Röportaj

Atelier Rebul’ün İstanbul Boğazı’ndan ilham alarak yarattığı yeni koleksiyonunu konuştuk

Atelier Rebul’ün Kurucu Ortağı ve aynı zamanda 20 yılı aşkın tecrübesiyle Rebul Şirketler Grubu Co-CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi olan Nüket Filiba ile Atelier Rebul’ün, İstanbul Boğazı’ndan ilham alarak yarattığı yeni İstanbul Bosphorus Koleksiyonu’nu konuştuk.

Atelier Rebul hikayesi nasıl başladı ve siz neresinde nasıl dahil oldunuz bu hikâyeye?

Büyülü ve gerçek, 1 asırdan uzun ve ne mutlu ki herkesin bir şekilde parçası olan, sıcak, dopdolu bir hikaye… 1895 yılında, genç Fransız bir eczacı olan Jean Cesar Reboul’ün, Beyoğlu’nda, ‘Grande Pharmacie Parisienne’- Büyük Paris Eczanesi adıyla Türkiye’nin ilk eczanelerinden birini kurmasıyla başlıyor her şey…. Ardından, Cumhuriyet tarihinin ilk eczacılarından Kemal Müderrisoğlu ile Mösyö Reboul’ün usta-çırak olarak başlayan ilişkisi yıllarca sürüyor. Rebul Eczanesi’nin ünü, eşsiz formülleriyle hızla, prestijle büyüyor ve özellikle bir ürün Rebul Lavanda yani Lavanta Kolonyamız, kısa sürede Türk halkının ikonik ürünü oluyor. Atelier Rebul’ün koku uzmanlığı bu köklü geçmiş ile burada başlıyor… 2024 yılına geldiğimizde ise Rebul Şirketler Grubu çatısı altında olan Atelier Rebul ile İstanbul’dan Dünya’ya açılan bir marka olarak serüvenimize devam ediyoruz. Atelier Rebul olarak bir kolonyanın çok çok ötesine geçtik. Markamızın köklerine sadık kalarak yenilikçi bakış açımız ve ürün aşkımızla ilerlerken çok özel koleksiyonlar yaratan bir marka haline geldik. Kokuya değen her alanda var olmaya devam ediyoruz. Ben de bu hikâyenin bir parçası olmaktan çok gurur duyuyorum. Üsküdar Amerikan Lisesi ardından Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirdikten sonra 1 sene de Paris’te eğitim gördüm. İlk olarak; iş hayatına, kurumsal bir şirkette, tutkunu olduğum kozmetik sektörünün en iyi oyuncularından birinde başladım. 4 yıl boyunca, kozmetiğin okulu denebilecek kadar güçlü global bir şirkette çalıştıktan sonra içimdeki girişimcilik ruhunu daha fazla tutamadım. En başından beri hayalim; kendi kozmetik markamın sahibi olmaktı. Rebul’ün 4. kuşak temsilcisi Kerim Müderrisoğlu ve aile dostumuz Korel Bingöl ile yollarımızın kesişmesi sonrası 2003 yılında başlayan ortaklığımız ile girişimcilik dünyasına adım attım. Rebul markasının bir ikonik lavanta kolonyası ile dünyaya açılabilir ve tamamen kendi gücüyle o büyük ve kalıplaşmış rekabetin içinde yarışabilir bir güçte marka olabileceğine inanarak, bu yolculuğa beraber çıkmış olduk.

Atelier Rebul ikonik İstanbul İmza Koleksiyonu’nun yaratılmasının 10. Yılında İstanbul Bosphorus Koleksiyonu çıkardınız. Bu koleksiyonun yaratım sürecinden bahsedebilir misiniz?

İkonik İstanbul İmza Koleksiyonumuz Dünya’nın her yerinde en sevilen koleksiyonumuz. Bu koleksiyon ile İstanbul gibi bir değeri global pazarlara taşıdık ve tanıttık. Romantik, egzotik ve mistik İstanbul her zaman bizim ilham kaynağımız oldu. İkonik zamansız İstanbul Koleksiyonumuz ile Mısır Çarşısı’nın baharatlarından ve renklerinden ilhamla, İstanbul’un tarihi dokusunun modern, hızlı ve kaotik yönüyle birleşimini yansıttık. Atelier Rebul olarak İstanbul İmza Koleksiyonu’muzun yaratılmasının 10. yılında ise şehrin farklı bambaşka bir yüzünü, eşsiz Boğaz’ı keşfetmek üzere yola çıkmak istedik. Ve İstanbul Boğazı’ndan aldığımız ilhamla yine bir klasik olmaya hazırlanan yeni Atelier Rebul İstanbul Bosphorus Koleksiyonu’muz ile sizleri yepyeni bir koku yolculuğuna çıkarıyoruz. Bu sefer İstanbul Boğazı dingin, romantik yanı ve zengin kültürü ile karşınızda. Boğaz, koruları, mavisi, tuzlu havası ve bahar aylarında açan erguvanları; kısaca eşsiz doğası ile başlı başına bir terapi. Boğaz’daki bu sükunet, tazelik ve ferahlık ile birleştiğinde yenileyici bir kaçış hikayesine dönüşüyor. Başka kelimelerle anlatmak gerekirse, gerçekliğe kısa bir mola da diyebiliriz. Zamanı Boğaz’da durdurmak ve Boğaz’ı yaşamak çok güzel. Kokusundan, ambalajına tüm detaylarında İstanbul Boğaz’ını yaşayan ve gören herkese Boğaz’ı hissettirecek bir koleksiyon için çalıştık. İstanbul Bosphorus koleksiyonunun Boğaz’ı çağrıştıran notalarının uyumunda kendinizi bulmanızı ve İstanbul Boğazı’nın enerjisini hissetmenizi istedik. 

Koleksiyonu hazırlarken nelerden ilham aldınız?

Bu kez dünyada hiçbir yerde olmayan İstanbul Boğaz’ının; doğasından, zengin kültüründen, eşsiz mimarisinden, hayranlık uyandıran yalılarından ve büyüleyici atmosferinden ilham alıyoruz. Atelier Rebul’ün enyeni imza koleksiyonu İstanbul Bosphorus ile Boğaz’ın büyüsünü hissetmenizi istedik. Boğaz’ın doğasını; koruları, mavisi ve tuzlu havasını koku notalarına taşıdık. Yeni İstanbul Bosphorus, üst notalarında Boğaz’dan ilham alan taze ve ferahlatıcı yeşil notalar, bahar aylarında Boğaz kenarında açan Mimosa çiçeği ve ışıltılı dalgaların fısıltılarını taşıyan deniz tuzunu bulundururken, orta notalar Boğaz’ın sakin güzelliğini temsil ederek çiçeksi notalarıyla bu akuatik dansa eşlik ediyor. Kokunun kalbindeki Türk Gülü, İstanbul havasındaki zamansız romantizmi anımsatırken, frezya ise eşsiz Boğaz manzarasına baş döndürücü bir dokunuş ekliyor. Alt notalar ise, deniz kıyısındaki ağaçların, Boğaz’ın kenarındaki koruların tazeleyici ve dingin kokusu ile sizi adeta Boğaz kıyısında dinlenmeye ve yenilenmeye davet ediyor. Mavi Akdeniz Çamı ile harmanlanmış koku, sizi İstanbul’un büyüleyici korularına çağırıyor. Odunsu, çiçeksi ve aynı zamanda ferahlatıcı notalarla iç dünyanızı serbest bırakırken İstanbul’un sonsuz enerjisini kucaklıyorsunuz.

Bu heyecan verici yeni koleksiyonun kampanyasında ünlü oyuncu Cansu Dere yer aldı. Boğaz’ın büyüleyici esintisini yansıtan çekimler nasıl geçti?

Yeni koleksiyonumuzun kampanyasında da sadece Türkiye’de değil Dünya çapında da tanınan, ünlü oyuncu Cansu Dere yer aldı. Atelier Rebul ve Cansu Dere olarak bu kez de İstanbul Boğazı ile uzun süreli bir koku yolculuğuna çıktık ve Boğaz’ın büyüleyici esintisini yansıtan özel bir çekime imza attık. Koleksiyonumuz Cansu Dere’nin de duruluğuyla birleşerek, İstanbul’a kaçışı ve eşsiz Boğaz’ın büyüleyici ruhunu yansıtıyor. Cansu Dere’nin yer aldığı Boğaz esintili çekimler de oldukça keyifliydi. İstanbul Boğaz’ın eşsiz dokusuna bu çekimler sırasında yeniden tanık olmak da yine hepimizi büyüledi. 

İstanbul Bosphorus Koleksiyonu yelpazesinde hangi ürünler yer alıyor? Sizin kişisel favoriniz hangisi?

İstanbul Bosphorus Koleksiyonumuz bütünsel bir yelpazeye sahip; hem kişisel kozmetik hem de ev kozmetiği ürünleri ile odunsu, çiçeksi ve aynı zamanda ferahlatıcı su notaları dilerseniz teninizde dilerseniz yaşam alanlarınızda kullanabiliyorsunuz. Hiçbir koleksiyonumuzu feminen/maskülen olarak ayırmıyoruz, Bosphorus da aynı şekilde hem kadınların hem de erkeklerin kullanabileceği bir koku. Ferahlatıcı, transparan, aromatik bu koku, herkes tarafından tercih edilebilecek muhteşem ve kalıcı bitişe sahip. Yeni Atelier Rebul İstanbul Bosphorus koleksiyon yelpazemizde de; İstanbul Bosphorus Eau de Parfum, Duş Jeli, El ve Vücut Losyonu ile Çubuklu Oda Kokusu, Mum, Kolonya, Sıvı Sabun ve seyahat boy ürünler, lacivert ve gümüş tasarımlı ambalajları ve koleksiyona özel lacivert tasarımıyla uyumlu bir hediye kutusu ile sunuyoruz.Benim kişisel favorim de bir parfüm tutkunu olarak İstanbul Bosphorus Eau de Parfum diyebilirim.

İstanbul Bosphorus Koleksiyonu’nun kokusunu üç kelimeyle tarif edebilir misiniz?

Odunsu, ferahlatıcı ve dingin. 

Atelier Rebul yelpazesinde yer alan en popüler üç ürün hangisi?

İkonik İstanbul Koleksiyonumuz bahsettiğim gibi Dünya’nın her yerinde en popüler koleksiyonumuz. My Beautiful Garden koleksiyonumuz yeniden kullanıma uygun, doğa dostu ve %100 el yapımı “stoneware” ambalajlarıyla sürdürülebilirlik misyonumuzu destekliyor ve üç farklı koku seçeneği de çok tercih ediliyor. Mandalina Koleksiyonumuz da yine ikonikleşen kreasyonlarımızdan, Louis Vuitton City Guide Bodrum tarafından “Ayrılmadan yanınıza almanız gereken 5 hatıra” kategorisinde öneriliyor.