İlişki İpuçları

Yatmadan önce bu 5 alışkanlıkla ilişkinizi kurtarın

Yıllar geçtikçe romantizm azalabilir. Ama bu, ilişkinizin de sönmesi gerektiği anlamına gelmez. Küçük ama anlamlı alışkanlıklar, aranızdaki bağı yeniden canlandırabilir, hatta kurtarabilir.

İlişkinizin ilk günlerini hatırlıyor musunuz? Her şeyin büyüleyici, heyecan verici ve taptaze olduğu o dönemi… Saatlerce konuşur, birbirinizden ayrı kalamazdınız. Ama zaman geçtikçe, belki evlilikle, belki çocuklarla birlikte, o ilk günlerin kıvılcımı yavaş yavaş sönmeye başlamış olabilir.

Bu, sadece size özgü bir durum değil. Araştırmalar, yakınlığın, güvenin ve derin düşüncelerinizi paylaşabildiğiniz bir bağın hem stresi azalttığını hem de yalnızlık hissini hafiflettiğini gösteriyor. Ancak aynı zamanda, monotonluk ilişkilerdeki tutkuyu öldürebiliyor; bu da kimi zaman soğuma, kimi zaman da ayrılıkla sonuçlanabiliyor.

İyi bir ilişkinin temeli, iletişim ve fiziksel temasın dengeli birlikteliğinde saklı. Ancak o yakınlığı yeniden inşa etmek kendiliğinden gerçekleşmez; emek ister. Ve bu çabayı başlatmak için en doğru yer, çoğu zaman yatak odasıdır.

İlişki danışmanı ve yazar Charles J. Orlando, ilişkileri yeniden canlandırmak, hatta kurtarmak için beş basit ama etkili adım öneriyor:

Aynı saatte yatağa gidin.
Uykudan önceki dakikalar, aslında partnerinizle yeniden bağ kurmak için en değerli anlardır. Uyku düzeniniz bir tercihtir: Eğer birbirinizden uzaklaşmak istiyorsanız, o uyurken siz dizi izleyebilir ya da çalışabilirsiniz. Ama yeniden iletişim kurmak istiyorsanız, aynı anda aynı yerde olun. Beraber yatağa gidin. El ele tutuşmak bile o bağı hatırlatabilir; küçük bir dokunuş, büyük bir etkiye dönüşebilir.

Elektronik cihazları bir kenara bırakın.
Mesajlaşmak, uzaktayken işe yarar; ama yan yana olduğunuzda gerçek iletişimin yerini alamaz. Telefonlarınızı yatak odasının dışında bırakın, bildirimleri kapatın. Sadece birbirinizi dinleyin. O anda, sadece siz ikiniz olun.

Sohbeti yatak odasına taşıyın.
Akşam yemeği bitti, çocuklar uyudu, artık yetişkinlerin zamanı. Bulaşık yıkarken ya da reklam aralarında değil; yatağa geçince konuşun. Günün stresini üzerinizden atarken, hem ruhen hem fiziksel olarak “arınırsınız.” O an, tekrar birbirinize dönebilirsiniz.

Ön sevişmeyi yatak odasının dışına taşıyın.
Tutku, sadece seksin kendisinde değil, ona giden yolda saklıdır. Ön sevişmeyi birkaç saniyelik dokunuşlara indirgerseniz, bu da zamanla rutine dönüşür. Onun yerine sabah aynaya küçük bir not bırakın, gün ortasında flört dolu bir mesaj gönderin ya da beklenmedik bir jest yapın. Arzunuzu hissettirin, çünkü bazen sevgi sözcüklerden çok, o “niyet”le anlatılır.

Her gece bir “iyi geceler” öpücüğü verin.
Basit ama çoğu çiftin erken dönemde terk ettiği bir ritüel. Oysa iyi geceler öpücüğü, ilişkinin nabzını tutar. Eğer partnerinizi öpmek bile istemiyorsanız, o ilişkinin hangi noktasında olduğunuzu sorgulamanız gerekir. Bu yüzden her gece, her sabah, her ayrılışta öpün. Çünkü bazen yeniden yakınlaşmanın başlangıcı, sadece bir öpücük kadar uzaktadır.

*Marie Claire Yunanistan edisyonundan Türkçe’ye çevrilmiştir.

Fotoğraf: Unsplash

İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Ağrılı seksten keyifli yakınlığa: Uzmanlara göre en etkili pozisyonlar

Marie Claire Bülten

Stil ve düşüncenin buluştuğu bu evrende; sezonun öne çıkan görünümleri, radarımıza giren kitaplar, editörden notlar ve kültürel dünyamıza heyecan katan detaylar e-posta kutunda seni bekliyor. Marie Claire evrenine katıl, kendine iyi gelenleri kaçırma.