Fitness & Beslenme

YE İÇ İNCE KAL

ALIŞVERİŞ MERKEZİNDE

618966468_d0f3a83874_b

Tehlike: Minnesota Üniversitesi’nde Pazarlama Profesörü Kathleen Vohs, karar vermek zorunda olmanın insanların iradesini zayıflattığını söylüyor. Alışveriş merkezinde karşınıza çıkan seçenekler (fotoğraf makinesi mi alacaksınız dijital kamera mı, annenize bir espresso makinesi mi yoksa French press mi?) yemek katında sizi çok daha savunmasız bırakır.

Kaçış Yolu:

1. adım: Atıştırmalık taşı Alışveriş merkezleri tenis topu büyüklüğünde muffin ve çörekler satan büfelerle doludur. Çantanızda bir porsiyon atıştırmalık taşıyarak bu durumdan kaçabilirsiniz. 30 tane Antep fıstığı veya 24 tane bademi iki tane kuru erikle birlikte bir poşete koyun. Ya da yanınıza bir tane Doğa Müsli Bar alın. Bu yiyeceklerin içinde bulunan karbonhidrat/protein kombini sizi tok tutar.

2. adım: Sınırlı üretimse uzak dur Kıtlık prensibi olarak adlandırılan bir ekonomi teorisi, neden alışveriş yaparken bazen aptalca davrandığımızı açıklıyor. Vohs, “Yapılan araştırmalara göre, sınırlı olduğunu algıladığımız ürünler, hep bulabildiklerimize kıyasla bize daha cazip geliyor” diyor. Kısa bir süreliğine sunulan kahveler, Sevgililer Günü’ne özel pastalar genellikle diğerlerinden daha kalorilidir. O yüzden en güvenlisi basit olana yönelmek.

3. adım Sakız çiğne Bir parça sakız çiğnemek hem ağzınızı meşgul eder hem de sizi beladan uzak tutar. Reisinger, “Sakız, tatlı yeme isteğini giderir ve beyne gönderdiği mesajlar iştahı keser” diyor.