Pucci rüzgarı, Miu Miu zarafeti derken bir yaz stilini mercek altına alıyoruz.
Rozalin Eraslan’ın yaz stili, “fazla uğraşılmamış” görünen ama her detayda bilinçli bir özeni barındırıyor. Sahilde hafif bir yürüyüş, sokakta bir kahve molası, belki bir akşamüstü esintisi—görünüşler spontane gibi ama hiçbiri rastlantı değil.

Pucci’nin desenli ipekleri, Miu Miu’nun sade ama keskin iki parçalı takımları, Danielle Guizio’nun nostaljik siluetleri: bir dolapta buluşan bu tasarımcılar, Rozalin’in kişisel stilinde anlam buluyor. Her şey biraz Y2K, biraz Riviera, bolca kendilik içerme odaklı.


Aksesuar oyununda ise romantizmle fonksiyon arasında bir denge var: Hasır bir çanta, bilekte ince bir saat, rüzgârda açılan desenli bir yelpaze.

Rozalin’in stili gösterişli olmaya çalışmadan gösterişli—markalardan önce gelen bir tavır meselesi. Lüks dediğin bazen sadece doğru tonda bir beyaz etek, bazen de mor bir çanta askısının güneşte parlaması olabilir. Bu yaz kendinize bir desen seçin, bir yaka açıklığı belirleyin, rüzgârla anlaşın. Rozalin’in dediği gibi kuralların değil, sezginin peşinden gidin.