Fitness & Beslenme

DOSYA: DİJİTAL EBEVEYNLER

 

digitalbaba

İllüstrasyon: Selman Hoşgör

Her iki tarafın da kendi hayatlarını yaşayacakları, ancak sahip olacakları çocuk söz konusu olduğunda ayrı da yaşasalar her türlü fedakârlığı gösterecekleri yeni bir çözüm; ‘anlaşmalı ebeveynlik…’ çiftleri bir araya getirmek için hizmet veren internet siteleri, gelip geçici bir yöneliş mi yoksa geleceğin aileleri artık bu şekilde mi kurulacak? Gizem Gamgam

Karaköy’deki bir cafe’de yarım saattir bulunmalarına rağmen birçok ayrıntının üzerinden geçmişlerdi. Ses tonları neşeli olsa da konuştukları konu oldukça ciddiydi. ‘Şartlar her ne olursa olsun onu korumayı kabul ediyor musun?’’ diye sormuştu Sinem Emre’ye ve şöyle devam etmişti; ‘Benim için önemli olan mesafe. İstanbul’dan ayrılmayacağına dair söz vermeni istiyorum…’ Hayır; Sinem ve Emre tipik bir ayrılık konuşması yapmıyordu. Henüz sevgili bile değildiler. Sadece İnternette birbirlerini bulduktan sonra ilk kez görüşen bir çifttiler… Ortak bir noktaları vardı; birbirlerinin hayatına dâhil olmadan, aynı evi paylaşmadan çocuk sahibi olmayı istemek…
İnternet flörtleri giderek artarken bu ve buna benzer tercihler de hayatımıza sızmaya başladı. Zincire eklenen son halka ise sanal baba ya da anne arayışı… Nedeni; modern insanın kendisi için yarattığı bağımsız düzenini değiştirmek istememesi, aşka inancını, karşı cinse karşı da güvenini yitirmesi olarak gösterebiliriz. Ancak içgüdüsel olarak devreye giren çocuk sahibi olma arzusu, bu durumda çeşitli sorunları da beraberinde getirebiliyor. Durum böyleyken her iki tarafın da kendi hayatını yaşayacağı, ancak sahip olacakları çocuk söz konusu olduğunda ayrı da yaşasalar her türlü fedakârlığı gösterecekleri farklı çözüm arayışları araştırılıyor. Yeni yeni ortaya çıkmaya başlayan ‘anlaşmalı ebeveynlik’ siteleri de, bu konuda çiftleri bir araya getirmek için hizmet veriyor. Üye sayıları ise her geçen gün artmakta…
Sinem’e neden bu sitelerden birine kayıt olduğunu sorduğumuzda; “Anlaşmalı ebeveynlik boşanma gibi başlıyor. Tek farkı; çocuğunuzun henüz dünyaya gelmemiş olması. Oturup geleceğine dair konuşuyorsunuz. Ben kariyer yapmayı tercih ettiğim için bugüne kadar çocuk sahibi olmak gibi bir düşüncem olmamıştı hiç. Artık 42 yaşındayım ve arzu ettiğim konuma ulaştım, hayatım da eskisi kadar yoğun tempolu değil. Ya şimdi çocuk sahibi olurum ya da bu konuyu tamamen kaparım diye düşündüm. Erkek arkadaşımın ilk evliliğinden iki çocuğu olduğu için bu kararıma sıcak bakmamış, bir süre sonra da ayrılmıştık. Bir Amerikalı arkadaşımın tavsiye ettiği bu siteye de ayrılışımızın ardından kaydoldum. Emre’de oradaydı. Türk olması bir artıydı tabii” diye cevap veriyor.

Çoğunluk heteroseksüel
Söz konusu internet siteleri ülkemizde henüz yaygın değil, bu nedenle anlaşmalı ebeveynlik olgusundan faydalanmak isteyenler genellikle yurt dışındaki sitelere yöneliyor. Bunlardan en popüler olanı ise Fransız www.co-parents.fr sitesi… Üyelerinin üçte birini ilk müdavimleri olan eşcinseller oluşturuyor. Ancak bugün 95.000 kullanıcı arasında heteroseksüeller çoğunlukta… Kadın üyeler genellikle 40’lı yaşlarını sürüyor. Erkeklerde ise durum biraz daha farklı… Doğru zamanı bekledikleri için çocuk sahibi olmakta gecikenler, hayatlarının kadınıyla hiç karşılaşamamış olanlar ve âşık olduğu kadından çocuk yapmanın hayalini kurup gerçekleştirememiş olanlar… Evet, erkek üyeler; bekâr, dul ve eşcinsellerden oluşuyor. En önemli ortak özellikleri ise hiçbir hastalık taşımamaları…

Psikologlar konuya nasıl yaklaşıyorlar?
İnternet aracılığı ile tanışılan kişiden çocuk sahibi olma fikri, dünya genelindeki birçok psikolog ve sosyoloğun da araştırma konusunu oluşturuyor. San Andrés Üniversitesi sosyologlarından Dominique Mehl; “Bireyselliğin ön plana çıktığı toplumlarda, herkes kendi hayatını dilediği şekilde sürdürmek istiyor. Günümüzde onlarca farklı ilişki tarzı ve aile yapısı var artık. Bu nedenle internetten çocuk yapmak üzere eş seçilmesi de bir sapma değil, günümüz koşullarının uzantısıdır” diyor. Antropolog Anne Cadoret ise aşk duygusunun giderek azaldığını, kişilerin artık beraber yaşamayı tercih etmediğini, hatta çocuk yapmak isteyenlerin yanı sıra hiç yapmak istemeyenlerin de azımsanmayacak bir çoğunlukta olduğunun altını çiziyor.
Tekrar Sinem’e dönecek olursak… Kendisi; “Çocuk yapmak için karşımdakini kandırmaktan, yani sperm hırsızlığına soyunmaktansa, internetten uygun bir baba adayı bulmayı tercih ettim. Emre ile bir araya gelmemizin nedeni tamamen çocuk sevgisi olduğu için üzerine titreyeceğimize eminim. Bunu da birbirimizin hayatını cehenneme çevirmeden yapmış olacağız. Kimse incinmeyecek” diyor. Peki, ya doğacak çocuğun hayatı ve hakları?
Gerçekte düşünülmesi gereken budur belki de… Zira Sinem’in psikoloğu kendisine; “Bebek bir obje değildir, bu nedenle onu sevgilinle bir daireyi paylaşır gibi paylaşamazsın” diye ciddi bir uyarıda bulunmuş.
Ünlü Fransız Psikolog Serge Hefez ise “Çocuk zihninde bir aileye ait olduğu hissini taşıyorsa, ebeveynler ayrı dahi olsa bu gelişimini olumsuz yönde etkilemez. Ayrıca çocuğun babasının, annesine
âşık olması da gerekmez. Sadece çocuğun kendini geliştirmesi için babasının hayatında yer alması yeterlidir” diyor.
Yine de dikkat! Böyle bir karar alacaksınız, dünyaya getireceğiniz çocuğun ileride travmatik bir ruhsal yapıya sahip olmaması için mutlaka bir uzmana danışarak, nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini belirlemelisiniz. Evet; anlaşmalı evebeynlik modern insanın sevgiyi tadabilmek adına geliştirdiği ilginç çözümlerden biri. Peki, siz cesaret edebilir miydiniz? Doğmamış çocuğunuzun babasını internetten bulma fikrine yakın mısınız? •