Toplumsal Konular

İklim krizi regl sağlığını nasıl etkiliyor?

Çeviri: Betül Kaplan

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, bugün yaklaşık 3,6 milyar insan iklim değişikliğine karşı son derece savunmasız bölgelerde yaşıyor ve bunun sağlık üzerindeki etkilerini hissediyor. En çok etkilenenler arasında, marjinalleştirilmiş topluluklara mensup olanlar, etnik azınlıklar, yaşlılar ve çocuklar bulunuyor.

İklim krizi ve onun sağlık üzerindeki sonuçları konuşulurken, cinsiyet ve toplumsal cinsiyet de dikkate alınması gereken bileşenlerdir. Bazı araştırmalar, bir doğal afetin ardından ortaya çıkan gıda güvencesizliği ve kaynak yetersizliğinin, kız çocukları ve kadınların cinsel şiddet ve ev içi şiddet görme riskini artırdığını göstermiştir. Diğer araştırmalar ise iklim krizinin İtalya’da ve Avrupa’da da giderek daha yoğun ve sık hale getirdiği sıcak hava dalgalarının gebeliklerin gidişatını olumsuz etkileyebileceğini ortaya koymuştur. Çeşitli analizler, tanıklıklar ve araştırmalar ayrıca iklim krizinin regl döngüsünü ve regl olan bedenleri kısa ve uzun vadede nasıl etkilediğini de gözler önüne sermektedir. Regl sağlığı, yani döngüyle bağlantılı fiziksel, zihinsel ve sosyal iyilik hali, ancak birtakım temel mal ve hizmetlere, aynı zamanda gerekli bilgilere erişim sağlandığında ve hastalıkların yokluğunda söz konusu olabilir. Temiz sudan, destekleyici ve özen gösteren bir ortama kadar her şey bu kapsama girer. İklim krizi tüm bunları güvencesiz ve erişilemez hale getirmektedir.

Pakistan’ın dağlık bölgelerinden biri olan ve iklim krizi sebebiyle daha yoğun ve sık halde tekrar eden doğal afetler riski altında bulunan Chitral bölgesinde yapılan nitel bir araştırmada, kadınlarla sel felaketi sonrasında yerleştirildikleri kamplar ve geçici barınaklardaki deneyimleri hakkında konuşulmuştur. Araştırmada belirtilene göre, kalabalık çadırlar, aşırı sıcaklar ve uzak tuvaletler gibi son derece zorlu koşullar kadınların regl döngülerinde de etkide bulunmuştur. Araştırma kapsamında görüş bildiren kadınlardan birinin “O dönemi düşündüğümüzde içimizden ağlamak geliyor.” diyerek, içerisinde bulundukları koşullarda hijyenik pedlere erişimleri olmadığından eski kıyafetler kullanmak zorunda kaldıklarını ve yeterli su bulunmadığı için de u kıyafetleri iki günden fazla üzerlerinde tutmak zorunda kaldıklarından bahsetmiştir.

Sivil toplum kuruluşu WaterAid için çalışan Anika Tasneem ise BBC Asian Network’e yaptığı açıklamada, Bangladeş’te regl yoksulluğunun iklim krizi nedeniyle daha da ağırlaştığını anlatmıştır. Deniz seviyesinin yükselmesiyle tatlı su kaynaklarının tuzluluğunu arttığından Tasneem’in konuyla ilgili açıklaması şu şekildedir: “İçme suyu bulmak giderek zorlaşıyor, bazı kadınlar sadece bir kova su getirebilmek için kilometrelerce – gerçekten kilometrelerce – yürümek zorunda kalıyor. 12 yaşında ilk kez regl olan bir kızla tanıştığımı hatırlıyorum: eski kıyafetler kullanıyordu ve bunları tuzlu, kirli suda yıkıyordu. Bunun sonucunda ise çeşitli enfeksiyonlar ve ciltte döküntüler geliştirmişti.”

İklim krizi, regl sağlığını birçok düzeyde etkilemekte ve şekillendirmektedir. Sel ve yangın gibi olaylar, insanların evlerini terk etmelerine neden olabilir ve ulaşım ile su altyapısını, hijyen ürünlerinin dağıtımını ve bulunabilirliğini, temiz suya erişimi ve atık bertarafını tehlikeye atarak regl yönetimi özellikle zor hale getirebilir. Temiz suya erişimin yanı sıra, son yıllarda bazı İtalyan bölgelerini de etkileyen kuraklık gibi bir fenomen, gıda güvenliğini ve gıda bulunabilirliğini tehlikeye atarak besin eksikliklerine yol açabiliyor ve bu da regl sağlığını etkileyebiliyor. Sıcak dalgaları ise regl ağrılarını şiddetlendirebilir ve enfeksiyon riskini artırabilir. Ayrıca bazı araştırmaların da işaret ettiği gibi hormonsal dengesizliklere de neden olabilir. Hava kirliliği ise erken ergenlik ve düzensiz regl döngüsü ile ilişkilendirilmiştir.

Ekstrem olayların ardından, regl olan kişilerin ihtiyaçları genellikle hafife alınır veya tamamen göz ardı edilir. Örneğin, Pakistan’da yapılan bir araştırmaya göre, yerinden edilmiş kişilere sağlanması gereken temel ihtiyaçlar arasında çadırlar, gıda, battaniyeler ve şilteler yer alırken, hijyen ve regl ürünlerinden hiç bahsedilmemiştir. Stigmalar, durumu daha da kötüleştirir: Mahremiyetin ve uygun ürünlere erişimin genellikle eksik olduğu acil durumlarda, süreci yönetmek, özellikle ilk regl dönemini yaşayan kızlar, genç kadınlar ve transseksüel kişiler arasında ek psikolojik sıkıntıya neden olabilir.

Bir süredir uzmanlar, aktivistler ve dernekler, iklim krizi ile regl döngüsü arasındaki bağlantının göz ardı edilmemesi ve acil durumlarda bile regl sağlığının garanti altına alınması için bir dizi eylem ve önlem alınmasını savunuyorlar. Çeşitli öneriler arasında, örneğin, yeterli ürünler, sanitasyon tesisleri ve tıbbi ve sağlık desteğinin sağlanması; öznelerin ihtiyaçlarını dinlemek ve karşılamak; iklim krizinin regl sağlığı üzerindeki etkisini araştırmaya devam etmek ve aynı zamanda, regl döngüsünü hala çevreleyen tabuları yıkmak için çalışmak, böylece özneler, kriz zamanlarında regl olduğunu saklamak, utanmak veya endişelenmek zorunda kalmadan, acil durumlarda bile ihtiyaç duydukları saygı ve desteği görebilsinler. Anika Tasneem’in yazdığı gibi: “Bu sadece hijyen meselesi değil, onur, güvenlik ve adalet meselesidir.”

Fotoğraf: Pexels

İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Sinema emekçileri Filistin için birleşti: Soykırıma karşı Film Workers for Palestine

Marie Claire Italy kaynağından Türkçe’ye çevrilmiştir.

Marie Claire Bülten

Stil ve düşüncenin buluştuğu bu evrende; sezonun öne çıkan görünümleri, radarımıza giren kitaplar, editörden notlar ve kültürel dünyamıza heyecan katan detaylar e-posta kutunda seni bekliyor. Marie Claire evrenine katıl, kendine iyi gelenleri kaçırma.