Seyahat

Tokyo’da sakin bir gün

Sosyal medyada “Tokyo’da yapılması gerekenler” listesini sıralayan binlerce içerik görüyoruz. Çoğu aynı klasik önerileri veriyor: Senso-ji, Takeshita Dori, Shibuya Crossing, Don Quijote…

Bence Tokyo, kalıplaşmış klişelerin ötesinde hem sakin hem de hareketli birçok şeyi sunan, canlı ve kozmopolit bir olanaklar diyarı.

Peki, benim için güneşli ve mükemmel bir günde Tokyo nasıl mı? İşte böyle…

Sabah

Sağlıklı ve taze bir kahvaltı için açai ve smoothie’lerini çok beğendiğim Azabudai Hills’de bulunan Tokyo Juice’a gidiyoruz.

Chia seed pudding’li klasik açai bowl’u bence Tokyo’daki en iyisi.

Daha sonra yeni keşfettiğim ve Londra’da da şubeleri bulunan Strong Pilates’e gidiyoruz.

Pilates çıkışı bölge değiştirip Sakurashinmachi’de yer alan, belki de dünyada en çok sevdiğim kafelerden biri olan ve Tokyo’da birden fazla şubesi bulunan Ogawa Coffee Lab’e uğruyoruz.

Öğlen

Güneşli bir günde bahçesinde dolaşmaktan büyük keyif aldığım, çağdaş mimariyle inşa edilmiş bir Zen tapınağı olan Zuishoji’ye gidiyoruz.

Bana sorarsanız bu tapınak, Tokyo’da az bilinen bir mücevher.

Daha sonra Tokyo’da deniz kenarında bulunan ve müthiş bir çayevine ev sahipliği yapan Hamarikyu Bahçeleri’ne geçiyoruz.

Her ne kadar Shinjuku ve Ueno parkları turistler arasında daha popüler olsa da, benim için Hamarikyu Bahçeleri çok daha özel!

Akşam

Tokyo’nun en sevdiğim yönlerinden biri, Avrupa ülkelerinin aksine Türkiye’deki gibi geç kapanan kafe, mağaza ve restoranların olması!

Gün batımından sonra hayat durmuyor; hava karardıktan sonra da dolaşması keyifli bölgelerden biri ise Daikanyama.

Daikanyama gerçekten hem büyük hem de küçük ve lokal birçok markaya ev sahipliği yapıyor.

Bölgede öne çıkan yerlerden bazıları: keyifli bir kitap evi olan Tsutaya Books, çeşitli up and coming markaları “curate” eden Forget Me Nots, Japonya’nın Aesop’u olarak bilinen ve mükemmel tütsüler satan APFR, ve son olarak benim en sevdiğim, vintage Japon porselenleri satan Marukaku Nanpei.

Günü, yine Daikanyama’da bulunan, geleneksel ama misafirleriyle çağdaş bir ruhu paylaşan Japon restoranı Isshin’de bitiriyoruz.

Eğer yolunuz Tokyo’ya düşerse, umarım önerilerimi göz önünde bulundurur ve beni hatırlarsınız.

Geri dönüşlerinizi duymayı çok isterim!

Fotoğraflar: Rozalin Eraslan @rozalineraslan

İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Sonbahar trendi: Japandi stili

Marie Claire Bülten

Stil ve düşüncenin buluştuğu bu evrende; sezonun öne çıkan görünümleri, radarımıza giren kitaplar, editörden notlar ve kültürel dünyamıza heyecan katan detaylar e-posta kutunda seni bekliyor. Marie Claire evrenine katıl, kendine iyi gelenleri kaçırma.