Çoğumuz için güne başlarken yaptığımız ilk eylem aynaya bakmaktır. Sosyal medyada gördüğümüz en trend kıyafetleri giyip en güncel makyajı yapmak… Peki toplumun oluşturduğu güzellik perdesinin ardında bizi biz yapan şey tam olarak nedir? Seçimlerimiz mi? Giydiklerimiz mi? Kendimizi dünyaya nasıl sunduğumuz mu? Belki de tüm bu detaylarda, farkında bile olmadan inşa ettiğimiz bir benlik vardır. Ve bu, hikayelerin sokaklarda ve bilboard’larda tam da başladığı yer olabilir.
Dünyanın her bir köşesinde, rastgele geçeceğimiz bir sokakta gördüğümüz ana akımın bize sunduğu kıyafetleri ve spesifik görünümlerin bizi toplumda daha saygın bir noktaya taşıyacağının inancıyla yaşarız. Ancak güzellik, tarih boyunca toplumsal normlar ve iktidar yapıları tarafından şekillendirilmiş bir kavramın ötesine geçmemekte. Sosyal medyanın da etkisiyle insanların tek tip güzellik algısını benimsemesi hepimizi toplumda oldukça görünür olduğumuz illüzyonuna sokup bir o kadar da görünmez olmamıza sebep oldu. Trendleri kovalarken bu insanların fısıltılarla influence ettiği bir algıyı istesek de istemesek de üzerimizde bir parçasını taşıyoruz. Tam da bu karmaşanın içinde, bazı sesler yükseliyor: Sınırları zorlayan, dayatılan normları kıran ve başka türlü bir güzelliği savunan sesler…
Alternatif bir güzelliğin de büyülü ve mümkün olduğunu savunan underground yüzler tam da bu sırada monotonluk içinde yaşadığımız dünyada bizi aydınlatmaya başlıyor. Bize güzelliğin kalıplardan taşıp aynı zamanda bir direniş biçimi olabileceğini gösteriyorlar. Cinsiyet normlarına, beden standartlarına, sınıf ve etnik kimlik ayrımlarına karşı üretmeye devam eden bu sanatçılar; topluma sunulan tekdüze güzellik tanımlarına alternatif bir estetik olabileceğini bize kanıtlıyorlar.
Bu estetik başkaldırının arkasında ise duvarlara, gecelere ve bedenlere yayılan bir sanat var. İşte karşınızda alternatif güzelliğin ışığını gölgede yakan yıldızlar.
İçindekiler
Leigh Bowery

Büyük bir saygı ile ilk sıraya koyacağımız Leigh Bowery, modanın, performans sanatının ve tüm bunların ötesinde varoluşunu döneminin ötesinde ısrarcı bir duruşla ifade eden, Londra gece hayatının en kışkırtıcı yüzü. Giydiklerine dönüşüp, yüzündeki boyalarla o sınırları paramparça edişi kimilerini korkutsa da, her zaman kendini izlettirmeye devam etti. Bugün moda dünyasının radikal figürlerinde onun izi varsa, bu kesinlikle bir tesadüf değil.
Cassandra / Gizem Erhan

Fotoğraf: Cassandra @cassandracantellyou
Alter egosu olan Cassandra’yı anlatan Gizem, görsel ve moda alanında kışkırtıcılığı savunurken toplumsal trendlere başkaldırarak kendini ifade eden başka bir multidisipliner sanatçı ve moda tasarımcısı. Toplum tarafından ‘çirkin’ olarak adlandırılan hiçbir parçanın yanlış değil aksine doğru ve olması gerektiği gibi olduğunu savunarak sanatında modern dünyanın yorucu rutinine göz kırpıyor.
Altın Tatlı

Fotoğraf: Altın Tatlı @altintatli
Maksimalist bakış açısını benimseyen Altın, kendi iç dünyasını çok boyutlu bir alanda multidisipliner olarak yansıtarak kendi eterik dünyasının penceresinden yarattığı eserleri hem somut hem soyut formda bize sunuyor. Giydikleri ve ürettikleriyle yerel underground kültürünün en güçlü temsilcilerinden.
Michele Lamy

Fotoğraf: Michele Lamy @lalamichmich
Rick Owens’ın ilham perisi olarak tandığımız Fransız moda tasarımcısı Michele Lamy için adeta bir enerji formu dersek yalan olmaz. Şamanik ve zamana meydan okuyan tarzı günümüz bohem moda kültüründen çok daha eski ve derin. Yıllardır aksesuarlarını bir totem gibi kullanarak trendlerin ötesinde özgürlüğünü benliğinin bir parçası haline getiriyor.
Mecnun Giasar (Majnoon)

Fotoğraflar: Mecnun Giasar (Majnoon) @majn66n
Mecnun Grammy ödüllü bir koreograf ancak bu onun marifetlerinden yalnızca bir tanesi. Tarzı ve duruşu ile gözümüzü üzerinden alamadığımız Mecnun’un Madonna, Rosalia gibi isimler ile yaptığı iş birlikleri ve kullandığı benzersiz beden dili dünyada birçok sanatçıya ilham olmaya devam ediyor.
Kübra Uzun

Fotoğraf: Kübra Uzun @qubradahadauzun
Performans sanatları, DJ’lik ve aktivistliği aynı kümede buluşturan Kübra, bize ritmin ve sesin şeffaf perdesi arasından seslenerek sanatını aktivizminin ve direnişinin bir parçası olarak kullanıyor.
Melis Köke

Fotoğraf: Melis Köke @meliskoke
Yaptığı styling’ler ve ürettiği parçalar ile kalıplaşmış kültürleri harmanlayarak bunu sanatının temel taşlarına oturtan Melis aynı zamanda DJ kabinin arkasında da bu duruşunu canlı tutuyor. Kültürleri kendi dünyasındaki benzersiz stiline evriltmeyi başaran en çarpıcı örneklerden.
Tsunaina

Fotoğraf: Tsunaina @tsunaina
Nepal asıllı İngiliz şarkıcı, söz yazarı ve model Tsunaina akıldan çıkamayacak kadar güçlü ve iddialı parçaları ve hafızalardan silinmeyecek bakışları ile listemizde yer vermek istediğimiz en önemli isimlerden.
Leon Dame

Fotoğraf: Leon Dame @leondame / Ari Marcopoulos @ari_marcopoulos_official
Yıllar boyunca podyum kültüründe şekillenmiş kült haline gelmiş, edalı yürüyüşlerin yanısıra kalıpları yıkarak alternatif bir tavır sunan Leon Dame, bize en disiplinli ‘yolları’ bile benliğimiz ile transpoze edebileceğimizi gösterdi.
Dennis Rodman

Fotoğraf: Dennis Rodman @dennisrodman
NBA tarihinin en çılgın basketbolcusu ünvanına sahip Dennis Rodman, sahadaki tutumları ve tarzıyla hafızamızda yer etmiş kült bir sporcu. Dikkat çeken saç stilleri ve piercingleriyle içinde bulunduğu komünitenin normlarına karşı çıkarak birçok yeni nesil sporcuya ilham olmuştur.
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Bir Super Bowl hikayesi: Justin Timberlake ve Janet Jackson