TikTok’ta, “görünümünü maksimuma çıkarmak” anlamına gelen yeni bir estetik dalgası var: Looksmaxxing. Trend, ilk bakışta kendine özen göstermek, bakım rutinlerini geliştirmek ve tarzını daha iyi yansıtmak gibi pozitif çağrışımlar yapabilir. Ancak TikTok’taki yansımaları, özellikle genç kadınları “daha güzel olmak için her şeyi yapmaya” teşvik eden tartışmalı bir noktaya evriliyor.
Trendin kökünde ne var?
Looksmaxxing, yalnızca güzellik trendlerinden biri değil. İncel forumlarında ortaya çıkan ve erkek egemen dijital alt kültürlerden beslenen bu terim, yıllar içinde TikTok’un estetik evrenine adapte edildi. Bugün genç kadınlara hitap eden versiyonları, makyaj ve cilt bakım ipuçlarıyla süslenmiş olsa da temel mesaj aynı kalıyor: “Olduğun halinle yetinme.”
Görünümünü “optimize etmek” bir özgürlük alanı değil, bir zorunluluk olarak sunuluyor. Günden güne daha küçük bir burun, daha net bir jawline, daha simetrik bir yüz… Looksmaxxing’in kadın versiyonları; serumlarla, yüz bantlarıyla, hatta bazen medikal prosedürlerle dolu bir “iyileştirme listesi” yaratıyor.
Elmacık kemiğini belirginleştiren makyaj hileleri, küçük bir burun illüzyonu yaratan kontür teknikleri, çene hattını netleştiren egzersizler ve yüz simetrisini artırdığı iddia edilen alışkanlıklar… Looksmaxxing videoları, kullanıcıya “güzel olmak” için bir görev listesi sunuyor. Ve bu liste hiç bitmiyor.

Bitmeyen “check-list”
Trendin içeriğine biraz daha yakından bakınca, “güzel olmak” artık bir his değil, yapılması gerekenler listesi gibi. Her video yeni bir “görev” tanımlıyor: “Çene egzersizini yap, yüz aletini 15 dakika kullan, kontürle burnunu daha küçük göster, filtreyle yüzünü daha orantılı hale getir” Ve ne zaman yeterli olunacağı hiçbir zaman söylenmiyor. Çünkü amaç, kendini iyi hissetmek değil, kendi yüzüne yabancılaşmadan önce algoritmanın estetik beklentilerine yetişmek.
Güçlendirici mi yoksa yıpratıcı mı?
Elbette kişisel bakım, makyaj ve dış görünüşle ilgilenmek kişinin kendini ifade etme biçimi olabilir. Ancak looksmaxxing gibi akımlar, estetikle kurulan bu kişisel bağı bir nevi zorunluluğa dönüştürüyor. “Bakımlı ol” fikri, yerini “kusursuz olmalısın” baskısına bırakıyor. Daha da önemlisi, bu estetik baskı yalnızca dış görünüşle sınırlı kalmıyor; öz-değer ve özgüven duygusunu da etkiliyor.
Kapak: @kensnation
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Minimal güzelliğin sırrı: “No Blush Makeup” trendi