GÜZELLİK

Kylie Jenner ve estetik operasyonlar: Influence kültürünün tehlikeli yüzü

Yazı: Betül Kaplan & Lal Ece Ersoy

Paylaşmak, başkalarına ilham vermek ve deneyimleri aktarmak çoğu zaman doğal geliyor. Bazı deneyimlerin herkes için aynı sonucu doğurmadığını fark ettiğimizde işler değişiyor. Estetik gibi radikal kararlar söz konusu olduğunda, birini teşvik etmenin ne kadar riskli olabileceğini görmek aslında kırmızı çizgiyi hatırlatıyor. Çünkü kendimize bir şeyler katarken, daha kişisel seçimler yaparken gözden kaçırdığımız şey, bu seçimlerin başkalarında bambaşka sonuçlar doğurabileceği. Özellikle estetik yaptırmak gibi radikal kararlarda başkasını teşvik etmek çoğu zaman kırmızı çizgiyi geçmek anlamına geliyor. Ama Kylie böyle düşünmüyor gibi görünüyor. Herkesin gördüğü 15 saniyelik bir TikTok videosuyla çok kolay “influence” olabildiği bir çağda, bazı önerilerde bulunmadan önce iki kez düşünmek gerekiyor.

King Kylie’nin kararları 

Kylie Jenner, geçtiğimiz günlerde bir TikTok videosunun yorumlarında neredeyse tarif verir gibi göğüs estetiklerinin oranını paylaştı. Bazı kullanıcılar bu tavrı “girls girl” olmak gibi yorumlasa da aslında Kylie’nin estetik ameliyatlara yaklaşımı ve geçirdiği operasyonları dünyayla paylaşmak konusundaki tercihleri en başından beri oldukça problemli olarak değerlendirilebilir. 

Kylie, Kardashian-Jenner klanın en etkili isimlerinden biri olmasının yanı sıra gözümüzün önünde büyümüş bir realite tv starı. Ailesinin hayatını konu alan popüler realite showu “Keeping Up with the Kardashians” sebebiyle Kylie’nin küçük bir kız çocuğu olduğu dönemden günümüze kadar yaşadıkları tüm dünyanın erişebildiği, sadece erişmekle de kalmayıp sıkı takipçisi olduğu bir sürece dönüştü. Yine bu sebepten, Kylie’nin çok genç yaşta dudak dolgusu ile başlayan ve katlanarak çoğalan estetik operasyonlarına da şahit olduk, özellikle internette en etkili olduğu, paylaştığı bir şarkıyı viral edebilme gücüne sahip, kozmetik devi King Kylie dönemi interneti her açtığınızda Kylie’nin görünüşünde bir farklılık görmeniz mümkündü fakat Kylie çok uzun süre operasyonların hiçbirini kabul etmedi ve geçirdiği değişimlerin hepsinin makyaj ya da fotoğraf açısı olduğunu iddia etti. 

Genç yaşta yapılan estetik ameliyatların tıbbi olarak tehlikeli ve psikolojik açıdan ergenlik döneminde genç bir kadın için kafa karıştırıcı olduğu bir gerçek, bir başka gerçek ise internet ve popüler kültür üzerinde bu kadar etki sahibi olan birinin estetik ameliyatlarını reddedip geçirdiği değişimi “ergenlikten çıkış” ya da “glow up” gibi doğal yollarla mümkün olan bir şeymiş gibi pazarlamasının ne kadar tehlikeli olduğu. Kylie, gençlik yıllarında dünyadaki diğer genç kızlar için doğal yollarla ulaşmanın mümkün olmadığı bir güzellik algısı üretiminin bir parçası oldu. Şimdi ise, estetik ameliyatlarını daha “doğal” bir görünüme getirmeye çalışırken bu konuda olabildiğince açık ve dürüst davranmaya çalıştığını söylüyor fakat bunun da kadın vücudu üzerinden üretilen bir başka algıya hizmet etmesinin önüne geçemiyor.  

Bir döngünün içinde

Yıllardır değişmeyen tek şey, kadın bedeni üzerinde kurulan ve bitmeyen döngü. Bir filmde kadın sadece bir karakter değil; dönemin kadınlarının nasıl görünmesi gerektiğine dair yazılmış bir 101 listesine dönüşüyor. Instagram’da o dönemin popüler isimlerinden biri paylaştığı bir fotoğrafla vücudunun hangi dönemindeyse, herkesin ona ayak uydurması bekleniyor. Dinlediğimiz bir şarkıda geçen kadın kıvrımları, dünya üzerindeki tüm kadınlara uyması gereken bir norm gibi sunuluyor.

Peki buna neden dur diyemiyoruz? Trendler, günlük hayatımızdaki kıyafetlerimiz, alışveriş yaptığımız mağazaların beden tabloları ve her mağazada farklı kalıplardaki 38 beden pantolonlar… Hepsi bu oyunun parçası. Hayatımızın akışı, tek bir tıkla yayılan içeriklerle başkalarının parmak uçlarına bağlı ve kendi bedenimizle barışmak neredeyse suç gibi hissediliyor. Ruhsal olarak hangi dönemde olduğumuz, hangi şeylere ilgi duyduğumuz veya sadece vücudumuzun ihtiyacının farkında olmamız, bu programlanmış gündemle örtbas ediliyor. Kadın bedeni tarih boyunca aynı baskılara maruz kaldı; tek değişen şekil ve biçimi. Bir dönemde ince belli olmak gerekirken, başka bir dönemde kıvrımlar ön plana çıkıyor. Moda ve medya bu döngüyü sürekli yeniden üretirken, beden aslında bir trend nesnesine dönüşüyor.

Geri dönüş olsa 

Son yıllara kadar ekranda, dergilerde, modada görmeye alıştığımız ideal “güzellik” Avrupa merkezli ve beyazlık üzerine kurulu ölçülere sahip olduğu için dünya üzerindeki diğer güzellik biçimlerini dışlar. Sarı düz saçlar, açık bir ten, küçük ve kavisli bir burun gibi. Fakat farklı etnik gruplar kendilerine özel, bir kültür ve hikaye anlatan fiziksel özelliklere sahiptirler. Estetik ameliyatların en tehlikeli yanı, çoğu zaman geri dönüşü olmayan bir karar olmaları. Genç yaşlarda, özellikle de ergenliğin kafa karıştırıcı özgüvensizlik dalgası bir kara bulut gibi üzerine çökmüşse, ekranda gördüğünden farklı olan fiziksel özelliklerini değiştirmek istemek inanılmaz insanı bir refleks. Yine de, hızlıca verilebilecek bir karar değil. Güzel olarak değerlendirdiğimiz ve dünyanın güzel olarak gördüğü özellikler tam bir daire halinde sürekli değişiyor ve birbirini takip ediyorken hem de. Bunun en iyi örneği, Bella Hadid. Güzelliği ile hepimizin gözlerini kamaştıran Bella, on dört yaşında burun ameliyatı oluyor. Kendisi, baba tarafından Filistin kökenli ve tırnak içinde etnik bir buruna sahip. Şimdi ise, kültürüyle ve atalarıyla gurur duyan yetişkin bir kadın iken yani,  ameliyattan pişman olduğunu ve elinde olsa eski burnunu geri isteyeceğini söylüyor. Verdiği röportajda, genç yaşta aldığı bu kararı bugün pişmanlıkla değerlendirdiğini belirterek: “Atalarımın burnunu korumasını dilerdim. Sanki ona alışırdım.” diyor. Estetik tercihler bazen özgüveni artırabilir; ancak aynı zamanda bireysel ve kültürel kökenle çatışabilir. Bella, burun estetiğini bu perspektiften değerlendiriyor ve doğal görünmeye dair pişmanlığını paylaşması bu içsel çatışmanın göstergesi.

B Type” kızların parlama vakti

Biraz modayla ilgileniyorsanız muhtemelen algoritmanızın karşınıza çıkardığı içerikleri tahmin edeyim: Dağınık saçlar, topuzlar, özgürce ve renklerine takılmadan kombinlenmiş kıyafetler, üst üste takılmış farklı estetiklerden takılar ve aksesuarlar, soyulmuş ojeler ve belki yarım kalmış makyajlar. Çünkü 2000’ler “Hiçbir şeyi umursamıyorum, sadece yaşıyorum ve kendi şeklimde var oluyorum” diyen messy girl’lerin mottosu günümüzde tekrar trendde.

Bazı trendlerin sevdiğim yanı, trend olmalarından öte bize hala bizden bir parça bırakabilmeleri. Bazılarıyla bizden olmayan parçaları bize uyarlamak zorunda kalıyoruz, ama messy girl estetiği bize kendimize ait bir özellikle bütünleşebileceğimiz bir alan sunuyor. Adının tam anlamıyla “dağınık kız” derken, aslında hayatın biraz da gerçek akışını yansıtıyor: Bir gün yataktan kalkıp her şeyi özenle hazırlarken, bir gün ise ödevler, fazla mesailer veya günlük hayatın ani zorunlulukları yüzünden her sabah her şeyi hazır hale getiremiyoruz. Bunu gerçek kılan ise hayatın bir parçası olması. Karmaşanın da bir estetiği olduğunu ve bunu her anımızda görebileceğimizi düşünüyorum. Estetiği bir kalıba sokmak, ortaya çıkacak diğer trendlere ket vururdu. Hayal etmedikçe, denenmişin üstüne denenmemişleri katmadıkça, birilerine örnek bir figür ortaya çıkmaz değil mi? Biz bu trende dağınık olmaktan öte, kendi kaosumuzun içinde var olabiliyoruz. Buradan tüm messy girl’lere hatırlatmak istiyorum: Her zaman yetişmeniz gereken tek tip bir beden yok. Kylie’nin estetik yolculuğu da bunun kanıtı; o da birçok dönemden geçti ve şimdi olmak istediği kişi bu. Anlaştıysak, bedenlerimizin nasıl olması gerektiğine yorum yaptırmazken, kombinlerimizdeki yıldız parçayı arkadaşlarımızla gatekeep‘lemeden paylaşabiliriz.

Fotoğraflar: Kylie Jenner @kyliejenner / Olga Kontos @olgakontos

İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> 20’li yaşların görünmeyen krizi: Kendini ararken daha da kaybolmak

Marie Claire Bülten

Stil ve düşüncenin buluştuğu bu evrende; sezonun öne çıkan görünümleri, radarımıza giren kitaplar, editörden notlar ve kültürel dünyamıza heyecan katan detaylar e-posta kutunda seni bekliyor. Marie Claire evrenine katıl, kendine iyi gelenleri kaçırma.