Kamuflajın moda sahnesine girişi, aslında askeri disipline karşı bir başkaldırı ve ironik bir taklit hikayesi. Doğadan ilham alan ve temelde “gizlenme” dürtüsüyle doğan bu teknik desenin, moda dünyasıyla yollarının kesişmesi kaçınılmazdı.
İçindekiler
Kamuflaj deseninin modaya dahil oluşu
Kamuflajın işlevselliği, moda tarihinde zamanla evrilerek kalıcı bir yer edindi. Savaş karşıtı hareketler ve hippie kültürü, 60’lar ve 70’lerden sonra bu deseni protesto amacıyla kullanmaya başladı. Bu, savaşı reddetme ve “Make Love Not War” ideolojisinin bir koduydu. Başta gizlenmek için kullanılan bu desen, moda sahnesiyle tanışınca ironik bir şekilde “görünürlüğün” sembolü oldu.
Halkın protesto amacıyla başlattığı kamuflaj kullanımı, çok geçmeden yüksek moda tasarımcılarının da radarına girdi; bu deseni taşıyan tasarımlar podyumla buluştu. Michael Kors, Jean Paul Gaultier, Miu Miu, Valentino ve Dior gibi yüksek moda evleri tarafından sahiplenildi. Artık kamuflaj gizlenmiyor, spot ışıklarının altında parlıyordu. Yüksek moda ile tanışan kamuflaj; bilinen yeşil, siyah ve haki renklerinden özgürleşip pembe, mor ve mavi gibi çarpıcı renklerle birleşti. Artık savaşı değil, stili temsil ediyordu. Tasarımcıların elinde her sezon kullanılan zamansız bir desene dönüştü. Maskülenlik ve feminenlik arasında bir köprü… İstediğiniz yere yorumlayabileceğiniz cinsiyetsiz, doğal ve harika bir desen.


“Savaşa karşıyız, kamuflaj desenine aşığız.”
1980’ler ve 90’larda hip-hop kültürü, kamuflajın moda sahnesindeki görünürlüğünde kilit bir rol oynadı. O dönemde hip-hop dünyasının vazgeçilmez bir parçası haline gelen bu desen; bol pantolonlar, kasketler ve oversized üstlerle sokak stilinin kült kodlarından birine dönüştü. 2000’lere geldiğimizde ise bayrağı pop yıldızları ve film yıldızları devraldı. Özellikle Gwen Stefani’nin kırmızı halı tercihi olan kamuflaj kargo pantolonları, bu desenin Hollywood ile resmi tanışmasıydı.
Kamuflajı üç kelimeyle özetlemem gerekseydi şunları seçerdim: Güçlü, dinamik ve zahmetsiz.


Günümüzde kamuflaj deseni
Modadaki her zamansız parçanın döngüsü gibi, kamuflaj da büyük geri dönüşüne hazırlanıyor. Bence 2026, kamuflajın yeniden “ana akım” olduğu yıl olacak. 2025’in gelişiyle birlikte global moda içerik üreticilerinin üzerinde sıkça görmeye başladığımız bu desen, bir kar topu etkisiyle büyüyerek 2026’da zirveye ulaşacak. Eğer kamuflaj radarınızdaysa, henüz patlama yapmadan gardırobunuza bir parça ekleyin ve moda dünyasının ona ayak uydurmasını izleyin. Şahsen ben hem gündelik hem de şık kombinlerde bu deseni kullanmayı çok seviyorum.
Kamuflaj desenini nasıl kombinleyebilirsiniz?

Stil Notu: Kamuflaja en çok yakıştırdığım renkler pembe, mor, gri, turkuaz ve sarı. “Başka renk kalmadı sanki?” dediğinizi duyar gibiyim. Şaka bir yana, doğanın taklidi olan bu desen, aslında nötr bir zemin yaratarak eşleştiği her rengi parlatmayı ve gözümüze hoş göstermeyi başarıyor.

Fotoğraf: @theresagrs
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> 2026 kış trendleri: Soğuk hava ama sıcak detaylar