Cannes’ın sıcak ritmine kapıldığım iki gün: Yat festivalinin yüksek temposu, uzun plaj yürüyüşleriyle dengelendi. Restoran ve lokal keşifler, yeni tanıştığım insanlarla zenginleşti.
“Zihnimdeki Cannes’ı nasıl aktarabilirim?” diye düşündüğüm bir anda, sosyal medyada tüm hislerimi ortaya çıkaran bir resimle karşılaştım. Empresyonist ressam Alena Shymchonak, doğada yakaladığı ışığı, rengi ve anlık izlenimleri o anın duygusunu yaşatır şekilde fırça darbeleri aracılığıyla ifade ediyor. İşte benim için Cannes’ı simgeleyen o resim ve deneyimlerim.

“Cannes – tek AŞK’ı resmettiğimde, sadece Fransız Rivierası’nın güzelliğini değil, bu lokasyonun bende uyandırdığı duyguları da yakalamak istedim. Cannes’ın özel bir enerjisi var; göz kamaştırıcı ışığı, denizin neşeli ritmi, plaj hayatının canlı renkleri. Her ziyaretimde, bu adresin cazibesinden ilham alır, etkilenirim ve bu doğal olarak sanatıma da yansır. Doku, renk ve hareket aracılığıyla güneşin sıcaklığını, deniz esintisinin ferahlığını ve su kenarında hayatın tadını çıkaran insanların mutluluğunu aktarmaya çalıştım. Benim için Cannes sadece bir destinasyon değil, aşk, özgürlük ve sonsuz yaratıcılık hissidir. Bu resim, o büyülü atmosfere olan saygımın bir göstergesi.” (www.alenashymchonakart.com)
– Empresyonist ressam Alena Shymchonak
Saray otel

Mimar Isabelle Stanislas’ın yaratıcı vizyonuyla yenilenen Hôtel Barrière Le Majestic Cannes, on yıllardır Cannes’ın ihtişamına tanıklık eden bir saray otel. Art deco ve Fransız Rivierası’nın estetiğinden ilham alınarak yeniden yorumlanan iç mekanlar, otelin zamansız ruhuna ve Akdeniz’in parlak enerjisine saygı gösterir nitelikte.
Plaj restoran

Şezlonga uzanıp, deniz esintisinin ve bohem atmosferin tadını çıkarmak isterseniz Cannes, Croisette’de sıra sıra konumlanan restoran-plajlar arasında gün boyu gidebileceğiniz bir önerim var: Restaurant Mademoiselle Gray Plage Barrière. DJ ritimlerinin dalgaların sesiyle birleştiği bu mekanda, Lübnan mutfağından ilham alan tabaklar ve vegan seçenekler bulacaksınız.
Körfeze doğru


Zuma, Fransız Rivierası’na gelerek Fransa’daki ilk restoranını tarihi bir bina olan Palm Beach Cannes’da açtı. Cannes Körfezi’nin ihtişamlı manzarasına karşı gün batımını izleyebileceğiniz geniş teras, lezzetlere ek olarak mekanı farklılaştıran en büyük artılardan biri.
Şapel müze

Ressam Emmanuel Bellini’nin atölye olarak kullandığı barok stildeki Chapelle Bellini, sanatçının eserlerini görmek isteyenler için güzel bir adres. Minik ve büyülü bir atmosfere sahip olan bu durak, 1894 yılında Kont Vitali tarafından inşa edilmiş. Bu yapıyı mimari açıdan ilginç kılan şey, barok tarzı dışındaki saatli çan kulesi ve ahşap merdivenli iç avlusu. Ressam Bellini 1953 yılında, burayı atölye olarak kullanmaya başlıyor ve ekspresyonist özellikler taşıyan renkli resimler yapıyor. Günümüzde şapel, sanatçıya adanmış bir müze olarak ziyarete açık.
Ayrı bir dünya
Cannes Yat Festivali’nde Ferretti Yachts, Itama, Riva ve Wally markaları için altı dünya prömiyeri de dahil olmak üzere toplam 26 tekne sergileyen Ferretti Group ile tekne fuarının açılış gününde beraberdik.
Prömiyer filosunda Riva teknelerinin yoğunluğu dikkat çekiciydi, özellikle de 300 adet üretilen Aquariva Special… Yeni nesil spor açık yatları seçenlere hitap eden Riva 58′ Capri, işlevselliğe önem veren iç mekanlarıyla ön plandaydı. Kişiye özel, geniş alana sahip yatlar söz konusu olduğundaysa lüksü denizle buluşturan ve bizim de sea trial’a çıkma fırsatı bulduğumuz Riva 112′ Dolcevita Super fuara gelenlerin gözdesi oldu. Itama markasının otantik sportif ruhunu yansıtan Itama 54 ise, sadeleştirilmiş hatları ve cömert yaşam alanları ile dikkat çekti. Yelkenli yatlardaysa Wally, Port Canto’daki özel alanda Wallywind110’u sergiledi.

Yıllardır yat festivalin açılış gününde sunumlarına katılma fırsatı bulduğum Ferretti Group CEO’su Alberto Galassi, başarılı bir şirketin en önemli sırlarından birinin insanlar olduğunu anlatıyor ve Coldplay, Scientist şarkısındaki sözlerden alıntı yapıyor: “Kimse bunun kolay olduğunu söylemedi. Kimse bunun bu kadar zor olacağını söylemedi.”
Ona göre başarılı olmak için yenilik yapmalı, yeni zevkleri yakalamalısınız. Müşterileri, rekabeti ve yeni trendleri dinlemelisiniz. Galassi’ye genç nesli ve yatların geleceğini nasıl şekillendirdiklerini soruyorum; “Gençleri işe almak, onların sevdiği şeyleri keşfetmek önemli. Benim zevkim o kadar hızlı gelişemez. Önemli bir müşterinin oğlu bir keresinde bana ses sisteminin kötü olduğunu söylemişti. Ardından, Wally için McIntosh ile iş birliği yaptık. Genç nesiller talepleri değiştiriyor. Müşterilerimiz ortalama olarak 50-60 yaş civarında. Ama biz onların çocuklarını da dinliyoruz. Stile ilgi duyuyorlar, dolayısıyla en iyi yatırım onlar.”
Galassi, güncel pazar trendini takip etmek için lüks yaşam tarzına yön veren Belmond ve Aman zincirleri gibi otellerin seçimlerini takip ettiklerini söylüyor: “Biz deneyim ve duygu satıyoruz. Şu anda daha ödüllendirici olan şey nedir? Duyguları memnun etmeliyiz. Bu işi tutkuyla yapıyoruz. Günümüzde lüks algısı bölünmüş durumda. Dünya değişti ve zihniyet de değişiyor. Paranızı ayakkabıya mı yoksa seyahate mi harcamak istersiniz?”
Duygulardan söz açılmışken yatların gelecekteki konseptini düşündüğünde aklına gelen ilk hissi merak ediyorum… “Güzellik. Kalbinizin atması gerekir. Kalbinizi memnun eden bir yemek, saat ya da gün batımı olabilir. Biz şirket olarak gösteriş yapmıyoruz çünkü buna gerek yok. Bunun yerine olumlu duygular vermeye çalışıyoruz. Albert Einstein der ki; ‘Karamsar olup haklı olmaktansa, iyimser olup yanılmak daha iyidir.’ Güzellik güzelliği çeker, güzelliği çekmeye çalışın.”

“Tekne, yaşam tarzı için bir araçtır.”
Ferretti Group CEO’su Alberto Galassi