2010’ların “uğraşmamış ama havalı” siluetlerinden biri, yeniden podyumlarda ve sokakta. 2014’te Tumblr kuşağının simgesi olan belde ekoseli gömlek, bu kez hem nostaljik hem de yeni bir ifade biçimi olarak moda sahnesine dönüyor.
Bir dönemin internet belleğine kazınmış o görüntüyü hatırlarsınız: yüksek bel jean, crop top, elde kahve bardağı, beline gevşekçe bağlanmış ekoseli gömlek. 2014’te Tumblr’ın pastel filtreli grunge dünyasında bu görünüm, yalnızca bir kombin değil; bir ruh halini temsil ediyordu. Umursamaz ama etkileyici, rastgele ama stil sahibi.

Fotoğraf: Jenn McAllister ve Rebecca Black
O dönemde ekose, “uğraşmayan güzelliğin” sembolüydü. Sokaklarda, konser alanlarında, fotoğraf bloglarında hep aynı tavırla karşımıza çıkardı: hafif dağınık, biraz melankolik, ama tamamen özgür. On yıl sonra o ekose desenler yeniden karşımızda, fakat bu kez bambaşka bir anlam taşıyor.
2025’in ekosesinde amaç, geçmişi birebir kopyalamak değil; onun enerjisini yeniden yorumlamak. Şehirli kadın artık “cool” görünmek için değil, kendini iyi hissettiği için bu gömleği beline bağlıyor.

Fotoğraf: @typicallyatypical_
Podyumlarda da bu dönüşün izlerini gördük. Kallmeyer’in Sonbahar/Kış 2025 koleksiyonunda beline entegre edilmiş gömlek detayları, o ikonik görünümü tasarımın bir parçası haline getirdi. Isabel Marant defilesinde ise flanel dokular, boho feminenliğin içine karışarak 90’ların özgür ruhunu yeniden canlandırdı. Bu kez daha net çizgiler, daha rafine kumaşlar ve daha kontrollü bir asi tavır vardı. Tıpkı bugünün moda anlayışı gibi: ölçülü bir özgürlük.


Fotoğraf: Kallmeyer Sonbahar/Kış 2025
Ekoseli gömleklerin geri dönüşü, aslında modanın kolektif hafızasında sık sık tekrarlanan bir hikayeyi de hatırlatıyor: zamansız bir parçanın, her kuşakta yeniden doğması. 90’larda Seattle grunge’ının simgesi, 2010’larda Tumblr’ın dijital imzasıydı. Şimdi ise 2020’lerin ortasında, şehirli kadınların gardırobunda geçmişin sıcaklığıyla bugünün minimalizmini buluşturuyor.
Bu yeni versiyonda ekose artık sadece “rahat” değil; karakterli. Dokusu yumuşak, duruşu iddialı. Bir blazer altından sarkıyor, slip elbisenin belinde düğümleniyor, bazen de omuzdan aşağı düşüp silueti tamamlıyor. Yani o eski “biraz dağınık, biraz ben” havası hala burada ama daha bilinçli bir versiyonuyla.
Fotoğraf: @typicallyatypical_
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Minimal kombinlerle sonbahar dolabı