“İhtimallerin heyecanı”
Klişelerle aram hiçbir zaman iyi olmadı. Yaptırımlar, kalıplar… Tüm bunlara tahammül edemiyorum. Belki de bu yüzden bugün, tam da yılın bu döneminde, bunları yazma ihtiyacı hissediyorum. Hani her yerde “yeni bir sen yaratma” baskısının yükseldiği, olduğumuz kişiyle yetinememezlik eğiliminin fısıldandığı o dönem… Oysa değişim, kendini olduğu hâliyle kabul edip sevmekten geçmiyor mu? Aksi hâlde ne kadar çok şey yapıp, fazla zorlama ve gerçekleştiren üzsek olmuyor mu? Yeni bir yıl yaklaşırken biz de soruyoruz: Hedeflerimizi sezgilerimizle mi hazırlamalıyız? Yapabileceklerimizi cesaret, emek ve zarafetle nasıl açığa çıkarırız? Peki tüm bunları “yeni bir ben” klişelerinden sıyırmış, daha çok da daha sahici biri yeniden yapabilir miyiz?
İnsanın kendi yaratma hâli bitmeyen bir döngüdür. Dönüşüm, çizgisi hiç tamamlanmayan bir hikâye gibi, her gün yeniden şekillenir. Bu sayı, işte bu kişiye vizyonunu kutlarken; kararlılığını zarafetle birleştirip geleceğini kendi kelimeleriyle yazmak isteyenlere bir çağrı. Kapaklığımızda yer alan Neslihan Atagül Doğulu da bu mindset’in vücut bulmuş hâli. Kendi sınırlarını, ritmini, duruşunu yeniden tanımlayan bir kadın. Onun hikâyesinde, bitişlerin başlangıçlara nasıl evrildiğini; zarafetin, kırılganlığın ve gücün nasıl yeni bedende var olabildiğini görüyoruz.
Aralık sayısı, tamamlanan sayfaların ardından yeni ihtimaller arayan herkese dair ibaret. Belki de yeni yıl, “yeni bir ben” demek değildir. Yeni kelimeleri yeniden duymak, yeniden seçmek, ışıldımızı yeniden hatırlamak için ihtimallerle dolu bir andır.
Geride bırakmanın hafifliğiyle, ilerlemenin cesaretini taşıyanlara ilham olması dileğiyle.
Fotoğraf: Getty Images