Bu yıl Visa Fashion Week Tashkent, 8–9 Kasım tarihlerinde InterContinental Tashkent’te gerçekleşen yeni sezonuyla Orta Asya’nın kültürel mirasını çağdaş tasarım diliyle buluşturan güçlü bir moda anlatısına imza attı. Kadim İpek Yolu’nun izleri, Taşkent’in zengin mimari dokusu ve Özbekistan’ın köklü zanaatkarlık geleneği, sezonun sokak stilinden podyum estetiğine uzanan etkileyici bir arka plan sundu.
2026 İlkbahar-Yaz sezonu için hazırlanan 12 özel koleksiyon, Özbekistan’ın iddialı yerel tasarımcılarının yanı sıra farklı coğrafyalardan gelen yaratıcı isimleri bir araya getirdi. Sezonun teması “Vertigo”, mekan, hareket ve detayların akışkan bir bütün haline geldiği; izleyiciyi içine çeken çok katmanlı bir deneyimi simgeledi. Vertigo, modanın yalnızca giyilebilir bir obje olmaktan çıkıp mekan, ses ve hareketle birleşerek tek bir hikayeye dönüştüğü o anı temsil ediyordu. Üç gün boyunca Taşkent, hafif ama büyüleyici bir estetiğin içinde, zarif bir baş dönmesine sahne oldu.
Etkinlik kapsamında iki gün boyunca yeni nesil Orta Asya modasının dinamik enerjisi sergilendi. Özbekistan’dan sekiz; Kazakistan, Kırgızistan, Ermenistan ve Gürcistan’dan dört tasarımcı, yeni koleksiyonlarını uluslararası bir izleyiciyle buluşturdu. Özbek modasının öne çıkan markalarından Dildora Kasimova yeni koleksiyonuyla dikkat çekerken; her sezon olduğu gibi Azamat Somatov, Amal Vagram ve NRGBI iş birliğindeki Morobulsin ile Gürcü tasarımcı Tiko da konuk tasarımcılar arasında yer aldı.
Bu yıl ilk kez Imsilk, Porso, Hajar ve CherryMx markaları ile Nigora Hashimova x Nargiz ortak koleksiyonu tanıtıldı. Moda haftasında ayrıca Ermenistan’dan Harmony ve Kazakistan’dan Kamalini de podyumda ilk kez yer aldı. Visa destekli Next Designer Award finalistlerinden Kırgız tasarımcı Aizada Balabekova ve markası mûr, sezonun öne çıkan yeni yetenekleri arasında şimdiden dikkat çekti. Her bir koleksiyon, yerel estetik kodları modern kesimler, yenilikçi materyaller ve güçlü hikaye anlatımıyla birleştiren özgün bir moda dili sundu.
Geleneksel el işçiligi ile çağdaş silüetlerin kesiştiği estetik, podyumda çarpıcı bir denge yarattı: Elde işlenmiş kaftanlar minimal pantolonlarla tamamlandı; ikat desenli ceketler yumuşak çan kollarla yeniden yorumlandı; tubeteikalar parlak detaylarla modern bir aksesuar kimliğine büründü. Tılsımlı metal dokunuşlarla zenginleşen kemerler, göçebe mirasına zarif bir gönderme yaparken tamamen güncel bir tavırla stile eşlik etti.
Bu sezon Tashkent Fashion Week, podyum tasarımlarından sokak stiline, fotoğrafçılardan uluslararası konuklara uzanan geniş bir moda etkileşim alanı yarattı. Taşkent’te moda, giyimin ötesine geçerek kültürel belleği, modern estetiği ve cesur ifade biçimlerini aynı anlatıda buluşturan güçlü bir dile dönüştü.
