MODA

Kadınları merkeze alan bir bakış: Nil Sılacı’nın gözünden Mel’s Vintage

İlk kısa filmini çekmek isteyen bir yönetmen adayı ve fotoğrafçı ile esas tutkusu dergiler için yazılar yazmak olan, biraz yılgın bir vintage dükkanı sahibi bir araya gelirse ne olur?

2025’e yakışır bir şekilde, Nil’le sosyal medya üzerinden tanıştık—birbirimizin ürettiği, paylaştığı görselleri beğeniyorduk. Nil bana ortak bir çekim yapmayı önerdiğinde, onun işlerine zaten aşinaydım ve beraber bir şeyler üretme fikri beni heyecanlandırmıştı. Vintage kıyafetlerimin, Nil’in çoğunlukla kadınları merkeze alan ve gündelik olanı şiirsel bir dille yakalayan bakışıyla bambaşka bir dünyada hayat bulabileceğini hayal edebildim. Beni tek şaşırtan şey, Nil’in bu çekimde model kullanmak istememesi oldu, o bana “Hadi gel seni çekelim” dedi. Kameranın önünde olmaya çok alışık olmadığım için bu fikir beni biraz tedirgin etti ama Nil’in vizyonuna güvendiğim için kendimi ona teslim ettim.

kadinlari-merkeze-alan-bir-bakisnil-silacinin-gozunden-mels-vintage

Soldaki Nil, sağdaki Melissa.

Nihayet bir yaz sabahı, Beyoğlu’nun sıcağında, Cihangir’deki küçük evimde bir araya geldiğimizde, birlikte bir şey yaratacak olmanın heyecanını ikimiz de hissediyorduk. Ben kontrolü tamamen Nil’e bıraktım, ne giyeceğimden nasıl poz vereceğime, nereye gideceğimize, nasıl görüneceğime o karar versin istedim… Ve sonunda bu kareler ortaya çıktı.

Kombin detayları: Eckhaus Latta pullu bluz (New York’ta sample sale’den), Sandy Liang mini etek, Miu Miu bralette, YSL vintage kemer, Gentle Monster gözlük.

Editörün notu

Bu pullu bluz Nil’in dolabımdan seçtiği ilk parça oldu, “Bunu günlük giyer misin?” diye sordu bana. “Tabii” dedim, benim için dükkanıma gitmek özel bir okazyon ve her türlü şıklığı hak ediyor.

Çekim esnasında birbirimizi daha yakından tanıma fırsatımız oldu. Ben Nil’i Instagram’dan fotoğrafçı ile marka ve sanatçılar için yaratıcı içerikler üreten biri olarak biliyordum. Meğer o aynı zamanda ilk kısa filmini çekmek isteyen bir yönetmen adayıymış. Ben de kendimi, esas tutkusu dergiler için yazılar yazmak olan, biraz yılgın bir vintage dükkanı sahibi olarak ele verdim.

Kombin detayları: Miu Miu elbise, Gentle Monster gözlük, Vintage Christian Lacroix ve Elsa Peretti for Tiffany kolyeler.

Editörün notu

Bu look’ta ilhamımızı ikimizin de çok sevdiği bir yerden, İtalya’dan aldık. Ben yazları İtalya’nın güneyine gitmeyi seviyorum; Nil ise bir dönem Napoli’de vakit geçirmiş ve oranın arka sokaklarının fotoğraflarına nasıl sızdığını benimle paylaşmıştı. Bu ortak tutkuyu önce benim balkonumda, sonra da Çukurcuma’nın antikacıları arasında hayata geçirdik—bize ilham veren iki yeri bir araya getirerek.

İlham kaynakların neler? Hem estetik anlamda hem de hayatına dair?

Nan Goldin, Agnès Varda ve Chantel Akerman en büyük ilham kaynaklarım. Ayrıca Almadovar’ın estetiği, İstanbul’un tezatlı yapısı Napoli’nin arka sokakları Latin Amerika’nın renkli dünyası büyük ilham kaynaklarım arasında.

Kadın kadınayken yaratılan işler başka bir enerji taşıyor bence. Sen kadınları nasıl çekiyorsun? Kadrajına nasıl bir duyguyla alıyorsun?

Bende öyle olduğuna inanıyorum. Kadınlarla çekim yaptığım zaman onların karşısında olmak yerine yanlarında olmayı tercih ediyorum. Çekim sırasında sezgisellik ön planda oluyor ve karşı tarafın enerjisi ve bizim kurduğumuz denge işe yansıyor.

Kombin detayları: Vintage, markasız bir elbise.

Editörün notu

İsimdaş dükkanımın önünde, okazyona uygun şıklıkta bir kıyafetle.

Vintage kıyafetlerle çalışmak sana ne hissettirdi? Mel’s’teki parçalar, senin fotoğraf estetiğinle nasıl kesişti?

Vintage kıyafetlerdeki zamansızlık halini çok seviyorum. Ben her zaman yeni hikayelerin peşindeyim. Mel’s’de her parçanın kendine ait bir ruhu var ve biz farklı bedenlerde o hikayeleri yeniden yaşıyoruz. Seninle de güzel bir uyum sağladık gibi hissediyorum.

kadinlari-merkeze-alan-bir-bakisnil-silacinin-gozunden-mels-vintage

Kombin detayları: John Galliano Newsprint elbise, vintage Fendi Baguette.

İstanbulda üreten bir kadın sanatçı olarak, seni en çok besleyen ve en çok zorlayan şeyler neler? Bu şehirle arandaki ilişkiyi nasıl tarif edersin?

Varoluşumu bir kadın olarak kanıtlamam gerekliymiş gibi hissettiğim dönemler oldu, geçmişe dair kalıntılar ve geleceğe dair umutlarım, sahip olduğum bağ ve memleketimdeki insanlar bu şehirde beni besliyor. Betonların ardında yeşeren bir çiçek gibi. Sahip olduğu tezatlıklar ise görsel hafızamı besliyor.

kadinlari-merkeze-alan-bir-bakisnil-silacinin-gozunden-mels-vintage
Editörün notu

Bu da günün polaroid karelerinden biri. Nil, bunları çekerken Polaroid fotoğraf çekmenin zorluklarından bahsetti. Sadece kameranın insafına kalmıyorsun, aynı zamanda bu görüntüleri üretmek oldukça maliyetli. Ama buna rağmen o bu fotoğrafları çekmeyi çok seviyor. Sanırım bu işin bilinmezliği, sürprizi, belki de riski onu heyecanlandırıyor.

Çekim sırasında öyle güzel yönlendirdin ki beni, bir ara gerçekten “Gel, seni ben çekeyim” dedim! Bence kadın kadına üretmenin en güzel tarafı da bu. Sence kadın kadına üretmenin böyle sezgisel bir güven alanı yaratmasında ne var? Birbirimizi çekerken aslında biraz da görüyor muyuz?

Her birimizin hikayesi farklı ama her birimiz farklı deneyimler altında benzer şeyler hissediyoruz. Birbirimizi çekerken kendimizden bir parça buluyoruz. Her kadında kendimden bir parça buluyorum. Onları idealleştirmek yerine var olanı onurlandırmaya çalışıyorum.

Kapak / Fotoğraflar: Nil Sılacı @nilsilaci / Melissa Mina Kalyoncu @mels_mels_mels

İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Yashimoto Nara’nın dünyası: Müzayede rekorları kıran yaramaz çocuklar

Marie Claire Bülten

Stil ve düşüncenin buluştuğu bu evrende; sezonun öne çıkan görünümleri, radarımıza giren kitaplar, editörden notlar ve kültürel dünyamıza heyecan katan detaylar e-posta kutunda seni bekliyor. Marie Claire evrenine katıl, kendine iyi gelenleri kaçırma.