Moda dünyasının yükselen yıldızı Amelia Gray, podyumlardaki cesur stili ve sokak modasına yön veren tavrıyla yeni nesil ikonlar arasında. Güçlü varlığı, özgün tarzı ve iddialı duruşuyla ilham veren Gray’in son dönemde öne çıkan anlarına yakından bakıyoruz.
Podyumların yani sıra sosyal medyada, kampanya çekimlerinde ve moda dünyasının en prestijli etkinliklerinde de adından söz ettiren Amelia, her görünümünde kendi karakterini ve enerjisini yansıtmayı başarıyor. Tarzı, bir kıyafeti taşımaktan çok, o kıyafete kendi kimliğini ve hikayesini ekleyebilmesiyle öne çıkıyor. Bu da onu sıradan bir modelin ötesine taşıyor ve hem ilgi çekici hem de ilham verici bir figür haline getiriyor. Amelia Gray, genç yaşına rağmen moda dünyasında kendi neslinin estetik ve cesur duruşunu temsil eden bir ikon olarak yükselmeye devam ediyor.
İçindekiler
Stratejik “nepo baby”
Gray, annesi Lisa Rinna’nın şöhretinden gelen ayrıcalığı reddetmek yerine kucaklıyor; ama bunun yanında “Modellik beni bulmadı, ben herkesi buldum.” diyerek kariyerinin arkasındaki emeği vurguluyor. Küçük yaşlardan beri tek hayali modellik olduğunu da belirtiyor. Bu yüzden sürekli yeni bağlantılar kurarak, markalara kendini göstermek için çabalayarak ve her defasında yeni bir kapıyı zorlayarak bugünlere gelmiş. Onu farklı kılan, yalnızca doğru yerde doğru anda olmak değil; hangi markalarla hangi karakteri yansıtacağını bilinçli şekilde seçmesi ve bunu stratejik bir vizyonla ilerletmesi. Günlük stilinde de podyumlarda da çekimlerde de sadece “giydirilen” bir model değil; karaktere kendi ışığını katan, styling’e yorumunu ekleyen ve bir kimlik inşa eden figür olarak öne çıkıyor.
Karakteristik stil
Amelia Gray’in fark yaratmasının temelinde özgür ve cesur kişiliğini filtrelemeden işine yansıtabilmesi var. Bir görselin, bir kombinin ya da bir yürüyüşün izleyicide kalıcı olabilmesi için alışılmadık ya da daha önce defalarca görülmüş bir şeyi farklı bir biçimde sunması gerekir. Amelia’nın yaptığı tam da bu: risk almak, provokatif ama estetik bir imza bırakmak ve kendi olmayı asla bırakmamak. Bu yüzden sokakta giydiği bir jean-üst kombininden, couture defilesinde taşıdığı bir avant-garde parçaya kadar her şey onda kişisel bir dile dönüşüyor.
Kapak kızı
Amelia’yı adeta “kapakların yıldızı” olarak görebiliriz. Dazed, Harper’s Bazaar, V Magazine, Vogue Arabia, Vogue España, Vogue US, Vogue Italia ve Vogue Korea kapaklarında boy gösterdi. Üstelik her birinde farklı bir kimlik ve farklı bir anlatı sergileyerek, sadece güzellik ya da stil değil; çok yönlülüğünü de ortaya koydu. Her çekimde başka bir karaktere bürünürken, özünü kaybetmeden kendi imzasını atabilmesi onu klasik bir modelden çok daha fazlası haline getiriyor.
Dönüm noktaları
Son dönemin en unutulmaz anlarından biri, 2024 Met Gala’daki Undercover imzalı ışıklı elbisesi oldu. Paris Haute Couture defilesinde Jean Paul Gaultier podyumuna çıkışı moda basınında ses getirirken, kendi annesi Lisa Rinna’nın gözyaşlarında da karşılığını buldu. Ayrıca Marc Jacobs’un Anneler Günü kampanyasında annesiyle birlikte kamera karşısına geçmeleri, Amelia’nın kariyerinde hem duygusal hem de kültürel açıdan önemli bir kesit yarattı; moda dünyasında güçlü bir anne-kız anlatısını öne çıkardı.
İlham veren bir yıldız
Cesareti, stratejisi ve kişiliğiyle, “kapak kızı” olmanın ötesinde bir moda figürü olarak kendi hikayesini yazıyor. Önlenemez yükselişi, hem podyumlarda hem de pop kültürde daha uzun süre konuşulacağını şimdiden garanti ediyor.
Fotoğraflar: Amelia Gray @ameliagray / YSL @ysl / Anthony Vaccarrello @anthonyvaccarrello
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Bir moda ikonu olarak Wednesday: Jenna Ortega’nın yeni tarzı