Plastik cerrahların estetik ve rekonstrüktif meme cerrahisiyle ilgili bilgi ve becerilerini artırmayı amaçlayan, Prof. Dr. Reha Yavuzer’in önderliğinde gerçekleşen ‘meme okulu’ projesi bu sene de Çekya’dan gelen doktorları ağırladı.
Her yıl dünyanın farklı ülkelerinden doktorları Türkiye’de birleştiren ve eğitim veren Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Reha Yavuzer kar amacı gütmeyen bu projenin detaylarını anlattı.
Meme estetiği ameliyatlarına yoğun ilgi var
Tüm dünyada uzun yıllardır estetik cerrahi işlemler içinde en çok tercih edilenler meme ve burun ameliyatları oluyor. Türkiye en fazla estetik ameliyat yapılan ülkeler arasında yer alıyor ve Türk cerrahlar olarak bizlere de dünyanın dört bir yanından eğitim vermemiz için davetler geliyor. Uzakdoğu’dan Avrupa’ya kadar eğitimci olarak katıldığım onlarca seminerde bu konuda bilgi alışverişi yapmak isteyen yabancı estetik cerrah meslektaşlarımın yoğun ilgisiyle karşılaştım. Bu talep de beni bu projeyi hayata geçirmeye yönlendirdi.
Meme Okulu’nda hem teorik hem pratik eğitimler var
2010 yılında başladığımız bu proje kapsamında meme cerrahisi konusunda eğitimler veriyoruz. Katılım sağlayan yabancı cerrahlara 2 günlük yoğun bir program uyguluyoruz ve meme ameliyatlarının püf noktalarını anlatıyoruz. Memenin anatomisiyle başlayan eğitimimiz ameliyat teknikleriyle devam ediyor. Meme büyütme, dikleştirme işlemlerinin yanı sıra kanser tedavilerini de ele alıyoruz. Eğitim programımız hastalara yönelik muayene ve ameliyat süreçlerini de kapsıyor. Dolayısıyla hem teorik hem de pratik eğitimler gerçekleşiyor. Her ülkenin meme estetiğiyle ilgili beklentileri farklı. Anatomik ve kültürel yapılardaki farklılıkları göz önünde bulundurarak, yabancı doktorları kendi kültürleriyle uyumlu gruplara sokmaya çalışıyoruz.
Ücretsiz eğitimin amacı paylaşarak gelişmek
Meme Okulu adını verdiğim ve her yıl mutlaka düzenlemeye gayret gösterdiğim bu eğitimlere katılım tamamen ücretsiz. Bunun sebebi ise hem meslektaşlarıma fayda sağlamak hem de gelen cerrahların sorularından ve yaklaşımlarından farklı fikirler alarak kendimi geliştirebiliyor olmam. Meme okulunda asıl amaç Türk plastik cerrahisini uluslararası düzeye taşıyarak, bu konuda ülkelerarası iş birliğini geliştirmek. Adının okul olması çok önemli değil çünkü burada öğrenci-hoca ilişkisinden ziyade uluslararası tecrübe alışverişi yapılıyor. Benim kazancım tamamen bilgi alışverişi. Gelen uzman plastik cerrah, bilgi aldığı gibi bilgi de bırakıyor. Bu tarz bilimsel aktivitelerin sürekliliği de bilgi ve becerimizi arttırıyor.
Meme estetiği özgüvene yansıyor
Meme estetiği tüm dünyada büyük talep görüyor. Yapılacak operasyona yaşa, vücuda ve ırka göre karar veriyoruz. Bu ameliyatlarda göğüs kafesi, omuz genişliği ve kalça genişliği önemli. Tüm organlar gibi meme de kişiye özel olduğu için buna göre değerlendirmek gerekiyor. Ancak bir gerçek var ki meme bölgesi kadınların özgüveni açısından çok önemli. Her ne kadar günümüz sütyenleri memeleri 2 bedene kadar büyük gösterebilse de meme estetiğiyle yaşanan değişim bambaşka bir durum oluşturuyor. Meme estetiği, hastanın hem yaşam kalitesini hem de kendine özgüvenini arttırıyor. Diğer yandan meme estetiğine sadece kadınlar ilgi duymuyor. Erkekler özellikle kilo alıp vermeye bağlı ya da hormonal sebeplerle meme büyüklüğü sorunu yaşayabiliyor. Çok sayıda erkeğin de bu yüzden meme küçültme operasyonlarını tercih ettiğini söyleyebiliriz.
