham kaynağı. Bunun dışında birlikte çaldığımız müzikler sayesinde farklı janralarda dans etmek, müziğin özgürce ve sınırsız olan o çocuksu tarafıyla buluşmak, birlikte müzik aracılığıyla bu kadar eğleniyor olmak zaten direnişlerin en büyüğü. Bu da bize çok güzel bir yaşam enerjisi veriyor. Sanırım en önemlisi bu. 

Moda da işinizin ayrılmaz bir parçası. Sahnede görünürlük, kostüm ve stil sizin için sadece estetik değil, aynı zamanda bir ifade biçimi. 2MUCH! partilerinde stil sizin için nasıl bir rol oynuyor?

Sahnede görünürlüğümüz, stilimiz, çaldığımız şarkılar, birlikte dans etme ve oyun oynama isteğimiz hepsi 2MUCH!’ın bir parçası ve anahtar kelime olarak her zaman bize nasıl bir stil yaratmak istediğimiz konusunda ilham veriyor. Bunu üretme sürecinin doğal bir parçası olarak görüyoruz. Bu partiler, insanların kendi 2MUCH! yanlarını özgürce ifade edebileceği ve bunu modayla da yansıtabileceği bir alan yaratıyor. 

Hem bireysel kariyerlerinizde hem de birlikte yürüttüğünüz projede karşılaştığınız zorluklar neler? Dayanışma sizin için nasıl bir güç?

Dünyada ve ülkemizde yaşanan krizler ve politik iklim yüzünden ruhumuzda her zaman üretime ve müziğe öncelik kalamıyor. Yaratıcılar olarak gerçekten çok zorlanıyoruz; müzik üretmek ve performe etmek hiç bu kadar zor olmamıştı. İşte bu yüzden dayanışma çok önemli. Bu partiler de aslında önce neşemizi geri kazanmak, sonra da dayanışmak için var. Ayrıca bu yolda yalnız olmadığımızı birbirimize hatırlatıyoruz. Ve 2MUCH!, bunu hatırlamanın en “too much” yolu. Bir direniş olarak neşe ve sanat. 

Gelecekte 2MUCH! için hayal ettiğiniz şey nedir? Uluslararası turneler, farklı sanat disiplinleriyle işbirlikleri, belki de bir festival?

Seda: Oluşturduğumuz bu topluluğun diğer sanatçılara da ilham olmasını istiyoruz. Saydıkların çok doğru; uluslararası turneler ve farklı sanat disiplinleriyle iş birlikleri kesinlikle gelecek ve bunun için çalışmalara başladık bile.

Tuğçe: Festival planları da aynı şekilde gündemimizde. Ama en temelde, hayal ettiğimiz ve en büyük hedefimiz, başından beri var olan o temel his birlikte çok eğlenmek, “2MUCH!” ruhunu korumak ve büyütmek olacak. 

Son olarak, 2MUCH! sahnesine gelenler sizden nasıl bir “fazlalık” beklemeli? 

2MUCH! DANS!!!!! 2MUCH! NEŞE! 

ps. Çok ıslak olacak, şemsiye getirmeyi unutmayın. 

Fotoğraf: 2MUCH! @2muchgeneration / Irmak Yılmaz @irmakylmz.photography

İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Zac Posen’la röportaj: Denimin couture hali

Marie Claire Bülten

Stil ve düşüncenin buluştuğu bu evrende; sezonun öne çıkan görünümleri, radarımıza giren kitaplar, editörden notlar ve kültürel dünyamıza heyecan katan detaylar e-posta kutunda seni bekliyor. Marie Claire evrenine katıl, kendine iyi gelenleri kaçırma.