TikTok’ta özellikle sabah rutinleri, motivasyon içerikleri ve “that girl” estetiğiyle ilgilenen kullanıcıların dilinden düşmeyen bir kavram var: Scripting.
Scripting, yazılı manifestasyonun en etkili ve en yaratıcı yollarından biri. Basitçe anlatmak gerekirse: bu yöntem, evrene bir niyet mektubu yazmak gibi. Ancak burada mesele yalnızca ne istediğinizi dile getirmek değil. İsteklerinizi detaylandırmanız ve onları gerçekten yaşıyormuşsunuz gibi hissetmeniz gerekiyor. Bunu ne kadar açık, net, özgüvenli ve bilinçli bir şekilde yaptığınız, sürecin enerjisini doğrudan etkiliyor.
Bazıları ajandasına yazarak, bazıları notlar uygulamasına birkaç satır iliştirerek, kimileriyse estetik journaling videoları aracılığıyla iç dünyasını dışa aktarıyor. Yarattığınız her bir cümle, hayalini kurduğunuz hayatın bir yapı taşı hâline geliyor.
İçindekiler
Peki “Scripting” nedir ve neden bu kadar popüler?
Scripting, bilinçli bir şekilde yazı yazarak hayalini kurduğunuz hayatı zihinsel, duygusal ve enerjik olarak gerçekmiş gibi canlandırma yöntemidir. TikTok ve Instagram gibi platformlarda genç kullanıcıların ilgisini çekmesinin başlıca nedeni ise oldukça kişisel, yaratıcı ve düşük maliyetli bir pratik oluşu. Aynı zamanda bu yöntem, pozitif psikolojiyi ve yaratıcı görselleştirme tekniklerini bir araya getirerek zihinsel sağlığa da katkıda bulunuyor.
İşte scripting yöntemini hayatınıza nasıl dahil edebileceğinize dair kapsamlı bir rehber!
Ritüelinizi belirleyin: Ne zaman, nerede ve nasıl yazacaksınız?
Scripting’e başlamadan önce kendinize bir düzen oluşturmanız çok önemli. Çünkü bu, yalnızca bir “niyet yazısı” değil, aynı zamanda bir zihinsel hizalanma pratiği. Kendinizi gerçekten akışa bırakmanız, rahat olmanız ve odaklanmanız gerekiyor.
TikTok’ta viral olan birçok journaling videosunda, estetik defterler, mumlar, loş ışıklar ve motivasyon müzikleriyle oluşturulan bu yazım anları bir tür kişisel ritüele dönüşüyor. Kendinizi sürece iyice kaptırabilmek için bu tarz detayları kullanarak olayı romantize edebilirsiniz.
Yazarken şimdiki zamanı kullanın ve olmuş gibi davranın
Scripting’in en temel ilkesi budur: Hayal ettiğiniz hayatı, şu an yaşıyormuşsunuz gibi yazmak. Kendinize bir senaryo yarattığınızı ve bu senaryoyu gerçekten oynayacağınızı unutmayın.
“Bir gün New York’ta yaşayacağım.” yerine, “New York’ta yaşamanın her günü ayrı heyecan verici. Bu sabah Central Park’ta yürüyüşe çıktım ve işten önce taze kahvemi ve sandviçimi alabilmek için en sevdiğim kafeye uğradım.”
Bu tür bir yazım, bilinçaltınızı “bu gerçek” olduğuna ikna eder. Beyniniz hayal ile gerçeği ayırt edemez; dolayısıyla bu deneyim, enerjinizi yeniden yapılandırır ve sizi o hedefe hizalar.
Duygulara yer verin. Hissetmek, frekansı güçlendirir
Yazdığınız hayalin yalnızca ne olduğunu değil, size ne hissettirdiğini de yazın. Çünkü evrenle kurduğunuz bağda en güçlü iletişim biçimi, duygulardır. Duygularınız ne kadar sahici olursa, o hayale doğru ilerleyen frekansınız da o kadar kuvvetli olur.
“Kendimi çok huzurlu, sağlıklı ve başarılı hissediyorum. Uzun zamandır bu kadar güvende ve doğru yerde hissetmemiştim.”
Detaylar güçtür: Ne kadar net olursanız, o kadar hizalanırsınız
Scripting yazarken detaycılıktan kaçınmayın. Hayalinizi mümkün olduğunca ayrıntılı betimleyin. İstediğiniz işin saat kaçta başlayacağı, ne giydiğiniz, kiminle çalıştığınız, akşam yemeğini nerede yediğiniz gibi ayrıntılar bu senaryoyu gerçeklik zeminine çeker.
“Ofise girişim 09.30. Yeni aldığım gri takımımla kendimi çok güçlü ve çekici hissediyorum. Bugün sunumum vardı ve yöneticilerimden tam not aldım. Toplantı sonrası ekipçe gittiğimiz küçük İtalyan restoranında kutlama yaptık. Gülüşmeler, kahkahalar, şükür duygusu…”
Yazdınız, hissettiniz, canlandırdınız. Şimdi bırakın ve akışa güvenin. Scripting yaptıktan sonra sürekli “Oldu mu?”, “Ne zaman olacak?” gibi kaygılara düşmek enerjinizin yönünü dağıtabilir. Evrenin zamanlaması sizin beklentilerinizden farklı olabilir ama enerjiniz netse, cevabı elbet gelir.
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Kağıt üstünde yaratıcı kaos: “Junk journaling”
Kapak: @bellahadid
