Mesaj kutunuza düşen tek kelimelik cevaplar… “Tamam.”, “Hmm.”, “Belki.” Siz bütün enerjinizle sohbeti akıcı tutmaya çalışırken karşınızdaki kişi sanki büyük bir pintilikle kelimeleri azar azar harcıyormuş gibi. İşte bu durum, modern flört sahnesinin en soğuk fenomenlerinden biri: Dry texting.
İçindekiler
“Dry texting” tam olarak ne demek?
Cümleler tek kelimeye iner, emoji kullanımı dramatik bir şekilde yok olur ve tüm o tatlı akış, yerini sessiz ve duygusuz bir griye bırakır. İşte bu gri bölgeye, modern flört literatüründe “dry texting” diyoruz. Dry texting, karşılıklı enerjiyi besleyen, heyecanlı ve sıcak mesajların tam zıttı. Bazen karşınızdaki gerçekten yoğun olabilir, dikkati dağılmıştır ya da mesajlaşma tarzı böyle olduğu için farkında bile değildir. Ama çoğu zaman bu, ilginin azalması, duygusal mesafenin artması ya da bilinçli olarak iletişimde soğuk bir tavır takınma anlamına gelir.
“Dry texting” yeni veya sıra dışı bir kavram değil, sosyal medya ve dijital flört sahnesinin hayatımıza kattığı birçok terimden yalnızca biri. Aslında bu durumu çevreleyen ve besleyen koca bir sözlük var. Ghosting, bir gün ortadan buhar olup kaybolanlar için; breadcrumbing, ara sıra atılan ama asla doyurmayan “ufak doz” ilgiler için; orbiting, hayatınızdan çıkan ama sosyal medyada gölgeniz gibi dolaşmaya devam edenler için… Hepsi, duygusal dengemizi zorlayan, ilişkilerde görünmez sınırlar çizen bu dijital davranış biçimlerinin farklı maskeleri. “Dry texting” ise, bütün bu durumların tek kapta karıştırılarak mesajlardaki “yanıt” butonuna vurmuş hali.
“Dry texting” yapıldığını nasıl anlarsınız?
Dry texting’i fark etmenin en belirgin yolu, kendi enerjinizi ölçmek. Eğer sürekli sohbeti sürükleyen taraf sizseniz, cevaplar geç geliyor ya da duygudan arınmışsa, bu sadece bir mesajlaşma tarzı değil, ilişkinin yönüne dair güçlü bir sinyal olabilir. Karşınızdaki sanki tüm enerjiyi bir kara deliğe göndermeye yemin etmiş gibidir. İşte burada, sadece kelimeler değil, alt metinler de konuşur.
Dry texting’in asıl olayı, söylenmeyenlerde saklıdır. Mesajlar tek hecelik, duygusuz ve bağlamdan kopuksa, sohbetin yönü sürekli sizin tarafınızdan belirleniyorsa, karşınızdaki kişi adeta dijital bir “ghost” moduna hazırlanıyordur. Arada atılan bir “: )” ya da mekanik bir “haha” bile bu soğuk hava dalgasını yumuşatmaya yetmez.
Peki, bu soğuk dalgayı nasıl kırarsınız?
Öncelikle sohbetin temposunu değiştirin. Eğer karşınızdaki minimal enerjisini korumakta ısrar ediyorsa, siz de cevabınızı hemen vermek zorunda değilsiniz. Her mesajı anında cevaplamayın, ritmi bozun. Bekletin, merak uyandırın. Mizah, beklenmedik bir anekdot ya da fotoğrafla oyunu tersine çevirin. Ama en önemlisi, enerjinizi hak eden birine saklayın. Karşılık alamadığınızı düşünüyorsanız verimsiz bir çabaya girmeyin ve kendi modunuzu değmeyecek kişiler için düşürmeyin.
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Kapanmış defterlere veda: Eski aşklardan kalan enerjiyi arındırma yolları
Kapak: @annawinck
