Guess, 45. yılını “One World, One Brand” temasıyla Paul Marciano’nun doğduğu şehir Marakeş’te kutladı.
Benim de orada olduğum bu üç günlük buluşma, markanın mirasını yeniden yorumlayan, yaratıcılıkla örülü bir kutlamaya dönüştü.
Marakeş’teyim. Yakut renkli gün batımları, hurma ağaçlarının arasından yükselen Arap müziği, souq’ların baharat kokusu… Ve tabii biraz da kaos. Tüm bunlar, Guess’in “One World, One Brand” adıyla düzenlediği global konferansın atmosferini özetliyor. 2026’da 45. yaşını kutlamaya hazırlanan marka, kreatif direktörü ve kurucularından Paul Marciano’nun doğduğu topraklarda hem geçmişe saygı duruşunda bulundu hem de geleceğin vizyonunu kutladı.

Benim için ise Marakeş’te geçirdiğim bu birkaç gün, bir moda etkinliğinden çok daha fazlasıydı: Bir renk, doku ve duygu deneyimiydi. Efsanevi La Mamounia’da konaklamak –ki orası yalnızca bir otel değil, zamanın ağırlaştığı, lüksle tarihin iç içe geçtiği bir bahçe– bu deneyimi unutulmaz kıldı. Otelin avlusunda sabah kahvemi içerken uzaktan gelen müzikle El Badi Sarayı’nda izlediğimiz defilenin aynı hikayeyi anlattığını hissettim: Bugünün modernliğiyle köklere dönmek. Sekizinci kez düzenlenen Guess Convention, daha önce Singapur, Barselona ve Los Angeles gibi şehirlerde yapılmıştı. Ancak “Never Forget Your Roots” temasıyla Marakeş, markanın ruhuna en çok dokunan şehir oldu. Üç gün boyunca 100’den fazla ülkeden gelen 800 davetli; konferanslar, atölyeler, gala yemekleri, kokteyller ve çölün ortasında gerçekleşen etkileyici bir defileyle Guess’in dünyasını yeniden keşfetti.


El Badi Sarayı’nda yıldızların altında sergilenen Guess 2026 İlkbahar/Yaz ve Pre-Fall koleksiyonları, arşivden özel parçalar ve Marakeş için hazırlanan sınırlı sayıdaki Marciano by Guess kapsül koleksiyonuyla geçmişle bugünü zarifçe buluşturdu. Gecenin yıldızıysa kesinlikle esprili ve samimi halleriyle Paul Marciano oldu. “One World, One Brand bir iş toplantısından öte; yaratıcılığımızı kutladığımız, köklerimizi hatırladığımız ve markamızın değerlerini yeniden tanımladığımız bir yolculuk.” Etkinlik boyunca Chiara Ferragni, Leonie Hanne, Lea Elui, Maura Higgins, Krystle D’Souza ve Andrea Brillantes gibi global isimler de yer aldı. Souk’larda sidecar turları, Agafay Çölü’nde balon gezileri ve Medina sokaklarında yapılan özel turlar, bize yalnızca bir moda markasının değil, bir yaşam biçiminin hikayesini yaşattı diyebilirim.
La Mamounia’nın bahçesinden ayrılırken aklımda tek bir düşünce vardı: Moda yalnızca giysilerle değil, ait olduğun yerle ve anlatmak istediğin hikayeyle ilgilidir. Ve Guess, yıllardır bu kadar iyi bir hikaye anlatıcısı olduğu için teşekkürler.
