Gençlik yıllarımızda Madrid, çoğu zaman Barcelona’nın gölgesinde kalmış gibi hissettirse de, turistik olandan uzaklaşarak, gerçek bir Madrileño deneyimi yaşamayı seçtiğinizde bu şehrin o lokal ve özel ruhuna ilk adımı attığınızı söylemeliyim.
Justicia; bohem kafeleri, otantik butikleri ve sanat galerileriyle her sokakta ayrı bir ilham sunarken, Salamanca lüks alışverişin ve sofistike restoranların merkezi olarak şehrin zarif yüzünü sergiliyor. Malasaña ise vintage dükkanlarıyla Madrid’in yaratıcı yanını simgeliyor benim için.
Ayrıca şehir, iyi yaşam tutkunları için yepyeni konsept mağazalar, sağlığı lezzet ile birleştiren gurme restoranlar ve dünyadan son trendleri sunan modern wellness duraklarıyla her adımda taze bir keşif vadediyor. Hazırsanız başlıyoruz!
The Garden Art & Movement

Madrid’de yer alan The Garden; barre, arial ve vinyasa gibi farklı tarzı akışlara ev sahipliği yapan bir yoga stüdyosu. Zihin, beden ve ruh dengesini sağlamak üzere oluşturulmuş ders programı ile seyahat ederken yoga pratiğinden ödün vermek istemeyenler için ideal bir merkez. Yağmurlu bir Madrid sabahında bile sizi sıcacık bir bitki çayı ile karşılayarak “evde” hissettirmeye hazırlar. Milano’daki merkezleri ve Gyrotonic dersleri kesinlikle denemeye değer.
The Face Method

Salamanca semtinin en fit istasyonlarından bir diğeri ise The Face Method. Yüz kaslarınızı güçlendirmek ve canlandırmak üzere hazırlanmış özel menüsüyle pazar hariç her gün kendinize bir yüz antrenmanı hediye etmeniz için eşsiz bir durak. Yeni nesil face gym uygulamaları ile botoksa alternatif doğal yöntemler arayanların gözdesi diyebilirim. Temiz içerikli serumlar ve kırışıklık tedavi eden krem seçeneklerine de göz atmadan geçmeyin derim.
Quintin

Salamanca’da yer alan, eski usul bakkal konseptini modern ve sıcak bir restoran deneyimiyle birleştiren harika bir mekan Quintin. İçeri girer girmez; rustik esinti, canlı atmosfer sizi içine çekiyor. Menüde, taze ve yerel malzemelerle hazırlanan Akdeniz mutfağından bir seçki var; özellikle ev yapımı taze salatalar, ızgara sebzeler ve hafif deniz ürünleri sağlıklı beslenmek isteyenler için müthiş seçenekler sunuyor. Başlangıç olarak ikramlanan balkabağı çorbası ise içimizi ısıtırken, sindirimi kolaylaştıranlardan. Kısacası Quintin, benim için Madrid’de yemeği; sağlık ve neşeyle birleştiren noktalardan ilki!
Antonio Machado

Justica bölgesinde karşımıza çıkan bu lokal kitapevinde İspanyolca kitapların arasında kaybolmanız an meselesi! Kendi mutfağında yeni tarifler denemeyi seven ve sağlıklı Akdenizli lezzetler peşinde koşanlar için yemek kitapları bölümü bir vaha niteliğinde.
Cristina Oria

Şehrin şüphesiz en şık duraklarından biri olmayan aday Cristina Oria, Salamanca bölgesinde bizi çok yönlülüğü ile etkileyenlerden olmayı başarıyor. Sağlıklı bir menü kadar, hoş görünümlü bir sofraya da önem verenlere hitab eden keten peçeteleri, sebze ve meyve formlarındaki tabak koleksiyonları tam size göre. Alt katında yer alan gurme butiğinde satışa sunulan zeytinyağları sağlıklı mutfaklar için ciddi bir tavsiye. Üst katında yer alan restoran bölümü için ise rezervasyon şart.
Mercado del a Paz

Madrid’e gelip şehrin en lokal ve ikonik pazarına uğramamak olmaz. Özellikle seyahatlerinde Airbnb tarzı evlerde konaklayanlar için; taze sebze, meyveler ve balık ürünleri ile yüksek kalitede seçenekler sunan bu pazar bir festival niteliğinde. Madrid seyahatinizde sevdiklerinize ve kendinize lokal ve sağlıklı bir akşam yemeği hazırlamak için her şeyi bulabileceğiniz tek adres.
Urso Hotel & Spa


Şehrin en şık ve lokal dokuyu koruyan bölgelerinden birinde yer almasıyla seyahat konformuzu bir üst seviyeye taşıyan URSO Hotel & Spa, Madrid’in ilk lüks oteli olarak biliniyor. Tarihi dokuyu, modern konforla birleştiren otelde sağlıklı yaşam tutkunlarının ihtiyaçları da gözetilmiş. Seyahatte yeni lükse atıfta bulunan Urso’da konaklarken en sevdiğim şeylerden biri; keşif dolu bir günün sonunda kendime buhar odası ve sauna deneyimi hediye ederek; yenilenme fırsatı bulmamdı. Ayrıca, içinde yer alan ferforje detaylı antika asansör ve akşam saati piyano dinletileri deneyiminize oldukça nostaljik bir hava katarken ruhunuzu dinlendiriyor.
Pomona Club

Calle de Serrano caddesinde 100 numarada yer alan Pomona Club, spor konusunda kesinlikle şehrin nabzını tutan alternatiflerden biri. Sağlıklı salata ve bowl seçenekleri ile kısıtlı zamanda hem spor yapmak hem de sağlıklı bir şeyler atıştırmak isteyenlerin buluşma noktası. Fizyoterapi hizmeti de sunan Pomona Club Juice Bar’a bayılacaksınız. Biraz şanslıysanız, sağlıklı yaşam sever kitlesi ile düzenledikleri sabah koşularından birini yakalamak ve seyahate zinde başlamak da mümkün.
Museo Del Prado

Madrid denildiğinde ilk akla gelen mimari eserlerden biri olan ve neoklasik tarzıyla göz kamaştıran Museo Del Prado, sanat severlerin uğrak noktası. Mart ve Nisan aylarında Madrid’i ziyaret etmeyi planlayanlar için “El Greco. Santo Domingo el Antiguo” ve “A Botanical Stroll through the Prado” sergileri heyecanlandıran önerilerden birkaçı.
Bu dev sanat mabedinle gezinirken bir mola almak isteyenler için Café Prado oldukça keyifli bir alternatif. Müze mağazasının kitap seçkisi ise kalbimizi çalanlar arasında.
Florida Park Cafe

Retiro Park içinden geçerek yapacağınız bir yürüyüşün ardından kendinizde Madridli bir öğle yemeği ısmarlamak isterseniz Florida Park şüphesiz en iyi seçeneklerden biri olacak. İçeriye adım atar atmaz, uzun masalar, paylaşımlık tabaklar ve İspanyol neşesi dikkatimizi çekiyor. Geleneksel Madrid tariflerine modern dokunuşlar yapan bu restoranda en sevdiğimiz şeylerden biri lokal bir çorba servisiyle başlayan öğle yemeği. Özellikle ayurvedik beslenenler için eşsiz bir alternatif.
Margarita Se Llama Mi Amor

Özellikle yıl dönümü veya doğum günü gibi özel dönemlerde sevdiklerine seyahat edenlerdenseniz, bu öneri tam sizin için. İsmini doğanın zarif hediyesi papatya çiçeğinden alan ve Calle Fernando VI caddesinde bulunan bu hoş mekanda rengarenk çiçekler ve hoş kokulu bitkiler kullanılarak hazırlanmış buketlere bayılacaksınız.